ÖZÇAĞDAŞ:“ÖĞRETMENLERİN HAKKINI YEDİLER!”
CHP, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında mülakat sorunları ve öğretmen atamalarındaki adaletsizlikler nedeniyle Sıhhiye Adliyesi'nde resmi suç duyurusunda bulundu. Bu gelişme, eğitim alanında yaşanan sorunların ne denli ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. CHP, MEB önünde düzenlediği oturma eylemiyle tepkisini dile getirirken, bakanlık politikalarının eğitim sistemini nasıl etkilediğini vurguladı.
"MÜLAKATLAR YILLARCA EMEK VEREN GENÇLERİMİZİN HAKLARINI GASP EDİYOR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, oturma eyleminde yaptığı açıklamada, Bakan Tekin’in mülakat sisteminin öğretmen adayları arasında büyük haksızlıklara yol açtığını belirtti. Özellikle, bakanlığın sözlü sınav sonuçlarını açıklamaktan kaçınarak, öğretmen adaylarını mağdur ettiğini ifade etti. "Mülakatlar, yıllarca emek veren gençlerimizin haklarını gasp etmek için bir araç haline geldi" diyen Özçağdaş, yaşanan haksızlıkların peşini bırakmayacaklarını vurguladı.
Adaylar arasındaki eşitsiz uygulamalara dikkat çeken Özçağdaş, "Farklı illerdeki komisyonlar, hemşehrilik gibi kişisel saiklerle aşırı farklı puanlar veriyor. Bu durum, haksızlıkların yanı sıra kamu güvenini de zedeliyor" ifadelerini kullandı. Öğretmenlerin yıllarca ailelerinin maddi desteğiyle bu sınavlara hazırlandığını, ancak sonuçların belirsizliğinin gençlerin hayallerini yok ettiğini ekledi.
“TARİKATLARIN EĞİTİME MÜDAHALESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Özçağdaş, bakanlığın tarikat ve cemaat yapılanmalarına göz yummasının eğitim sisteminde ciddi sorunlara yol açtığını vurguladı. "MEB, tarikatları ve cemaatleri sivil toplum kuruluşları gibi görerek, eğitim sistemimizi tehdit eden bir yapı oluşturuyor. ÇEDES ve MESEM gibi uygulamalar, pedagojik formasyondan yoksun kişilerin okullara girmesine yol açıyor" dedi. Bu durumun, öğrencilerin eğitim kalitesini doğrudan etkilediğini belirtti.
Özellikle, tarikatların eğitim alanındaki etkinliğinin arttığına dikkat çeken Özçağdaş, "Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Milli Eğitim Bakanlığı ile eş başkanlık ilişkisi kurması, laik eğitim anlayışını tehdit ediyor" ifadelerini kullandı. Eğitim sisteminin, bilimsel ve laik bir anlayışla yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.
"ÖĞRENCİLERİN EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLİYOR"
Özçağdaş, suç duyurusunun gerekçelerini detaylandırarak, "Eğitimde belirsiz politikalar, öğretim hakkının ihlaline neden oluyor. Öğretmen atamaları zamanında yapılmadığı için nitelikli eğitim almak isteyen öğrenciler mağdur durumda" dedi. Ayrıca, mülakat süreçlerinde yaşanan sorunların, kamu zararına yol açtığını belirterek, "Yusuf Tekin'in görevi kötüye kullanması, eğitim sisteminin bütünlüğünü tehdit ediyor" diye ekledi.
"Öğrencilerin eğitim hakkı ihlal ediliyor" diyen Özçağdaş, Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi uyarınca gerekli soruşturmanın yapılmasını talep etti. Ayrıca, TCK m. 112 kapsamında eğitim hakkının engellenmesi suçu nedeniyle de suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.
İSTİFA ÇAĞRISI: "KALDIĞI YERDE HAK İHLALİ DEVAM EDECEK"
Oturma eyleminin ardından Bakan Tekin’e, üzerinde "Yusuf Tekin İstifa" yazılı bir tablo hediye edildi. Özçağdaş, "Bu tablo, eğitimdeki sorunların görmezden gelinmeyeceğini simgeliyor. Sayın Bakan, eğitime dair geçmişe takılı kalmış durumda. Gelecek için somut adımlar atması gerekiyor" ifadelerini kullandı. CHP, Tekin'in istifasını talep ederek, eğitimin geleceği için siyasi bir mücadele içinde olduklarını net bir şekilde ortaya koydu.
"EĞİTİMDE YAŞANAN KRİZ TOPLUMSAL BİR FELAKETTİR"
CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, eğitim alanındaki bu haksızlıkların sadece bir bakanlık sorunu olmadığını, toplumun her kesimini etkileyen bir durum olduğunu belirtti. "Öğretmenlerimizin sesi kısılmamalıdır. Eğitimde yaşanan kriz, sadece bir siyasi mesele değil, toplumsal bir felakettir" dedi. Eğitim alanında reform talep eden Ersever, "Yapamıyorsanız, istifa edin" diyerek bakanlığa güçlü bir mesaj gönderdi.
CHP, bu olayların ardından eğitim alanında daha kapsamlı eylemler düzenleyeceğini duyurdu. Özellikle, öğretmenlerin hakları ve eğitim sistemindeki adaletsizliklere karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti. "Eğitim, toplumun geleceği için kritik bir unsurdur ve biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz" diyerek, eğitim hakkının korunmasına dair kararlılıklarını yinelediler.