Balkan ve Rumeli Türkleri demokratik bir seçim istiyor

DÜNYA 21.06.2021 - 14:23, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2892+ kez okundu.
 

Balkan ve Rumeli Türkleri demokratik bir seçim istiyor

    Türkiye’de yaşayan Balkan ve Rumeli Türklerinin gözü 11 Temmuz’da yapılacak Bulgaristan seçimlerinde. Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Dr. Özgür Kara, Komünist rejim tarafından doğdukları büyüdükleri vatanlarını terke zorlanan, adeta sürülen Balkan ve Rumeli Türklerinin seçimlerde kendini ifade etme, oy kullanma sorunu yaşadığına dikkati çekti. Böylesine hassas bir süreçte Balkan ülkelerinde yapılacak seçimlerdin, etnik, kültürel tasnifleme ve sayımlar ile yeniden öne çıktığına dikkat çeken Dr. Özgür Kara, “Bizler, Balkan ve Rumeli Türkleri olarak, temsil ettiğimiz camianın yaşadığımız yüzyılın en can alıcı sorunlarını giderme, tarihle barışma, bölge insanımız ile kucaklaşma sürecindeyiz. Bu nedenle; Balkan ülkelerindeki seçim ve sayım süreci bizim de gündemimiz, çalışma konumuzdur” dedi. Bölgenin yeniden şekillendiği bu dönemde Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu olarak tüm ülkelerde eşit, özgürce yaşam, barış, demokrasi ve kardeşlikten yana bir duruş sergilediklerine dikkati çeken Dr. Kara, “Bu vesile ile Bulgaristan’da 11 Temmuz 2021 tarihinde yapılacak genel seçimler öncesi bölgede dünün ve bu günün soydaş camiamız açısından ne ifade ettiğini tüm siyasilere ve yöneticilere Bulgaristan özelinde bir kez daha hatırlatmak isteriz. Komünist rejim tarafından doğdukları büyüdükleri vatanlarını terke zorlanan, adeta sürülen insanlarımız seçimlerde kendini ifade etme, oy kullanma sorunu yaşamaktadır. Bunun giderilmesi için Türkiye’de kurulacak sandık sayılarının artırılması zorunluluğu demokratik bir seçim ortamı yaratılmasının olmazsa olmazıdır. Öncelikle Covid 19 pandemi koşullarında yapılacak seçimlerde insanlarımıza sağlıklı bir ortamın sunulması, hastalık bulaşmaması için her türlü tedbirin alınması gerekliliğini önemle hatırlatıyoruz. Türkiye’de kurulacak sandıkların Bulgaristan vatandaşları için anayasal haklarını kullanma, doğdukları topraklarda kendilerini var etme ile yaşama ve yaşatma çabası olduğunun bilincindedirler. Oy kullanacak Bulgaristan vatandaşları Türkiye’deki sayısal varlığı yüzbinlerle ifade edebilecek rakamlardayken en az 350 bin kişinin oy kullanacağı gerçeği görülmeli, Bulgaristan Cumhuriyeti hazırlıklarını buna göre yapmalı ve bunun siyasi sorumluluğunu kabul etmelidir. Pandemi süreci de dikkate alınarak Türkiye’de açılacak sandık sayısının 110 değil mutlaka en az 150 olması gerekmektedir” diye konuştu.   Açıklamasında Balkan yarımadasında 1900 yıllar başında gündeme getirilen ve sonrasında da Bulgaristan özelinde 1980 yılında zirveye taşınan asimilasyon sürecinin değişik görüntü ve örtülemelerle halen devam ettirildiğine dikkati çeken Federasyon Başkanı Dr. Özgür Kara Balkan ve Rumeli Türklerinin taleplerini şöyle sıraladı; “Bulgaristan’da anadilde eğitimin zorunlu hale getirilmesi, bu hakkın anayasal güvence altına alınmasını beklenmektedir. Bulgaristan okullarında okutulan tarih kitaplarında Türklere karşı bulunan düşmanca ifadeler kaldırılmalı, bu duyguyu destekleyen ve bölge barışına asla katkıda bulunmayan tutuma son verilmelidir. Bu konularda Türk ve Bulgar bilim insanlarından oluşacak bir komisyon kurulmalı, müfredat yeniden yazılmalıdır. Azınlıkların birinci sınıf vatandaş olarak tüm kurum ve kuruluşlarda eşit şekilde temsili sağlanmalıdır. Bulgaristan dışında yaşayanlar doğdukları topraklarda üvey evlat muamelesi gördükleri kaygısını taşımaktadırlar. Doğdukları, büyüdükleri vatanlarında eşit vatandaş olarak yaşama fırsatı ve hakkı talep etmektedirler. Bulgaristan’da seçimlere katılacak her siyasi parti temel insan haklarına saygı çerçevesinde ileri demokrasi ile yönetilen bir Bulgaristan’ı sağlayacaklarını şimdiden taahhüt ve ilan etmelidir. İleri demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla yerleştiği bir Bulgaristan’da yaşamak en temel arzudur. Soya dönüş siyasetinin mimarları tarih önünde mahkûm edilmeli, yaşananların bir daha tekrarlanmaması için bu süreçte yer alan, sorumluluğu bulunan, herkesin mahkeme huzuruna çıkarılması, yargılanması vatanlarında yaşasın ya da koparılsın Tüm Bulgaristan Türklerinin, Avrupa değerlerinin uygulanması ve bu değerlere olan inancın sarsılmaması için Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan’dan beklentisidir. Bu konuda şimdiye kadar atılmış hukuksal adımlar mutlaka tamamlanmalı, 30 yılı bulan yargılama ve karar alma süreçleri sonlandırılmalı, dönemin şehit yakınları ile mağdurlarına hak ettikleri maddi manevi tazminatlar derhal verilmelidir. Soya dönüş siyaseti sürecinde gasp edilen kimlikler yasal başvuru gerekmeksizin devletçe tek taraflı olarak iade etmeli ve kütük kayıtlarını aslına uygun olarak yeniden düzenlemelidir. Yurtdışında bulunan Bulgaristan Çifte vatandaşlarına Bulgaristan’da seçme hakkı yanında seçilme hakkı mutlaka verilmelidir. Tarihi eserlerin, kültür varlıklarının korunması sağlanmalı, vakıf malları sahiplerine derhal iade edilmelidir. Özellikle 1950, 70 ve sonrasında göç etmiş insanlarımızın Bulgaristan’daki çalışma süreleri sosyal güvenlik anlaşması kapsamına alınarak yasal statüye kavuşturulmalıdır. Bu yıllarda totaliter rejimin baskıları sonucu vatanlarını terk eden ve Bulgaristan dışında yaşamak zorunda bırakılan insanlarımıza vatanlarına giriş kolaylığı sağlanmalı, talep edenlere etnik ayrım yapılmaksızın tekrar oturum ve vatandaşlık verilmelidir. Önümüzdeki sürecin en önemli çalışmalarından biri olarak gördüğümüz sayım ve kayıt altına alma işleminde mutlaka tarafsız gözlemciler yer almalı, azınlıkların temsilcilerinin de bulunacağı ekipler uluşturulması yasal güvenceye bağlanmalıdır. Vatanları ile vatanlarından koparılanların karşılıklı geliştirecekleri her türlü projeye gerek Bulgaristan devleti gerekse yerel yönetimlerce gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.”  

