BU İŞTE BİR İŞ VAR!

GÜNDEM 17.12.2019 - 17:57, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1192+ kez okundu.
 

BU İŞTE BİR İŞ VAR!

Market zincirlerinde bile kilogramı 30 lirayı bulan kaşar peyniri, bazı işyerlerinde 20 liradan satılıyor. 1 kilogram kaşar, 11 litre sütten elde edilebiliyor. Ulusal Süt Konseyi, soğutulmuş çiğ süt referans fiyatını 15 Kasım 2019'dan geçerli olmak üzere litre başına 2 lira 30 kuruş olarak belirlemişti. ZAMLAR SAHTEKARLIKLARI TETİKLEDİ Mİ? Son bir yılda yaşanan zamlar, özellikle gıda sektöründe hileli ürünleri de artırdı. Yapılan kontrol ve denetimlere rağmen, bu sektörden hileli yollarla para kazanmak isteyenler, sucuktan kaşara, baldan tereyağına, çikolatadan toz bibere kadar onlarca ürünün miktarını artırmak için çeşitli yöntemler kullanabiliyor.  UCUZ ÜRÜN ELDE ETMEK İÇİN! Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Şehmus Alparslan, gelir seviyesi düşüklüğünün gıda sahtekarlıklarını tetikleyen faktörlerin başında geldiğine dikkat çekerek, “Şayet son tüketim tarihi geçmiş, raf ömrünü tamamlamış ve bozulmuş ürünler işlenerek ucuz ürün elde edilmeye çalışılıyorsa, burada sağlık problemleri ortaya çıkabilir” uyarısında bulundu.   “Gıdada hammaddeden üretim  aşamasına kadar kontrol önemli”  Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Şehmus Alparslan, birçok işlenmiş gıdada hileli ürün sıkıntısı olabildiğini söyledi. Alparslan, “Ucuza mal etme kaygısıyla bilinçli olarak etik olmayan yöntemler kullanılabiliyor, bu sadece kaşar ve peynir ürünleri ile de sınırlı değil” dedi.  Gıdanın temel ihtiyaçlardan olduğunun altını çizen Alparslan, ticari kaygıların olabileceğini ancak insan sağlığı açısından nitelik, kalite ve dürüstlüğün bu sektörde önemli olduğuna dikkat çekti. Alparslan, hammaddeden üretim aşamasına kadar kontrol mekanizmasının işletilmesi gerektiğine dikkat çekerek yaptırım uygulanması gerektiğini kaydetti. Alparslan şunları söyledi: “Burada dramatik olan kısım insanların ucuz gıda aramak olmalarıdır. Gelir seviyesi, asgari ücret miktarı, yoksulluk ve açlık sınırı bu gıda sahtekârlıklarını etkileyen faktörler olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar, ucuz gıda aramak zorunda kalmazsa bu da ticari bir unsur olarak ortaya çıkmaz. Her hileli ürün zararlı olmayabilir. Örneklendirmek gerekirse, süt yağı kıymetli bunun yerine bitkisel yağ konulması ise zararlı değil ancak haksız kazanç ve tüketiciyi aldatmaya yöneliktir.  Şayet son tüketim tarihi geçmiş veya bozulmuş ürünleri işleyip ucuz fiyattan satmak söz konusu ise burada sağlık problemleri ortaya çıkar. Her ucuz ürün sağlığa zararlıdır diyemeyiz, her ürünü kendi içerisinde değerlendirmek gerekir.”

Market zincirlerinde bile kilogramı 30 lirayı bulan kaşar peyniri, bazı işyerlerinde 20 liradan satılıyor. 1 kilogram kaşar, 11 litre sütten elde edilebiliyor. Ulusal Süt Konseyi, soğutulmuş çiğ süt referans fiyatını 15 Kasım 2019'dan geçerli olmak üzere litre başına 2 lira 30 kuruş olarak belirlemişti.

ZAMLAR SAHTEKARLIKLARI TETİKLEDİ Mİ?
Son bir yılda yaşanan zamlar, özellikle gıda sektöründe hileli ürünleri de artırdı. Yapılan kontrol ve denetimlere rağmen, bu sektörden hileli yollarla para kazanmak isteyenler, sucuktan kaşara, baldan tereyağına, çikolatadan toz bibere kadar onlarca ürünün miktarını artırmak için çeşitli yöntemler kullanabiliyor. 
UCUZ ÜRÜN ELDE ETMEK İÇİN!
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Şehmus Alparslan, gelir seviyesi düşüklüğünün gıda sahtekarlıklarını tetikleyen faktörlerin başında geldiğine dikkat çekerek, “Şayet son tüketim tarihi geçmiş, raf ömrünü tamamlamış ve bozulmuş ürünler işlenerek ucuz ürün elde edilmeye çalışılıyorsa, burada sağlık problemleri ortaya çıkabilir” uyarısında bulundu.  


“Gıdada hammaddeden üretim 
aşamasına kadar kontrol önemli” 

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Şehmus Alparslan, birçok işlenmiş gıdada hileli ürün sıkıntısı olabildiğini söyledi. Alparslan, “Ucuza mal etme kaygısıyla bilinçli olarak etik olmayan yöntemler kullanılabiliyor, bu sadece kaşar ve peynir ürünleri ile de sınırlı değil” dedi. 
Gıdanın temel ihtiyaçlardan olduğunun altını çizen Alparslan, ticari kaygıların olabileceğini ancak insan sağlığı açısından nitelik, kalite ve dürüstlüğün bu sektörde önemli olduğuna dikkat çekti. Alparslan, hammaddeden üretim aşamasına kadar kontrol mekanizmasının işletilmesi gerektiğine dikkat çekerek yaptırım uygulanması gerektiğini kaydetti. Alparslan şunları söyledi: “Burada dramatik olan kısım insanların ucuz gıda aramak olmalarıdır. Gelir seviyesi, asgari ücret miktarı, yoksulluk ve açlık sınırı bu gıda sahtekârlıklarını etkileyen faktörler olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar, ucuz gıda aramak zorunda kalmazsa bu da ticari bir unsur olarak ortaya çıkmaz. Her hileli ürün zararlı olmayabilir. Örneklendirmek gerekirse, süt yağı kıymetli bunun yerine bitkisel yağ konulması ise zararlı değil ancak haksız kazanç ve tüketiciyi aldatmaya yöneliktir.  Şayet son tüketim tarihi geçmiş veya bozulmuş ürünleri işleyip ucuz fiyattan satmak söz konusu ise burada sağlık problemleri ortaya çıkar. Her ucuz ürün sağlığa zararlıdır diyemeyiz, her ürünü kendi içerisinde değerlendirmek gerekir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.