“Tedbirlere çok uyun, pandemiyi unutun!”
“Tedbirlere çok uyun, pandemiyi unutun!”
Covid-19’lu hayat, bedenin yanısıra ruh sağlığını da olumsuz etkiledi. Psikolog Hatice Zengel, neler yapılmasına yönelik açıklamalarda bulundu.
Dünyayı iki yıldır etkisi altına alan Covid-19 pandemisi eğitim, ekonomi, sosyal ilişkiler, çalışma ve okuma şekliyle birlikte ruh sağlığını da olumsuz etkiledi.
Psikolog Hatice Zengel, bu dönemde eğitimin online ve bir dönem yarı zamanlı olması, evde çocuklara kimin bakacağı, derslerin nereden takip edileceği, tablet, telefon, internet bağlantısı gibi imkanları olmayan sosyo-ekonomik yönden dezavantajlı öğrencilerin neredeyse bir buçuk yıl eğitimle bağlantılarının kalmayışı, disiplin sorunları, okula gitme alışkanlığının kaybolması, öğretmenlerin ekran başında derse girecek öğrencileri beklemesi ve bazen hiçbir öğrencinin derse girmemesiyle moral bozukluğu yaşaması, ailelerin kendilerini yetersiz hissetmesi, özellikle lise ve üniversite giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilerin çaresizlik hissetmesinin olumsuz etkenler olarak insanların karşısına çıktığını söyledi.
İşin ekonomi boyutunda ise özellikle serbest çalışanlar ve ticaretle uğraşanların çok büyük kayıplar yaşadıklarına dikkat çeken Hatice Zengel, “Hiç siftah yapmadan dükkan kapatan küçük esnaftan ihracat yapan firmalara, doktorlara özellikle diş hekimlerine kadar herkes üretim yapamama ve hizmet verememe durumunda kaldı. Bu da hem çalışmaya alışmış insanlarda bir boşluk duygusuna hem de alıştığı hayat standardının altında yaşamak hatta iş yerini kapatmak durumunda kalan insanların bunalmasına sebep oldu” ifadelerini kullandı.
KAFA KARIŞIKLIĞI YAŞAYANLAR DAHA FAZLA ETKİLENDİ
Zengel, şunları kaydetti:
“Biz karşılaşınca sarılıp öpüşmeyi seven bir milletiz. Hayatımıza sosyal mesafe diye bir kavram girmiş oldu. Aslında sosyal mesafe 1.2 m ile 3 m aralığını tarif eden bir mesafedir ve bize hiç de uymazdı eskiden. Ama pandemiyle birlikte uzaktan selamlaşır, telefonla haberleşir, ‘Ya hastalık bulaşırsa!’ korkusuyla neredeyse hiç evlere ziyarete gidemez olduk. ‘Okullar açılacak mı, kapanacak mı?’ ‘Dersler yüz yüze mi, online mı?’ ‘İşe gidilecek mi, yarın iş var mı, kimler idari izinli sayılacak? İstemezse izin almayacak mı?’ ‘Ama herkes çalışmazken biz niye işe geliyoruz? Sağlık çalışanlarının canı yok mu!’ Bu soruların bir kısmı hala sorulmakla birlikte o dönemlerden geçerken oldukça olumsuz etkilenmiştik. Bütün bunlarla birlikte kendisi ya da yakınları hastalanan, yakını ya da tanıdığını kaybeden, aşı olup olmaması gerektiği konusunda kafası karışan, pandemiden nasıl korunacağı gibi sorulara cevap arayan, spor yapamayan, duyduğu, okuduğu haberlerden neye inanacağını şaşıran insanlarımızın ruh sağlığı da oldukça kötü etkilendi. Pandemi sırasında Avrupa’da depresyon ve anksiyete bozukluğunun en çok arttığı ülke olduk. Bunların yanı sıra panik bozukluk, özellikle temizlik konusunda obsesif kompulsif bozukluk ve strese bağlı tüm hastalıklarda artış görülmektedir. Stres, bedensel ya da ruhsal birçok hastalığa sebep olan önemli bir faktördür.”
NELER YAPILMALI?
Psikolog Hatice Zengel, bu dönemde bağışıklığı güçlendirmek ve güçlü tutmak için dengeli ve sağlıklı beslenmeye, yeterince uyumaya, egzersiz yapmaya, yanı sıra stresi yönetmeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Zengel, stresin başlı başına bağışıklığı düşürebilen bir faktör olduğuna dikkat çekerken, temizliğe her zamankinden belki biraz daha fazla dikkat edip, kalabalık ortamlardan uzak durmak gerektiğini anlattı. Zengel, şöyle dedi: “Sokaktan eve ya da işe gittiğimizde ellerimizi sabunlu suyla yıkayıp ortamı sık sık havalandırdıktan sonra pandemiyi unutun gitsin! Evet, alabileceğiniz bütün önlemleri aldıktan sonra unutun! Çünkü sürekli diken üstünde olmak da başlı başına bir stres sebebidir. Gerek görürseniz bu konuda bir uzmana danışmaktan çekinmeyin.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.