 

 

Türkiye’de yaşayan Balkan ve Rumeli Türklerinin gözü 11 Temmuz’da yapılacak Bulgaristan seçimlerinde. Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Dr. Özgür Kara, Komünist rejim tarafından doğdukları büyüdükleri vatanlarını terke zorlanan, adeta sürülen Balkan ve Rumeli Türklerinin seçimlerde kendini ifade etme, oy kullanma sorunu yaşadığına dikkati çekti.

Böylesine hassas bir süreçte Balkan ülkelerinde yapılacak seçimlerdin, etnik, kültürel tasnifleme ve sayımlar ile yeniden öne çıktığına dikkat çeken Dr. Özgür Kara, “Bizler, Balkan ve Rumeli Türkleri olarak, temsil ettiğimiz camianın yaşadığımız yüzyılın en can alıcı sorunlarını giderme, tarihle barışma, bölge insanımız ile kucaklaşma sürecindeyiz. Bu nedenle; Balkan ülkelerindeki seçim ve sayım süreci bizim de gündemimiz, çalışma konumuzdur” dedi.

Bölgenin yeniden şekillendiği bu dönemde Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu olarak tüm ülkelerde eşit, özgürce yaşam, barış, demokrasi ve kardeşlikten yana bir duruş sergilediklerine dikkati çeken Dr. Kara, “Bu vesile ile Bulgaristan’da 11 Temmuz 2021 tarihinde yapılacak genel seçimler öncesi bölgede dünün ve bu günün soydaş camiamız açısından ne ifade ettiğini tüm siyasilere ve yöneticilere Bulgaristan özelinde bir kez daha hatırlatmak isteriz. Komünist rejim tarafından doğdukları büyüdükleri vatanlarını terke zorlanan, adeta sürülen insanlarımız seçimlerde kendini ifade etme, oy kullanma sorunu yaşamaktadır. Bunun giderilmesi için Türkiye’de kurulacak sandık sayılarının artırılması zorunluluğu demokratik bir seçim ortamı yaratılmasının olmazsa olmazıdır. Öncelikle Covid 19 pandemi koşullarında yapılacak seçimlerde insanlarımıza sağlıklı bir ortamın sunulması, hastalık bulaşmaması için her türlü tedbirin alınması gerekliliğini önemle hatırlatıyoruz. Türkiye’de kurulacak sandıkların Bulgaristan vatandaşları için anayasal haklarını kullanma, doğdukları topraklarda kendilerini var etme ile yaşama ve yaşatma çabası olduğunun bilincindedirler. Oy kullanacak Bulgaristan vatandaşları Türkiye’deki sayısal varlığı yüzbinlerle ifade edebilecek rakamlardayken en az 350 bin kişinin oy kullanacağı gerçeği görülmeli, Bulgaristan Cumhuriyeti hazırlıklarını buna göre yapmalı ve bunun siyasi sorumluluğunu kabul etmelidir. Pandemi süreci de dikkate alınarak Türkiye’de açılacak sandık sayısının 110 değil mutlaka en az 150 olması gerekmektedir” diye konuştu.

