Kış’tan deprem konutları eleştirisi
CHP’li Kış, Bakan Kurum’dan gelen yanıtı değerlendirirken, “Ancak tablo ortada: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin ardından kameraların karşısına geçip, “Bir yıl içinde 319 bin konutu tamamlayacağız” demişti. Bugün o sözün üzerinden 2 yıl 8 ay geçti. Üçüncü kış kapıda… Ve hâlâ binlerce depremzede konteynerde yaşam mücadelesi veriyor” iddiasında bulundu.
“Bir yılda ev sözü verdiniz, üç yılda umut bile veremediniz!”
CHP’li Gülcan Kış, bakanlığın yanıtını değerlendirirken “yetersiz, kaçamak ve samimiyetsiz” ifadelerini kullandı. Gülcan Kış, “Depremin üzerinden neredeyse üç yıl geçti. Hâlâ bir plan yok, bir ilçe bile tam olarak ayağa kalkmadı. Bir yılda ev sözü verdiniz, üç yılda umut bile veremediniz! Depremzede vatandaşlarımız üçüncü kışına konteynerde giriyor. Harcanan bütçeyi açıklamaktan kaçıyorlar, hak sahipliği sürecinde binlerce insanın sesini duymuyorlar. Bu ülke, ‘yaptık’ demekle yapılmış olmuyor. Rakamlar yalan söylemez. Bakanlık rakamları bile tutturamıyor, çünkü gerçeği gizlemeye çalışıyor. Ama konteynerde büyüyen çocuklar o gerçeği her gün yaşıyor. Üçüncü yıla girdiğimiz şu günlerde hâlâ on binlerce yurttaş konteynerlerde yaşıyorsa, bu artık sadece bir yönetim zafiyeti değil; halkına karşı bir vefasızlıktır. Depremzedelere ev değil, sabır diliyorlar. Ama sabırla değil, liyakatle yönetilir bu ülke” dedi.
Gerçekle propaganda arasındaki fark büyüyor
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, önergesinde il bazında konut sayıları, hak sahipliği başvurularındaki itirazlar, ihale bedelleri ve sosyal donatı yatırımlarının durumunu da sordu. Ancak bakanlığın yanıtı, “detaylı bilgi paylaşılmamıştır” cümlesiyle sınırlı kaldı. Kış bu duruma tepki göstererek, “Saray iktidarı için şeffaflık sadece vitrin süsü olmuş. Depremzedenin evini, hakkını, emeğini bile rakamlara sığdıramıyorlar.” dedi.
“Bu tablo yönetememenin itirafıdır”
Gülcan Kış, önümüzdeki günlerde konuyu yeniden Meclis gündemine taşıyacağını belirterek, “Deprem bölgesinin kaderine terk edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu tablo, yönetememenin, denetleyememenin, hesap vermekten kaçmanın itirafıdır” iddiasını ortaya attı.