"ORMAN EKOSİSTEMİ GÖZ GÖRE GÖRE YOK EDİLİYOR"

Amasya, Balıkesir, Kastamonu, Manisa, Muğla, Samsun, Sinop ve Sivas'ta Bulunan Orman Alanları Tehdit Altında

Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Amasya, Balıkesir, Kastamonu, Manisa, Muğla, Samsun, Sinop ve Sivas’ta bulunan yaklaşık 2854 kilometrekarelik orman alanı, orman sınırları dışına çıkarıldı. Bu karar, ülkemizde ve dünyada çevre bilincinin giderek arttığı bir dönemde büyük tepki topladı. Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, orman ekosisteminin sadece ağaçlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda birçok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yaptığını vurguladı. "Sadece ağaç olan yerler orman değildir, ormanlar hayvan ve bitki çeşitliliği de içerir. Türkiye’nin bugün toplam yüzölçümü 77 milyon hektardır, bunun 23 milyon hektarı orman alanıdır. Bu orman alanlarının tamamının üzerinde ağaç yoktur, orman boşluğu da orman alanıdır," dedi.

"ANAYASA AYKIRI"

Durmuş, Anayasa'nın ormanlık alanlarla ilgili maddesine dikkat çekerek, "Anayasamız ormanların asla amaç dışı kullanılmaması gerektiğini emreder. Buna karşın zaman zaman bazı alanların orman dışına çıkartılması gibi bir düzenleme de var. Yalnız bu düzenleme ‘bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitiren alanların’ orman dışına çıkarılmasına izin verir. Oysa bizim ormanlarımızın durup dururken vasfı ve niteliği yitiriliyor," ifadelerini kullandı.Bu kararın ilk olmadığını belirten Durmuş, AKP’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın’a yönelik "özel kararı" hatırlattı. Ayaydın’a ait villanın tuvaleti ve müştemilatının olduğu alan, orman sınırı içinde kaldığı için yıkılması gerekirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan özel bir kararla orman dışına çıkarılmıştı. Durmuş, bu tür özel kararların siyasi boyutuna dikkat çekti. 


"TÜRKİYE UCUZ HEM MADDE CENNETİ OLDU" 


Daha önce ormanda herhangi bir iş yapabilmek için anayasanın hükmünün etkin olduğunu sözlerine ekleyen Durmuş: "Bugün kararnameyle bile Ayaydın’ın tuvalet çukuruna izin verilebiliyor. İktidar sahipleri Türkiye ormanlarını mahvetmeye devam ediyor, orman ekosistemi göz göre göre yok ediliyor," dedi. Durmuş, iklim krizi nedeniyle dünya genelinde önlemler alınırken, Türkiye’nin "ucuz ham madde cenneti" konumunda olduğunu belirtti. "Mesela bu yıl ormandan toplam 17 milyon metreküp üretim olması gerekirken 6. ayın sonu itibariyle 40 milyon metreküpü buldu. Bu bir vahşettir. Biz sermayenin ihtiyacını karşılamak ve kapitalist sistemi korumak için ormanlarımızı yok ediyoruz," diye konuştu. 

"ONLAR ÜLKEYİ PAZAR, HALKI MÜŞTERİ, KENDİLERİNİ TÜCCAR İLAN ETTİLER'


Dünya ülkelerinin karbon salınımını dengelemeye yönelik taahhütler verdiğini hatırlatan Durmuş, "Ama Türkiye’de o taahhütün verildiği günün ertesinde birçok alan ormanlık alan statüsünün dışına çıkartılıyor" dedi. Durmuş, ülkemizde yapılan uygulamaların  Türkiye ve dünya ormancılığına aykırı bir uygulama olduğuna dikkat çekerek, şiddetle durdurulmalıdır," dedi. Durmuş, bu konuda ne muhalefetin ne de toplumsal muhalefetin etkili olamadığını belirterek, "Suç yalnızca ‘Ben tüccar gibi yöneteceğim’ diyerek iktidar olanlara yüklenmemeli. Onlar bu ülkeyi pazar, ülke halkını müşteri, kendilerini tüccar olarak ilan ettiler. Sorun, bu ülkenin doğasına ve insan haklarına saygılı olup ses çıkarmayanlardadır," diyerek sözlerini tamamladı. Türkiye'nin doğası ve geleceği için bu kararın sonuçları dikkatle takip edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.