“ÇOCUKLAR BARIŞ VE EŞİTLİK İÇİNDE BÜYÜYEBİLMELİDİR”

GÜNDEM 12.06.2025 - 17:00, Güncelleme: 12.06.2025 - 17:04 1964 kez okundu.
 

“ÇOCUKLAR BARIŞ VE EŞİTLİK İÇİNDE BÜYÜYEBİLMELİDİR”

Ülkemizde, başta yoksulluk, gelir adaletsizliği, işsizlik, göç ve eğitim yetersizlikleri olmak üzere çeşitli nedenlerle birçok çocuğun, okul çağında olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığı, eğitim hakkından mahrum bırakıldığının altı çizildi
. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, çocuk işçiliğine karşı belirlenecek politikaların çocukların üstün yararını gözetmesi gerektiğine dikkat çekti. ZAMAN KAYBINA KESİNLİKLE TAHAMMÜL YOKTUR Çocuk işçiliğiyle mücadelenin, siyasi irade, sendikal güç, sosyal koruma ve uluslararası dayanışmanın ortak ürünü olması gerektiğini vurgulayan TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, “Bu konuda kaybedilen her an daha fazla çocuğun geleceğinin karartılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle zaman kaybına kesinlikle tahammül yoktur. Çocuk işçiliğiyle mücadelenin öneminin altını bir kez daha çiziyor, çocukların çalıştırılmadığı, barış ve eşitlik içinde büyüyebildikleri bir dünya çağrımızı yineliyoruz” dedi. ………………. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu,  güncel ILO-UNICEF verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 138 milyon çocuğun hala çalıştırıldığını, bunlardan 54 milyonunun ise sağlıklarını, güvenliklerini ve gelişimlerini tehdit eden tehlikeli koşullarda çalıştırıldığına dikkat çekti. 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü nedeniyle konfederasyonun internet sitesinden açıklama yayınlayan TÜRK-İş Yönetim Kurulu, şunları dile getirdi: “12 Haziran, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından, çocuk işçiliğine karşı küresel farkındalık oluşturmak ve bu insanlık dışı durumu sonlandırmak amacıyla ilan edilmiş önemli bir gündür. TÜRK-İŞ olarak, bu anlamlı günde çocukların emek sömürüsüne karşı korunmasını ve çocuk işçiliğinin her türünün ortadan kaldırılmasını bir insanlık görevi olarak görüyor; çocukların insanca yaşam, eğitim, oyun ve gelişim hakkını savunuyor ve yıllardır yoğun bir çalışma sürdürüyoruz. Güncel ILO-UNICEF verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 138 milyon çocuk hâlâ çalıştırılmakta, bunlardan 54 milyonu ise sağlıklarını, güvenliklerini ve gelişimlerini tehdit eden tehlikeli koşullarda çalıştırılmaktadır. Buradaki her bir rakam, eğitim hakkından ve geleceğinden mahrum bırakılmış bir çocuğu işaret etmektedir. Bu tablo, yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda sosyal adalet ve insan hakları açısından da kabul edilemez bir durumu ortaya koymaktadır. Ülkemizde ise başta yoksulluk, gelir adaletsizliği, işsizlik, göç ve eğitim yetersizlikleri olmak üzere çeşitli nedenlerle birçok çocuk, okul çağında olmasına rağmen çalışmak zorunda kalmakta; eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır. Daha da vahim olan savaş ve işgal altındaki bölgelerde yaşananlardır. Özellikle Filistin’de çocukların yalnızca eğitim ve oyun hakları değil, yaşam hakları da ellerinden alınmakta; savaşın ve yoksulluğun en ağır yükü omuzlarına yüklenmektedir. Benzeri acı tablolar, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya kadar pek çok coğrafyada yaşanmaktadır. Çocuk işçiliği ile mücadele, yalnızca ahlaki bir sorumluluk değil; sürdürülebilir kalkınmanın ve adil bir toplum inşasının da ön koşuludur. Bu nedenle; ILO’nun 138 No’lu “Asgari Yaş Sözleşmesi” ve 182 No’lu “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması Sözleşmesi” başta olmak üzere, uluslararası normlara tam uyum sağlanmalı; sahada etkin bir biçimde uygulanmalıdır. TÜRK-İŞ olarak çağrımız açıktır: Belirlenen politikalar çocukların üstün yararını gözetmeli; uygulamadan kaynaklı ihlaller için denetim mekanizmaları güçlendirilmeli; tüm çocuklara ücretsiz, nitelikli ve erişilebilir eğitim sağlanmalı; ailelerin yoksullukla değil, onurlu ve güvenceli işlerle desteklenmesi için iş olanakları yaratılmalıdır. Çocuk işçiliğiyle mücadele, siyasi irade, sendikal güç, sosyal koruma ve uluslararası dayanışmanın ortak ürünü olmalıdır. Bu konuda kaybedilen her an daha fazla çocuğun geleceğinin karartılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle zaman kaybına kesinlikle tahammül yoktur. TÜRK-İŞ olarak, bu önemli gün vesilesiyle çocuk işçiliğiyle mücadelenin öneminin altını bir kez daha çiziyor, çocukların çalıştırılmadığı, haklarının güvence altına alındığı, barış ve eşitlik içinde büyüyebildikleri bir dünya çağrımızı yineliyoruz”
Ülkemizde, başta yoksulluk, gelir adaletsizliği, işsizlik, göç ve eğitim yetersizlikleri olmak üzere çeşitli nedenlerle birçok çocuğun, okul çağında olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığı, eğitim hakkından mahrum bırakıldığının altı çizildi


. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, çocuk işçiliğine karşı belirlenecek politikaların çocukların üstün yararını gözetmesi gerektiğine dikkat çekti.
ZAMAN KAYBINA KESİNLİKLE TAHAMMÜL YOKTUR
Çocuk işçiliğiyle mücadelenin, siyasi irade, sendikal güç, sosyal koruma ve uluslararası dayanışmanın ortak ürünü olması gerektiğini vurgulayan TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, “Bu konuda kaybedilen her an daha fazla çocuğun geleceğinin karartılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle zaman kaybına kesinlikle tahammül yoktur. Çocuk işçiliğiyle mücadelenin öneminin altını bir kez daha çiziyor, çocukların çalıştırılmadığı, barış ve eşitlik içinde büyüyebildikleri bir dünya çağrımızı yineliyoruz” dedi.

……………….

TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu,  güncel ILO-UNICEF verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 138 milyon çocuğun hala çalıştırıldığını, bunlardan 54 milyonunun ise sağlıklarını, güvenliklerini ve gelişimlerini tehdit eden tehlikeli koşullarda çalıştırıldığına dikkat çekti.
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü nedeniyle konfederasyonun internet sitesinden açıklama yayınlayan TÜRK-İş Yönetim Kurulu, şunları dile getirdi:
“12 Haziran, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından, çocuk işçiliğine karşı küresel farkındalık oluşturmak ve bu insanlık dışı durumu sonlandırmak amacıyla ilan edilmiş önemli bir gündür. TÜRK-İŞ olarak, bu anlamlı günde çocukların emek sömürüsüne karşı korunmasını ve çocuk işçiliğinin her türünün ortadan kaldırılmasını bir insanlık görevi olarak görüyor; çocukların insanca yaşam, eğitim, oyun ve gelişim hakkını savunuyor ve yıllardır yoğun bir çalışma sürdürüyoruz.
Güncel ILO-UNICEF verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 138 milyon çocuk hâlâ çalıştırılmakta, bunlardan 54 milyonu ise sağlıklarını, güvenliklerini ve gelişimlerini tehdit eden tehlikeli koşullarda çalıştırılmaktadır. Buradaki her bir rakam, eğitim hakkından ve geleceğinden mahrum bırakılmış bir çocuğu işaret etmektedir. Bu tablo, yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda sosyal adalet ve insan hakları açısından da kabul edilemez bir durumu ortaya koymaktadır.
Ülkemizde ise başta yoksulluk, gelir adaletsizliği, işsizlik, göç ve eğitim yetersizlikleri olmak üzere çeşitli nedenlerle birçok çocuk, okul çağında olmasına rağmen çalışmak zorunda kalmakta; eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır. Daha da vahim olan savaş ve işgal altındaki bölgelerde yaşananlardır. Özellikle Filistin’de çocukların yalnızca eğitim ve oyun hakları değil, yaşam hakları da ellerinden alınmakta; savaşın ve yoksulluğun en ağır yükü omuzlarına yüklenmektedir. Benzeri acı tablolar, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya kadar pek çok coğrafyada yaşanmaktadır.
Çocuk işçiliği ile mücadele, yalnızca ahlaki bir sorumluluk değil; sürdürülebilir kalkınmanın ve adil bir toplum inşasının da ön koşuludur. Bu nedenle; ILO’nun 138 No’lu “Asgari Yaş Sözleşmesi” ve 182 No’lu “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması Sözleşmesi” başta olmak üzere, uluslararası normlara tam uyum sağlanmalı; sahada etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
TÜRK-İŞ olarak çağrımız açıktır:
Belirlenen politikalar çocukların üstün yararını gözetmeli; uygulamadan kaynaklı ihlaller için denetim mekanizmaları güçlendirilmeli; tüm çocuklara ücretsiz, nitelikli ve erişilebilir eğitim sağlanmalı; ailelerin yoksullukla değil, onurlu ve güvenceli işlerle desteklenmesi için iş olanakları yaratılmalıdır.
Çocuk işçiliğiyle mücadele, siyasi irade, sendikal güç, sosyal koruma ve uluslararası dayanışmanın ortak ürünü olmalıdır. Bu konuda kaybedilen her an daha fazla çocuğun geleceğinin karartılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle zaman kaybına kesinlikle tahammül yoktur. TÜRK-İŞ olarak, bu önemli gün vesilesiyle çocuk işçiliğiyle mücadelenin öneminin altını bir kez daha çiziyor, çocukların çalıştırılmadığı, haklarının güvence altına alındığı, barış ve eşitlik içinde büyüyebildikleri bir dünya çağrımızı yineliyoruz”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.