Sadullah Kısacık: Buğday Taban Fiyatı 15,50 TL’den Aşağıda Olmamalı!
Hasadın başlamasına rağmen hala buğdayın taban fiyatının açıklanmamasını eleştiren Kısacık, buğdayın stratejik bir ürün olduğundan hareketle iktidarı, çiftçinin ve buğday üretiminin kıymetinin bilinmesi gerektiği yönünde uyardı. Adana’da buğday hasadının erken başlamasına rağmen taban fiyatın açıklanmadığına değinen Kısacık, çiftçinin geçen sene buğdaydan zarar ettiğini, geçen seneden beri de borcunun katlanarak artmış olmasının göz önünde bulundurularak açıklanacak fiyatın 15,50 TL’den aşağıda olmaması gerektiğinin altını çizdi: “Buğday fiyatları haziran ayının ilk haftasında açıklanıyordu. Ama bu yıl iklim değişikliğinden dolayı, Adana’da hasat erken başladı. Bu
nedenle çiftçimizin mağdur olmaması için buğday taban fiyatları bir an önce açıklanmalıdır. Çiftçimiz geçen yıl buğday hasadında da aynı sorunu yaşadı. Fiyat geç açıklandı ve açıklanan fiyat, destekleme ile birlikte çiftçiyi zarar etmekten kurtaramadı. Akaryakıt, tohum ve gübre
başta olmak üzere masraflar arttı. Borçlanarak ekim yapan çiftçimizin borçları da haliyle katlanarak arttı. Çiftçimizin içinde bulunduğu kötü durum ve yüksek girdi maliyetlerindeki artış düşünüldüğünde buğday fiyatı kilogram başına 15,50 TL’den az olmamalıdır.”
Desteklemeler Zamanında Ödenmeli! Tarımsal desteklemelerin zamanında ödenmemesi konusuna da açıklamasında yer veren
Kısacık, “Ülkemiz tarımında en önemli sorunlardan birisi de tarım desteklemelerinin zamanında açıklanmaması ve ödemelerin zamanında yapılmamasıdır. Çiftçi hasat yaptığı ürünün destekleme ödemesini yıl bitmeden almalıdır. Ayrıca ödeme yapılan kalemlerdeki değişen fiyatların, güncellenerek yeniden hesaplaması yapılmalıdır”, sözleriyle desteklemelerin geç yapılmasının, çiftçi için ekonomik bir getirisinin olmayacağını vurguladı. Çiftçiyi Tedirginlik ve Belirsizlik İçinde Bırakmayın! Taban fiyatının hala açıklanmış olmamasının çiftçiyi tedirgin ettiğini ve belirsizlik içinde bıraktığını belirten Kısacık, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade ederek; “Türkiye gibi bir tarım ülkesinde çiftçinin tedirginlik ve belirsizlik içinde bırakılması kabul edilemez. Çiftçilerimizin sabrı emekleriyle sınanmamalıdır. Şu anda çiftçimizin yaşadığı sorunların çözümü; düzenli, planlı, hesaplı ve disiplinli bir tarım politikasının uygulanmasıyla mümkündür. Bu amaçla hazırladığımız Tarım Eylem Planımızda çiftçimize şu sözleri vermiştik; tarımda ithalat yerine içeride üretimi desteklenecek, çiftçimizden ürünü değerine
alınacak, tarım destekleme ödemeleri hasat yapılan yıl içinde açıklanacak ve aynı yıl içinde ödemelerin tamamını gerçekleştirerek çiftçimizi mağdur edilmeyecek. Eylem planımızdaki onlarca çözümden sadece bu üç çözüm bile uygulamaya konularak disiplinle takip edilse,
çiftçimiz zarar etmekten ve mağdur olmaktan kurtulur. Çözüm bu kadar kolay ve yakındayken, yasama dönemi başında tarım eylem planımızı paylaştığımız iktidara sesleniyorum; Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’a kulak verin ve tarım eylem planımızı uygulamaya koyun. Çiftçimizi, tarımsal üretimimizi ve ülkemizin gıda güvenliğini koruyun.”