 

Açıklamasında Balkan yarımadasında 1900 yıllar başında gündeme getirilen ve sonrasında da Bulgaristan özelinde 1980 yılında zirveye taşınan asimilasyon sürecinin değişik görüntü ve örtülemelerle halen devam ettirildiğine dikkati çeken Federasyon Başkanı Dr. Özgür Kara Balkan ve Rumeli Türklerinin taleplerini şöyle sıraladı;

“Bulgaristan’da anadilde eğitimin zorunlu hale getirilmesi, bu hakkın anayasal güvence altına alınmasını beklenmektedir. Bulgaristan okullarında okutulan tarih kitaplarında Türklere karşı bulunan düşmanca ifadeler kaldırılmalı, bu duyguyu destekleyen ve bölge barışına asla katkıda bulunmayan tutuma son verilmelidir. Bu konularda Türk ve Bulgar bilim insanlarından oluşacak bir komisyon kurulmalı, müfredat yeniden yazılmalıdır.

Azınlıkların birinci sınıf vatandaş olarak tüm kurum ve kuruluşlarda eşit şekilde temsili sağlanmalıdır. Bulgaristan dışında yaşayanlar doğdukları topraklarda üvey evlat muamelesi gördükleri kaygısını taşımaktadırlar. Doğdukları, büyüdükleri vatanlarında eşit vatandaş olarak yaşama fırsatı ve hakkı talep etmektedirler. Bulgaristan’da seçimlere katılacak her siyasi parti temel insan haklarına saygı çerçevesinde ileri demokrasi ile yönetilen bir Bulgaristan’ı sağlayacaklarını şimdiden taahhüt ve ilan etmelidir. İleri demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla yerleştiği bir Bulgaristan’da yaşamak en temel arzudur.

Soya dönüş siyasetinin mimarları tarih önünde mahkûm edilmeli, yaşananların bir daha tekrarlanmaması için bu süreçte yer alan, sorumluluğu bulunan, herkesin mahkeme huzuruna çıkarılması, yargılanması vatanlarında yaşasın ya da koparılsın Tüm Bulgaristan Türklerinin, Avrupa değerlerinin uygulanması ve bu değerlere olan inancın sarsılmaması için Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan’dan beklentisidir. Bu konuda şimdiye kadar atılmış hukuksal adımlar mutlaka tamamlanmalı, 30 yılı bulan yargılama ve karar alma süreçleri sonlandırılmalı, dönemin şehit yakınları ile mağdurlarına hak ettikleri maddi manevi tazminatlar derhal verilmelidir.

Soya dönüş siyaseti sürecinde gasp edilen kimlikler yasal başvuru gerekmeksizin devletçe tek taraflı olarak iade etmeli ve kütük kayıtlarını aslına uygun olarak yeniden düzenlemelidir.

Yurtdışında bulunan Bulgaristan Çifte vatandaşlarına Bulgaristan’da seçme hakkı yanında seçilme hakkı mutlaka verilmelidir.

Tarihi eserlerin, kültür varlıklarının korunması sağlanmalı, vakıf malları sahiplerine derhal iade edilmelidir.

Özellikle 1950, 70 ve sonrasında göç etmiş insanlarımızın Bulgaristan’daki çalışma süreleri sosyal güvenlik anlaşması kapsamına alınarak yasal statüye kavuşturulmalıdır.

Bu yıllarda totaliter rejimin baskıları sonucu vatanlarını terk eden ve Bulgaristan dışında yaşamak zorunda bırakılan insanlarımıza vatanlarına giriş kolaylığı sağlanmalı, talep edenlere etnik ayrım yapılmaksızın tekrar oturum ve vatandaşlık verilmelidir.

Önümüzdeki sürecin en önemli çalışmalarından biri olarak gördüğümüz sayım ve kayıt altına alma işleminde mutlaka tarafsız gözlemciler yer almalı, azınlıkların temsilcilerinin de bulunacağı ekipler uluşturulması yasal güvenceye bağlanmalıdır.

Vatanları ile vatanlarından koparılanların karşılıklı geliştirecekleri her türlü projeye gerek Bulgaristan devleti gerekse yerel yönetimlerce gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.