“Madencilik Yasası bir avuç şirketin yararına”


Kamu Yararı Nerede?
Enerji ve maden kanununda düzenlemeleri içeren kanun teklifi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda söz alan DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, iktidarın kanun teklifiyle özel şirketler lehine doğal alanlarda tahribatı yasal güvenceye aldığını ileri sürdü. Ayrıca düzenleme ile kırsal yaşam alanlarında tarım ve hayvancılığın da sekteye uğrayacağını ve ciddi risk altına sokacağını dile getiren Kısacık, “Bu kanun teklifinde ruhsatsız enerji tesislerine af var. ÇED sürecinin askıya alınması var. Acele kamulaştırmalarla özel mülkiyetin hakkını gasp var. Ruhsatlandırma ve arama yetkisinin özel şirketlere devredilmesi var.  Orman, mera, zeytinlik gibi doğal varlıklarımızın enerji ve maden yatırımları için kullanıma açılması var. Köylümüzün, çiftçimizin, hayvan yetiştiricimizin yaşam ve ekonomi alanlarını ellerinden almak var. Peki kamu yararı nerede kaldı?” diyerek iktidarın yaptığı düzenleme ile kamu yararı ilkesinden uzaklaştığını savundu.
Ya Otel Zincirlerinin Ya Maden Şirketlerinin Yararına Çalışıyoruz
Son dönemde TBMM’de çıkarılan kanunların özel sermayenin faydasına olduğunu iddia eden Kısacık, ülkenin ekonomik krizle karşı karşıya kalan toplumsal kesimlerine fayda sağlayacak kanunların TBMM’de gündeme gelmemesi konusunda iktidarı eleştirdi ve şunları dile getirdi:
“TBMM’de son çıkan kanunlar hep özel sermayenin faydasına. Turizm sektöründe çalışan işçilerimizin çalışma süresi yedi günden on güne çıkarıldı, kimin yararına? Sermayenin yararına! iklim kanunu çıkarıldı, kimin yararına? Karbon ticareti yapanların yararına! Bugün maden kanununu görüşüyoruz, kimin yararına? Bu madencilik yasası da milletin değil bir avuç şirketin yararına! İşçinin, emekçinin, emeklinin burada hakkını savunmamız gerekirken, biz ya otel zincirlerinin yararına çalışıyoruz ya maden şirketlerinin yararına! Kanunların arasına işçimiz ve emeklimiz yararına maddeler koyun da onların yararına da kanunlar çıkaralım”
Ormanlarımızı Kendi Elimizle Yok Ediyoruz
Kanun teklifinde bedelsiz izinle orman alanlarında ruhsatlandırma ve arama yetkisinin özel şirketlere devredilmesi yetkisinin MAPEG’e verilmesine de konuşmasında yer veren Kısacık, “Geleceğimizi, iklim, toprak, ekonomi ve yaşam kültürü dengesini hiç düşünmeden doğamıza ve insanlarımıza açıkça düşmanlık ediyoruz” dedi. 
Türkiye genelinde günlerdir süren orman yangınlarına rağmen, enerji ve maden kanunuyla ormanların daha fazla tahrip edilmesinin önünün açılmasına da değinen Kısacık, “Günlerdir ciğerlerimiz, ormanlarımız yanıyor. Hektarlarca ormanlık alanımız yandı, kül oldu. Bizim ormanlarımızı korumamız ve yanan alanlarımızı acilen rehabilite etmemiz gerekirken, bu kanunla ormanlarımızı kendi elimizle yok etmenin önünü açıyoruz. Bu nasıl bir doğa ve ağaç düşmanlığıdır? Bu doğa size ne yaptı? Bu ormanlar emekli değil, asgari ücretli değil, işçi değil, sizden maaş mı istedi? Sizden ‘Geçinemiyoruz’ diyerek ara zam mı istedi? Siyasete gelince ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyorsunuz ama bırakın insanı ağacı yaşatmıyorsunuz” ifadeleriyle iktidarın söylemleri ile icraatları arasındaki çelişkiye dikkat çekti.