"TARİKATLARA AKTARILAN PARA, 2 YIL BOYUNCA ÜCRETSİZ YEMEK SAĞLAYABİLİR!"

Veli-Der ve Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, 12 Kasım’da Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde önemli bir eylem gerçekleştirecek. Çocukların sağlıklı ve ücretsiz yemek hakkı için seslerini duyurmayı hedefleyen koalisyon, Türkiye'deki okullarda yaşanan beslenme krizine dikkat çekiyor. Eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleştiği bu dönemde, hükümetin tarikatlara yaptığı büyük bağışlar, öğrencilere sunulacak sağlıklı yemek talebini daha da anlamlı kılıyor.

"TARİKATLARA 6 AYDA 100 MİLYON TL PARA AKTARILYOR"  

Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik yaptığı açıklamada, tarikat ve cemaat vakıflarına 6 ayda aktarılan 100 milyon TL'nin, Türkiye'deki devlet okullarına 2 yıl boyunca ücretsiz yemek sağlamak için yeterli bir meblağ olduğunu belirtti. Yılmaz, “Bu para, okullardaki çocuklara 2 yıl boyunca her gün bir öğün yemek sağlamaya yetecek kadar büyük bir bütçedir. Ancak bu para, çocukların beslenmesi yerine, başka yerlere aktarılıyor!” dedi. Yılmaz, okul yemeği konusunda bu kadar büyük bir bütçenin göz ardı edilmesinin, çocukların eğitim hayatını doğrudan etkilediğini ve bu durumun, eğitimin kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü vurguladı.

"YETERSİZ BESLENME, ÇOCUKLARI ZAYIFLATTIĞI GİBİ EĞİTİM BAŞARILARINI DA ETKİLİYOR"

Okullarda, yetersiz ve dengesiz beslenme nedeniyle çocukların akademik başarıları büyük ölçüde düşüyor. Çocuklar, derslere aç giriyor, zihinleri dağılmakta ve dikkatlerini verememekte. Veli-Der, bu sorunun daha fazla büyümemesi için bir öğün ücretsiz okul yemeği talebini sürekli dile getiriyor. Eğitimde fırsat eşitsizliğine dikkat çeken Yılmaz, "Sağlıklı beslenemeyen çocuklar, sınıfta açlık nedeniyle bayılıyorlar. Bunun yanı sıra dikkat eksikliği, öğrenme güçlükleri ve daha büyük sorunlar baş gösteriyor. Çocuklar açken, nasıl başarılı olabilirler?" ifadelerini kullandı.

VELİLERİN ROLÜNÜN ÖNEMİ: "İŞİN İÇİNDE VELİ OLMADAN BAŞARI GELMEZ"

Veli-Der İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Turgut Aydın, eylemin yalnızca Ankara'da değil, yerel düzeyde de destekleneceğini açıkladı. Ancak Aydın, bu tür taleplerin başarıya ulaşabilmesi için en önemli faktörün velilerin katılımı olduğunu belirtti. Aydın, "Bu eylem, yalnızca okullar ve eğitimciler için değil, her velinin katılımını gerektiren bir mücadeledir. Eğer işin içinde veli olmazsa, başarılı olabileceğimizi düşünmüyorum," dedi.

"ASKIDA TOST, AKRAN ZORBALIĞINA NEDEN OLUYOR!"

Yetersiz beslenme, sadece akademik başarıyı değil, öğrencilerin sosyal yaşamını da etkiliyor. Öğrenciler arasında yetersiz beslenen çocuklar, sosyal yardımlar sayesinde bulabildikleri bir öğünü “askıda tost” gibi uygulamalarla almak zorunda kalıyor. Ancak bu durum, bazı okullarda akran zorbalığına da yol açıyor. Ailelerin çocuklarını okulda yemekleri için para verememesi, onları sosyal dışlanmaya itiyor. Öğretmenler, bu durumu sıkça gözlemliyor ve bazı çocukların bu yüzden bayıldığını ifade ediyor.

SAĞLIKLI SU TALEBİ: "BESLENME SADECE YEMEKLE SINIRLI DEĞİLDİR"

Okullarda verilen yemeklerin yanı sıra, içilebilir su talebi de oldukça önemli. Veli-Der, okullarda sadece sağlıklı yemeklerin değil, aynı zamanda içilebilir suyun da öğrencilere sunulmasını talep ediyor. Aydın, "Bir öğün yemek kadar, su da çocuklar için hayati önem taşıyor. Okullarda su temini konusunda yaşanan sıkıntılar da, beslenme sorunlarını derinleştiriyor" dedi.

"BESLENME SORUNU TÜRKİYE’DE BÜYÜYOR, DÜNYADA BODURLUK ORANLARI ARTIYOR!"

Türkiye, dünya çapında çocukların bodurluk oranlarının arttığı ülkeler arasında yer alıyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması verilerine göre, 5 yaş altı çocuklarda bodurluk oranı %10’u buluyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de, dünya genelinde 5 yaş altındaki 144 milyon çocuğun bodur olduğunu açıklamıştı. Bu, yetersiz beslenmenin, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ne kadar ciddi bir sorun haline geldiğini gösteriyor.

VELİ-DER, ÇOCUKLARIN GELECEĞİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ

Veli-Der, sadece yerelde değil, ulusal düzeyde de okullarda ücretsiz yemek hakkı için mücadele ediyor. 12 Kasım’da Ankara’da yapılacak eylem, sadece bir grup insanın talebi değil, tüm çocukların geleceği için atılmış bir adımdır. Eğitimde fırsat eşitsizliği ile mücadele etmek ve çocukların sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlamak, sadece bir hak değil, aynı zamanda bir zorunluluktur.