Erdoğan'ın Konya Mitingine Giden Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurlarına Gözaltı Şoku

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Konya'da düzenlediği miting öncesinde yaşanan olaylar ülke genelinde infial yarattı. Mitinge katılmak üzere bir araya gelen staj ve çıraklık sigortası mağdurları, yaklaşık 50 kişilik bir grup olarak miting alanına doğru ilerlerken, beklenmedik bir şekilde gözaltına alındılar.

Bu dramatik olay, daha önce İzmir'de yaptığı konuşmada vatandaşlara "Yüzümüze hakikatleri haykırın ki hatamızı görüp kendimizi düzeltelim" şeklinde seslenen Erdoğan'ın sözleriyle büyük bir çelişki oluşturdu. Sigortalık sürelerinin emekliliklerine eklenmemesi nedeniyle EYT mağduru olduklarını dile getiren grup, taleplerini iletmek için miting alanına gitmişti. Ancak, mağdurlar, gözaltına alınarak otobüslerle emniyete götürüldüler. "MAĞDURLARIN TALEBİNE GÖZALTI" Gözaltına alınanların arasında yer alan Konya Staj ve Çıraklık Mağdurları Dernek Başkanı İmdat Yüğrük, beraberindeki gruba seslerini duyurmak istedikleri bir platform sunulmadığını ifade etti. Mağdurlar, basit bir talebi dahi iletmelerinin gözaltı ile sonuçlanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladılar.CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, staj ve çıraklık mağdurlarının miting alanına gitmek istemelerinin ardından gözaltına alınmalarının demokratik haklarını kullanma hakkına yapılmış büyük bir ihlal olduğunu dile getirdi.  ÖZEL "İKİ ELİM YAKANDADIR" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adana Seyhan'da yaptığı konuşmada, staj ve çıraklık mağdurlarının haklarını alana kadar mücadele edeceklerini belirtti. Özel, Erdoğan'ın bu tür mağduriyetleri çözme sözünü vermesine rağmen, vaatlerinin unutulduğunu ve mağduriyetin devam ettiğini vurguladı. Özgür Özel, Erdoğan’ın mitinginde staj ve çıraklık mağdurlarının gözaltına alınmasına tepki göstererek, "Staj mağdurları, çıraklık mağdurları hakkını alana kadar onlarla birlikte mücadele edeceğiz. İki elim yakandadır...” dedi. Bu olay, siyasi çekişmelerin ortasında kalan vatandaşların demokratik haklarını kullanma çabalarının engellenmesi açısından endişe verici bir örnek olarak değerlendiriliyor. Mağdurların taleplerinin dikkate alınması ve demokratik haklarının korunması konusundaki baskılara karşı kamuoyu ve siyasi partilerin tepkileri ise devam ediyor.