Kadın çiftçiler sosyal güvenceden yoksun
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, ziraat odalarına kayıtlı 933 bin 723 kadın çiftçinin sadece yüzde 11.8’inin Tarım Bağ-Kur’unu ödeyerek sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı olduğunu bildirdi. Bayraktar, “Yani Ziraat Odalarına kayıtlı çalışan kadınların yüzde 88,2’si gelirinin düşük olması sebebiyle sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değildir” şeklinde konuştu.
25 YILDIR ÇOCUK DOĞMAMIŞ KIRSAL ALANLAR VAR
Bayraktar, pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesinin kadınları kırsalda tutabilmek için bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti. 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü nedeniyle açıklama yapan Bayraktar, “Zira kırsal alanlardan kente göçün en büyük sebebi sosyal güvenceden yoksunluk ve yeterli gelirin elde edilememesidir. 25 yıldır çocuk doğmamış kırsal alanlarımız bulunuyor. İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar” dedi.
……………
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. “Kadınlara fırsat verildiğinde, liderlik ve değişimin temsilcisi olurlar. Kadınlar ekonomik ve sosyal alanda güçlendirildiğinde bunun sosyal gelişme, sürdürebilir kalkınma ve gıda güvenliğine olumlu yansımaları olacaktır. Sadece kendi evlatlarını değil, tüm vatanımızı da doyuran, analık eden tarımın görünmez kahramanları kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutluyorum” dedi.
“Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretimde, beslenmede, gelecek nesillere bilgiyi aktarmada, çocuk eğitiminde, hasta ve yaşlı bakımında kadınlar en önemli katkıyı sağlıyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ziraat Odalarımıza kayıtlı 933 bin 723 kadın çiftçi bulunuyor”
“Kadın çiftçilerimiz, ülkemizde büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan tarım sektöründe erkeğin en büyük destekçisidir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği verilerine göre; 755 Ziraat Odamıza kayıtlı toplam 933 bin 723 kadın çiftçi bulunuyor. Üyelerimizin yüzde 17,82’si kadın çiftçilerimizden oluşuyor. Sosyal Güvenlik Kurumu 2023 yılı verilerine göre; Türkiye’de 4/b kapsamındaki toplam 460 bin 260 Tarım BAĞ-KUR’lu çiftçinin yüzde 24’ünü oluşturan 110 bin 381 kadın çiftçi sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olarak Tarım BAĞ-KUR’unu kendisi ödüyor.
“Kadın çiftçilerimizin yüzde 88,2’si Tarım BAĞ-KUR primini ödeyemiyor”
Ziraat Odalarımıza kayıtlı her çiftçi 5510 sayılı Kanuna göre Tarım BAĞ-KUR’lu olmak zorundadır. Ancak Tarım BAĞ-KUR’unu ödeyemeyecek durumda olan, tarımsal aylık geliri 20 bin 2 liradan düşük çiftçilerimiz muafiyet belgesi alarak Tarım BAĞ-KUR’undan vazgeçmek zorunda kalıyor.
Tarımda kadınlar işgücünün önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun durumdadır. Ziraat Odalarına kayıtlı 933 bin 723 kadın çiftçinin sadece yüzde 11,8’i Tarım BAĞ-KUR’unu ödeyerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlıdır. Yani Ziraat Odalarına kayıtlı çalışan kadınların yüzde 88,2’si gelirinin düşük olması sebebiyle sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değildir. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi kadınlarımızı kırsalda tutabilmek için bir zorunluluktur. Zira kırsal alanlardan kente göçün en büyük sebebi sosyal güvenceden yoksunluk ve yeterli gelirin elde edilememesidir. 25 yıldır çocuk doğmamış kırsal alanlarımız bulunuyor. İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar.
“Kadın çiftçilerimize Tarım BAĞ-KUR prim desteği sağlanması, kırsalda yapılacak en büyük reformdur”
Tarımda çalışan kadınlarımızın 2024 yılında açıklanan asgari ücret ve aylık prim ödeme gün sayısının 30 olması sebebiyle aylık 6 bin 900 lira, indirimli olarak aylık 5 bin 900 lira olan Tarım BAĞ-KUR primlerini ödeyebilmesi mümkün değildir. Aile çiftçiliği ile uğraşan kadın ve erkek bireylerden sadece erkek birey prim ödeyecek güçte ise sosyal güvenlik sistemine dâhil oluyor. Kadın çiftçilerimizin de toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaleti sağlanarak sosyal güvenlik sistemine katılımları desteklenmelidir. Kadın çiftçilerimize Tarım BAĞ-KUR prim desteği sağlanması, kırsalda yapılacak en büyük reformdur.
“Geçmişten günümüze kadın her zaman tarımsal üretimin içinde yerini almıştır”
Geçmişten günümüze kadın her zaman tarımsal üretimin içinde yerini almıştır. Kadınların ekonomik kalkınmaya, kırsal kalkınmaya etki edebilmeleri için ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi ve buna yönelik politikalar geliştirilmesi önemlidir. Kadınların işgücüne katılım oranı, kadın işgücünün kadın nüfusuna oranı olarak tanımlanıyor. Bu oranın artması ekonomik verimliliği artıracak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bakanlıklar hibe projelerinden daha kolay faydalanmaları için projelere başvuran kadın ve gençlere artı puanlar veriyor. Bu çalışmaların olumlu yansımaları olsa da, projelerin sadece yeterli bütçeye sahip kadın çiftçileri kapsadığı da aşikârdır. Kadın çiftçilerimizin hepsini kapsayacak program ve mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç vardır. Kırsal alanlarda kadın çiftçilerimizin sosyal imkânlara ulaşması gerekiyor. Tarımda çalışan kadınlarımızın ve gençlerimizin internet hizmetlerine erişimleri ücretsiz karşılanmalıdır. Bu alanlarda kreşlere, yaşlı, engelli ve hasta bakım hizmetlerine ihtiyaç vardır. Bu konuda Kaymakamlıklara, Belediyelere büyük görevler düşüyor”