Sandığımızdan çok daha büyük bir tehlike; Akran zorbalığı
“Ben on yaşındayken bir arkadaşım, burnumun çirkin olduğunu söyleyip dururdu. Artık yetişkin bir insanım. Bir kariyerim, toplumda yerim var, çoğu kişi ortalamanın çok üstünde bir güzelliğimin olduğunu söyler ama, ben hala çirkin olduğumu düşünüyorum ve sanırım bu hiç düzelmeyecek! Estetik ameliyatlara karşıyım, yoksa bugün randevu alıp bıçak altına yatardım.”
“Arkadaşı bizim kızın mahrem fotoğraflarını bulmuş ve kendi telefonuna göndermiş. Şimdi onu tüm okula, hatta internette yayınlayarak herkese rezil etmekle tehdit ediyor. Geçen gece elinden bıçağı zor aldım, canına kıyacakmış yavrum!”
“Şu iki kesici dişi yok ya… Teneffüste iki yaş büyük ve çok daha büyük gibi duran bir çocuk, oğlumun saçından tutup defalarca yere vurmuş. Daha önce de defalarca vurmuş ama, bize söylememiş. Çocuğum ağzı, yüzü kan içinde eve geldi, dişleri kırılmış ve çok kötü durumdaydı, çektirmek zorunda kaldık. Şimdilik bir umut kalıcı dişlerin tekrar çıkmasını bekliyoruz. Yoksa 18 yaşına kadar kalıcı diş yaptıramıyormuşuz. Yazık yavrum, sorduğunda ‘Çıkacak oğlum, sabırlı ol!’ diyorum, o duymasın diye gidip yan odada ağlıyorum.”
“Kızımı hiç aralarına almıyorlar. O da ne yapsın, güya bir arkadaşı var diye, kız ne istese veriyor: Beslenmesinden harçlığına kadar… Fark ettiğimde neye uğradığımı şaşırdım. Bize söylemiyor, veli toplantılarında öğretmenler bir şey demiyor, ne bilelim!”
Bu ifadeler bire bir duyduğum yakınmalar ve eminim size de çok tanıdık gelmiştir. Zaten, birçok zorlukla baş etmek durumunda kalan çocuk ve ergenlerin karşı karşıya kalabildiği bir tehlike akran zorbalığı. Çoğu zaman fark edilmeyen ya da önemsenmeyen ama, çok büyük yıkımlara sebep olabilen bir sorun.
Fiziksel, sosyal, sözel ya da teknolojik aletlerin, özellikle akıllı cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle artan siber akran zorbalığı görülebilmektedir.
Fiziksel akran zorbalığı fark edilmesi belki de en kolay olanıdır. Genelde yaşça büyük ya da fiziksel olarak daha güçlü çocuk ya da çocuklar tarafından fiziksel şiddet uygulanabilir. Görünür yara-bere olunca fark edilebilir en azından. Çünkü muhtemelen, çocuğunuz korkup size söyleyemeyecektir.
Sosyal olarak dışlama, grup içine ve oyunlarına almama da sosyal akran zorbalığıdır. Çocuk ya da ergen de, kendini eksik, suçlu, hatalı… hissedebilir, ya tamamen içine kapanır ya da grubun içine girebilmek için kendinden çok fazla ödün verir.
Sözel akran zorbalığına maruz kalmayan çok az kişi vardır herhalde. Dalga geçmek, lakap takmak, herhangi bir fiziksel durum ya da sorunu dile dolama, varsa bireysel farklılıklar nedeniyle dışlanma…
Siber akran zorbalığı ise mahrem ya da komik, çocuğun ya da gencin görülmesini istemediği görüntüleri yaymak, bununla tehdit etmek, sosyal medyadan dışlamak, hakkında dedikodu yaymak, iftira atmak şeklinde olabilir.
Akran zorbalığı kötü hissetmekten travmaya, kilosuyla dalga geçilen kişide yeme bozukluklarına (Anoreksiya, bulimiya, tıkınırcasına yeme), çirkin hissedip sürekli estetik ameliyatlar ve kozmetiğe para yatırmaya, bağımlılık yapacak alkol ya da madde kullanımına hatta intiharlara sebep olabilir.
Peki ebeveyn olarak ne yapabilirsiniz? Çocuğunuzla iletişiminizi baştan beri iyi tutmak, kendini ifade etmesini sağlamak, herhangi bir akran zorbalığı durumunda kendini ifade etmesi açısından çok önemlidir. Böyle bir durumda kesinlikle çocuğunuzu suçlamadan dinleyin ve lütfen sorunu çözmeye çalışın. Okul arkadaşıysa öğretmen, rehber öğretmen, okul idarecisi, komşuysa ebeveynlerle iletişime geçin. Tanımadığınız birileri sokakta çocuğunuza akran zorbalığı uyguluyorsa, yeterince güvenli bir ortamda olmasını sağlamaya çalışın.
Nasıl baş edeceğinizi bilemiyor, zorlanıyor ya da çocuğunuzla iletişim kuramıyorsanız da bu konuda çalışan bir terapistten destek alabilirsiniz.