MİKRO TESE BABA OLMA İHTİMALİNİ ARTIRIYOR!

  Tıbbın en hızlı ilerleme gösterdiği alanlardan biri olan infertilite (kısırlık) tedavisinde yaşanan gelişmeler hem erkek, hem de kadına bağlı kısırlık tedavisinde yüz güldürücü sonuçlara ulaşılmasını sağlıyor. Acıbadem Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, erkeğe bağlı infertilite tedavisinde kullanılan ve diğer birçok yönteme göre çok daha yüksek oranda başarılı sonuçlara ulaşılmasını sağlayan Mikro TESE yönteminin birçok aile için umut olduğunu söylüyor.    Bir yıl korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması durumu infertilite (kısırlık) olarak tanımlanıyor. Sorunun ortaya çıkmasında yüzde 30 oranında erkeğe bağlı nedenlerin etkili olduğu biliniyor. Erkek kaynaklı infertilitede ise farklı nedenlerden dolayı menide hiç sperm bulunamaması en önemli etkenlerin başından geliyor. Önceleri bebek sahibi olabilmek adına ciddi bir sorun teşkil eden bu durum son yıllarda uygulanan Mikro TESE yöntemiyle başarıyla çözümlenebiliyor. Birçok çiftin sağlıklı bebeklere ulaşmasını sağlayan Mikro TESE yöntemiyle ilgili bilgi veren Acıbadem Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, bu yöntemin erkeğe bağlı kısırlık sorunun çözümünde son derece önemli bir adım olduğunu ve bebek sahibi olabilme şansını artırdığını belirtiyor.    Sperm hücresi bulunmayan hastalarda kullanılıyor Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Eken’in verdiği bilgiye göre erkekte, menide hiç sperm hücresi olmamasının çeşitli nedenleri bulunuyor. Doğuştan sperm kanalının bulunmaması ya da tıkanıklık olması, bazı hormonal veya genetik faktörler, radyasyona maruz kalma, kullanılan bazı ilaçlar ve sperm oluşumunu engelleyen bazı enfeksiyonlar geçirmiş olmak bu nedenler arasında yer alıyor. Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, hiç sperm hücresi bulunmayan hastalarda uyguladıkları Mikro TESE yöntemi sayesinde mikroskobik operasyon ile testislerinden alınan dokudan sperm elde edebildiklerini anlattı.   Bu yöntem ile sperm bulma oranı ve miktarı artıyor Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, Mikro TESE yönteminin diğer sperm elde etme yöntemlerine göre en yüksek sperm alma oranına sahip olduğunu ve testisin de  en az hasarı görmesine neden olduğunu  söyledi. Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, tedavide önemli bir fark yaratan yöntemle ilgili şu bilgileri verdi: “Ameliyatta kullanılan özel mikroskop sayesinde işlem sırasındaki minimal kanamalar bile fark edilerek gerekli müdahale yapılabilmekte. Böylece ameliyat esnasındaki kanamalar ve ameliyat sonrasında hematom (kan birikintileri) olması engellenmekte. Ayrıca işlem sırasında daha az parça alınması ile testislerin hormon üretimine olabildiğince az etki edilmesi sağlanmış olur. Mikro TESE  testis biyopsisinden de farklı bir yöntem. Testisin tüm bölgelerinde sperm üretimi olabilirken biyopside testisin tek bir bölgesinden örnek alınır. Bu nedenle testis biyopsi sonucu sperm hücresine rastlanamayan hastalarda Mikro TESE yöntemi ile sperm hücresi elde edilme şansı vardır.”    İşlem sırasında herhangi bir dokuya zarar verilmiyor Çoğunlukla genel anestezi altında yapılan Mikro TESE,  bazı durumlarda lokal anesteziyle de gerçekleştirilebiliyor. Ortalama bir saat içinde tamamlanan ve hastanın ağrı hissetmediği işlemle ilgili Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, “İşlem sırasında, özel bir mikroskoptan yararlanılır. Bu mikroskopla beraber, herhangi bir dokuya zarar verilme ihtimali de en az seviyeye indirilir ve testis bölgesi detaylı bir şekilde inceleme altına alınarak sperm aranır  Alınan doku örnekleri bazı işlemlerden geçirilerek canlı sperm hücreleri ayrılır. Bu hücreler daha sonra mikroenjeksiyon işleminde kullanılır” diyor.    Bulunan sperm hücreleri dondurularak saklanabiliyor Mikro TESE yöntemi sonucu elde edilen sperm hücrelerinin dondurularak saklandığını ve ancak ondan sonra hastanın infertilite tedavi programına alındığını anlatan Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Eken, “Bu dondurma işlemi sperm kalitesini bozmadığı gibi ikinci kez deneme yapılması  gereken hastalarda da ameliyatın tekrar edilmesine gerek duyulmaz. Aynı zamanda, hastada sperm bulunamaması durumunda kadına gereksiz yere tedavi yapılması da önlenmiş olur” diye konuşuyor.