ÇOCUKLAR DUYGULARIYLA BAŞ ETMEYİ ÖĞRENMELİ

03.07.2020 - 11:58, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2173+ kez okundu.
 

ÇOCUKLAR DUYGULARIYLA BAŞ ETMEYİ ÖĞRENMELİ

Düşyeri Kurucusu Ayşe Şule Bilgiç, Türkiye Güzeli ve oyuncu Nefise Karatay ile gerçekleştirdiği Instagram canlı yayınında pandemi sürecini ve çocuk gelişiminde dikkat edilmesi gereken bir konuya dikkat çekti.
Pandeminin görmezden geldiklerimizi görmemizi sağladığını belirten Bilgiç, şunları söyledi: “Pandemi dönemi, beklenmedik her şeyde olduğu gibi hepimiz için sarsıcıydı. Bu şekilde ifade etmeyi önemli ve değerli buluyorum çünkü gerçekten hepimizi sarstı. Bunun iyi tarafı, bazı uyuduğumuz ve gözümüzü kapadığımız şeyleri görmemizi sağladı. Bana göre dünya üzerinde yeni bir farkındalık ve kolektif bilinç oluştu. Kendi kendimize imkansız dediğimiz pek çok şeyin aslında mümkün olabileceğini de gösterdi bizlere. Başarabilenlerin, bu süreci iyi kazanımlarla tamamlayacağını düşünüyorum. Ben kendi adıma yaşanması gereken şey yaşandı diye değerlendiriyorum. Tüm evren için beklentim, sürecin daha da uzamaması.” “Çocuklarımızı Her Duyguya Hazırlamalıyız” Çocukların tüm yaşam boyunca duygu dünyalarının gelişebilecek her türlü olumlu ya da olumsuz olasılığa karşı hazırlanması konusunda ebeveynlere görevler düştüğünü de kaydeden Bilgiç şu açıklamalarda bulundu; “Bu dünyanın sadece mutluluktan ve güzellikten meydana gelmediğini kabul etmemiz gerekiyor. Hiçbir öğreti, hiçbir din, hiçbir akım veya düşünce böyle bir şey söylemiyor. Dünyamızın böyle bir yer olmadığını her birimizin kabul etmesi gerekiyor. Buradan hareketle de bütün duyguları ve bütün olayları, başımıza gelen olumlu olumsuz her şeyi kabullenmeyi ve yönetmeyi öğrenmeliyiz. Çocuklarımızı da bu doğrultuda eğitmeliyiz. Bu düşünce ile çocukların kendi dışındaki insanların ve evrenin farkında olmaları gerekiyor. Bunu fark etmesi için de önce tanıması gerekiyor. Duyguları bastırılmamış bir çocuk o duyguları kabul eder, zaman içerisinde onu yönetmeyi öğrenir ve doğru baş etme yöntemleri geliştirir. Duyguları yok saymak veya bastırmak istesek de, onlar yok olmayacak ve çocuk bunlarla her karşılaşmasına yanlış bir farkındalığa sürüklenecek. Ebeveynler isteseler de bunları asla tamamen bastıramazlar. Bu gibi durumlarda çocuklar bunlarla yanlış baş etme mekanizmaları geliştiriyorlar. Yaşam, doğumla başlayıp ölümle sonuçlanan bir süreç. Bu süreçte iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla ne kadar dolu dolu yaşayabildiğimiz kısmı bizler kadar   çocuklarımız için de çok önemli. Yaşam bu bütünsellikte güzelleşir. Bugün bilimin geldiği nokta ‘bütünsellik bilimi’ne dönüştü. İnsanoğlu tarih boyunca her şeyi parçalara ayırıp disipline ve kategorize etmeye çalıştı. Amacı da evreni anlayabilmekti. Bu yüzden bütün evreni, bilimi ve ne varsa parçaladı. Bu durumda bilim dünyası ayağa kalktı ve ‘bütünsellik bilimi’ni ortaya atarak peşinden koşmaya devam etti. Bütün disiplinler bir araya getirilmeye çalışılarak disiplinlerarası çalışmak özel bir şey haline geldi. En başa geri dönüyoruz aslında. Aynı şekilde aslında biz duyguları da ayıklamışız; olumlu ve olumsuz duygular gibi. Sadece olumlu duygular olsun dersek, bütünselliğe aykırı davranmış oluruz. Dünyada her şey bir aradayken çok güzel. Kolektif bilincin en tepesine ‘bütünsellik bilimi’ çok hızlı bir şekilde yerleştirildi.”
Düşyeri Kurucusu Ayşe Şule Bilgiç, Türkiye Güzeli ve oyuncu Nefise Karatay ile gerçekleştirdiği Instagram canlı yayınında pandemi sürecini ve çocuk gelişiminde dikkat edilmesi gereken bir konuya dikkat çekti.

