Ziyarette, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı, Medya-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyeleri ve basın mensupları yer aldı.
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü Tebrik Ediyoruz”
Genel Başkan Mahmut Arslan, tüm zorluklara rağmen kamuoyunu doğru bilgilendirmek için alın teri döken basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, zorlukların aşıldığı, mesleklerini rahat yapabilecekler günler temennisinde bulundu.
“Medya-İş Sendikamızın Sektörün En Büyük Sendikası Olması Gurur Verici”
Arslan, Medya-İş Sendikası’nın kurulduğu günden bu yana sektörün en büyük sendikası olmasının gurur verici olduğunu belirterek “Medya-İş sendikamızın 2012'de kurulması ve aradan geçen 13 yılda sektörümüzün en büyük sendikası olması, bu alanda da Türkiye'nin en temel kurumlarından hem Anadolu Ajansı hem de TRT'de yetkili sendika olması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bu başarısından dolayı sendikamızı, yönetim kurulunu ve Sayın Başkan'ı özellikle tebrik etmek istiyorum” dedi.
“Tüm Basın Emekçilerini HAK-İŞ Çatısı Altında Örgütlenmeye Davet Ediyoruz”
Basın sektöründe yüz bine yakın basın emekçisi olduğunu ve tamamının sendikal örgütlülüğe dahil edilmesinin önemli bir aşama olacağını ifade eden Arslan, basın sektöründe örgütlenme süreçlerinin zor olmasına rağmen hem Konfederasyonlarının hem de sendikalarının hedefinin, tüm basın emekçilerini HAK-İŞ çatısı altında örgütlemek olduğunun altını çizdi.
Arslan, gece gündüz demeden zorlu şartlar altında görevini gerçekleştirmek için mücadele eden basın emekçilerinin, sendikal örgütlülük ile buluşarak bir kısım güvencelerden yararlanmasının en doğal hakları olduğunu anımsatarak, “Ülkemiz her alanda gelişirken, büyürken, her alanda imkanlarımız artarken gazetecilik mesleğini yürüten arkadaşlarımızın hem haklarının hem de güvencelerinin daha da aratılması bizim en büyük hayalimiz, en büyük temennimizdir. Örgütlü olmak, toplu sözleşme kapsamına girmek, sendikalaşmak ve bir kısım güvencelerden yararlanmak arkadaşlarımızın en tabii haklarıdır. Gece gündüz mesaisi olmayan, sadece kamuoyunun doğru haber alması için canla başla çalışan bütün gazetecilere de bu yakışır” diye konuştu.
“İşe Yeni Giren Gazetecilerin 212 Kapsamı Dışında Tutulması Bizi Üzüyor”
Arslan, sendikalaşmanın her sektörde olduğu gibi basın sektöründe de basın emekçileri için bir hak olduğunu söyleyerek, “Örgütlü olmak, toplu sözleşme kapsamına girmek, sendikalaşmak ve bir kısım güvencelerden yararlanmak bu en tabii arkadaşlarımızın da hakları. Bu haklarının alınabilmesi konusunda bugüne kadar ortaya koyduğumuz çabalarımızı daha da geliştirmemiz gerekiyor. Aslında hem ülkemizde hem de dünyada geçmişte elimizde olan bir kısım imkanlarımızın, bir kısım güvencelerimizin, 212 gibi güvencelerimizin maalesef içinin boşaltılmaya çalışıldığı, mümkün olduğu kadar 212 kapsamının dışında insanların gazetecilik yaptığı halde başka şekilde bir kısım yöntemlerle 212’nin içinin boşaltılmaya çalışıldığı bu konuda pek çok girişimlerin olduğunu biliyoruz. Yeni işe girenlerin ofis çalışanıymış gibi değerlendirilmesi bizi gerçekten çok yaralıyor, üzüyor” ifadelerini kullandı. Arslan, gazetecilerin 212 sayılı yasa kapsamındaki haklarına sahip çıkması gerektiğini belirterek, "Bugün olduğu gibi bundan sonra da bütün gazeteci arkadaşlarımızı, bu sektörde çalışan bütün arkadaşlarımızı HAK-İŞ'te, HAK-İŞ'e bağlı Medya-İş Sendikamızda örgütlenmeye davet ediyoruz. Biliyoruz, zorluklarımız var, sorunlarımız var ama biz bu sorunları, bu zorlukları hep birlikte aşacağız" diye konuştu. AA ve TRT'nin, çalışanlarının özlük haklarına yönelik yaklaşımıyla diğer kurumlara örnek olduğunu dile getiren Arslan, bunun daha da gelişmesini arzu ettiklerini söyledi.
“Siyonist İsrail Gazze’de Gazetecileri de Katlediyor”
Gazetecilerin canı pahasına görev yaptıklarını ve bu görevlerini yerine getirirken özellikle Gazze başta olmak üzere hayatlarını kaybettiklerini ifade eden Arslan, Siyonist devlet İsrail tarafından 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen saldırılarda 200’ün üzerinde gazetecinin hayatını kaybettiğini üzüntü içerisinde dile getirdi.
Ballı, "Binlerce Meslektaşımız Sendikasız"
Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Sezai Ballı da gazetecilerin iyi gününde, kötü gününde toplumun yanında olduğunun altını çizerek, mesleklerini hak ettikleri koşullarda sürdürebilmeleri için sendikalara önemli görev düştüğünü belirtti. Binlerce gazetecinin zor şartlarda görev yaptığını hatırlatan Ballı, “Aldıkları paralar genellikle açlık sınırının altında kalıyor. Çalışma saatleri çok uzun, bazen günde 20 saati buluyor. Bizlerin hakkını koruyan, savunan gazetecilerin hakkını kim koruyacak? Gazze'de öldürülen yüzlerce gazetecinin yaşam hakkını kim koruyacak” dedi.
Basın Kanunu'nun sektördeki pek çok sorun karşısında yetersiz kaldığını söyleyen Ballı, “Sektörün en büyük sendikası olmamıza, sektörün lokomotifi TRT ve AA'da yetkili sendika olmamıza ve bütün çabalarımıza rağmen halen iş kolumuzun yalnızca yüzde 13'ünde örgütlüyüz. Geride kalan on binlerce meslektaşımız sendikasız, yani korumasız. Medya patronlarını, çalışanların sendikalaşması konusunda insafa davet ediyoruz. Hamile kalan çalışanınızı işten çıkarmayın, en ufak kusurunda iş akdini feshetmeyin, insani ücretler verin" dedi.
Konuşmaların ardından Genel Başkan Arslan, mesleğini ifa eden tüm basın mensupları adına Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Ballı'ya çiçek takdim etti ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı. Karşılıklı hediyeleşmenin ardından Arslan ve Ballı programı takip eden basın mensuplarına gül dağıtarak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutladı.