Çocuğun konuşma bozukluğu, akademik başarısını etkiliyor

SAĞLIK-YAŞAM 14.09.2017 - 12:53, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2790+ kez okundu.
 

Çocuğun konuşma bozukluğu, akademik başarısını etkiliyor

  Okul öncesi ve okul dönemindeki çocuklarda kekemelik ya da sesletim bozukluğu gibi dil ve konuşma bozuklukları, çocuğun çevreyle iletişiminden akademik başarısına kadar pek çok alanda olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Bu dönemde yapılan erken müdahale çocuğun dil, konuşma ve akademik becerilerinde yaşıtları düzeyine gelmesini sağlıyor.   Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı İbrahim Yaşa, okul öncesi ve okul döneminin dil ve konuşma bozukluklarına dikkat edilmesi gereken en önemli dönemler olduğunu söyledi. Okuma yazmada güçlük çekiyorsa dikkat! İbrahim Yaşa, şu değerlendirmelerde bulundu: “Çocuk okuma ve yazma öğrenirken zorlanıyorsa, okula devam etmede güçlük yaşıyorsa, konuşması çevresi tarafından anlaşılmıyorsa, ödev yaparken zorlanıyorsa, kendisine söylenileni anlamada sorun yaşıyorsa, akademik başarısı yaşıtlarına göre geriyse olası bir dil ve konuşma güçlüğünden şüphe etmek gerekir. Okul süreciyle birlikte eğitim faaliyetlerinin başlamasıyla bu tür sorunlara olan dikkat artmakta ve görülen dil ve konuşma problemleri için etkin yönlendirme ve doğru uzmandan yardım alma önem kazanmaktadır.” Bu dönemde en sık rastlanan dil ve konuşma bozukluklarının çeşitlilik gösterdiğini ifade eden İbrahim Yaşa, “Söyleneni anlamada ve kendisini ifade etmede güçlük yaşaması, akranlarına göre daha kısa cümleler kurması, ekler kullanımında sorunlar yaşaması, sınırlı sözcük dağarcığının olması dil bozuklukları için başlıca belirtilerdir” diye konuştu. Kekemelik görülebiliyor İbrahim Yaşa, en sık karşılaşılan sorunların sesletim ve kekemelik olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Harfleri (sesleri) doğru şekilde üretememesi ya da üretmesi gereken ses yerine başka bir harf (ses) üretmesi örneğin “r” sesini sesletemediği için “rakam” yerine “yakam” demesi sesletim-sesbilgisel bozukluk olduğunun göstergesi olabilir. Bu tür sorunlardan farklı olarak çocuğun konuşma akıcılığının ses, hece ve sözcük tekrarları, eklemeler, uzatmalar ve bloklarla kesintiye uğraması sonucu (örneğin çocuk “kapı” yerine “kakakapı”, “kkkkapı” ya da “kaaapı” olarak söylemesi) kekemelik sorununun bulunabileceğinin birer kanıtı olabilir.” Erken müdahale çok önemli Bu tür sorunların çocuğun okuma-yazma faaliyetlerini, derse katılımını, çevre ile olan iletişimini ve özgüvenini yani akademik başarısını etkilediğini vurgulayan İbrahim Yaşa, “Bu dönemde yapılan erken müdahale çocuğun dil, konuşma ve akademik becerilerinde yaşıtları düzeyine gelmesini sağlar. Sürecin etkin başlatılması ve yürütülebilmesi için ebeveyn, öğretmen ve uzmanın işbirliği halinde olması büyük önem taşımaktadır” önerisinde bulundu.    

 

Okul öncesi ve okul dönemindeki çocuklarda kekemelik ya da sesletim bozukluğu gibi dil ve konuşma bozuklukları, çocuğun çevreyle iletişiminden akademik başarısına kadar pek çok alanda olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Bu dönemde yapılan erken müdahale çocuğun dil, konuşma ve akademik becerilerinde yaşıtları düzeyine gelmesini sağlıyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı İbrahim Yaşa, okul öncesi ve okul döneminin dil ve konuşma bozukluklarına dikkat edilmesi gereken en önemli dönemler olduğunu söyledi.

Okuma yazmada güçlük çekiyorsa dikkat!

İbrahim Yaşa, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çocuk okuma ve yazma öğrenirken zorlanıyorsa, okula devam etmede güçlük yaşıyorsa, konuşması çevresi tarafından anlaşılmıyorsa, ödev yaparken zorlanıyorsa, kendisine söylenileni anlamada sorun yaşıyorsa, akademik başarısı yaşıtlarına göre geriyse olası bir dil ve konuşma güçlüğünden şüphe etmek gerekir. Okul süreciyle birlikte eğitim faaliyetlerinin başlamasıyla bu tür sorunlara olan dikkat artmakta ve görülen dil ve konuşma problemleri için etkin yönlendirme ve doğru uzmandan yardım alma önem kazanmaktadır.”

Bu dönemde en sık rastlanan dil ve konuşma bozukluklarının çeşitlilik gösterdiğini ifade eden İbrahim Yaşa, “Söyleneni anlamada ve kendisini ifade etmede güçlük yaşaması, akranlarına göre daha kısa cümleler kurması, ekler kullanımında sorunlar yaşaması, sınırlı sözcük dağarcığının olması dil bozuklukları için başlıca belirtilerdir” diye konuştu.

Kekemelik görülebiliyor

İbrahim Yaşa, en sık karşılaşılan sorunların sesletim ve kekemelik olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Harfleri (sesleri) doğru şekilde üretememesi ya da üretmesi gereken ses yerine başka bir harf (ses) üretmesi örneğin “r” sesini sesletemediği için “rakam” yerine “yakam” demesi sesletim-sesbilgisel bozukluk olduğunun göstergesi olabilir. Bu tür sorunlardan farklı olarak çocuğun konuşma akıcılığının ses, hece ve sözcük tekrarları, eklemeler, uzatmalar ve bloklarla kesintiye uğraması sonucu (örneğin çocuk “kapı” yerine “kakakapı”, “kkkkapı” ya da “kaaapı” olarak söylemesi) kekemelik sorununun bulunabileceğinin birer kanıtı olabilir.”

Erken müdahale çok önemli

Bu tür sorunların çocuğun okuma-yazma faaliyetlerini, derse katılımını, çevre ile olan iletişimini ve özgüvenini yani akademik başarısını etkilediğini vurgulayan İbrahim Yaşa, “Bu dönemde yapılan erken müdahale çocuğun dil, konuşma ve akademik becerilerinde yaşıtları düzeyine gelmesini sağlar. Sürecin etkin başlatılması ve yürütülebilmesi için ebeveyn, öğretmen ve uzmanın işbirliği halinde olması büyük önem taşımaktadır” önerisinde bulundu.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.