Pandeminin görmezden geldiklerimizi görmemizi sağladığını belirten Bilgiç, şunları söyledi:

“Pandemi dönemi, beklenmedik her şeyde olduğu gibi hepimiz için sarsıcıydı. Bu şekilde ifade

etmeyi önemli ve değerli buluyorum çünkü gerçekten hepimizi sarstı. Bunun iyi tarafı, bazı

uyuduğumuz ve gözümüzü kapadığımız şeyleri görmemizi sağladı. Bana göre dünya üzerinde

yeni bir farkındalık ve kolektif bilinç oluştu. Kendi kendimize imkansız dediğimiz pek çok şeyin

aslında mümkün olabileceğini de gösterdi bizlere. Başarabilenlerin, bu süreci iyi kazanımlarla

tamamlayacağını düşünüyorum. Ben kendi adıma yaşanması gereken şey yaşandı diye

değerlendiriyorum. Tüm evren için beklentim, sürecin daha da uzamaması.”

“Çocuklarımızı Her Duyguya Hazırlamalıyız”

Çocukların tüm yaşam boyunca duygu dünyalarının gelişebilecek her türlü olumlu ya da

olumsuz olasılığa karşı hazırlanması konusunda ebeveynlere görevler düştüğünü de

kaydeden Bilgiç şu açıklamalarda bulundu;

“Bu dünyanın sadece mutluluktan ve güzellikten meydana gelmediğini kabul etmemiz

gerekiyor. Hiçbir öğreti, hiçbir din, hiçbir akım veya düşünce böyle bir şey söylemiyor.

Dünyamızın böyle bir yer olmadığını her birimizin kabul etmesi gerekiyor. Buradan hareketle

de bütün duyguları ve bütün olayları, başımıza gelen olumlu olumsuz her şeyi kabullenmeyi

ve yönetmeyi öğrenmeliyiz. Çocuklarımızı da bu doğrultuda eğitmeliyiz. Bu düşünce ile

çocukların kendi dışındaki insanların ve evrenin farkında olmaları gerekiyor. Bunu fark etmesi

için de önce tanıması gerekiyor. Duyguları bastırılmamış bir çocuk o duyguları kabul eder,

zaman içerisinde onu yönetmeyi öğrenir ve doğru baş etme yöntemleri geliştirir. Duyguları

yok saymak veya bastırmak istesek de, onlar yok olmayacak ve çocuk bunlarla her

karşılaşmasına yanlış bir farkındalığa sürüklenecek. Ebeveynler isteseler de bunları asla

tamamen bastıramazlar. Bu gibi durumlarda çocuklar bunlarla yanlış baş etme mekanizmaları

geliştiriyorlar. Yaşam, doğumla başlayıp ölümle sonuçlanan bir süreç. Bu süreçte iyisiyle

kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla ne kadar dolu dolu yaşayabildiğimiz kısmı bizler kadar

 

çocuklarımız için de çok önemli. Yaşam bu bütünsellikte güzelleşir. Bugün bilimin geldiği

nokta ‘bütünsellik bilimi’ne dönüştü. İnsanoğlu tarih boyunca her şeyi parçalara ayırıp

disipline ve kategorize etmeye çalıştı. Amacı da evreni anlayabilmekti. Bu yüzden bütün

evreni, bilimi ve ne varsa parçaladı. Bu durumda bilim dünyası ayağa kalktı ve ‘bütünsellik

bilimi’ni ortaya atarak peşinden koşmaya devam etti. Bütün disiplinler bir araya getirilmeye

çalışılarak disiplinlerarası çalışmak özel bir şey haline geldi. En başa geri dönüyoruz aslında.

Aynı şekilde aslında biz duyguları da ayıklamışız; olumlu ve olumsuz duygular gibi. Sadece

olumlu duygular olsun dersek, bütünselliğe aykırı davranmış oluruz. Dünyada her şey bir

aradayken çok güzel. Kolektif bilincin en tepesine ‘bütünsellik bilimi’ çok hızlı bir şekilde

yerleştirildi.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.