SONBAHARDA KAPIMIZI ÇALAN 5 ÖNEMLİ HASTALIK

SAĞLIK-YAŞAM 05.10.2023 - 10:34, Güncelleme: 05.10.2023 - 10:34 3818+ kez okundu.
 

SONBAHARDA KAPIMIZI ÇALAN 5 ÖNEMLİ HASTALIK

Sonbaharın gelmesiyle birlikte hava sıcaklıkları yavaş yavaş düşmeye başladı.
Öyle ki bazen gün içerisinde 4 mevsimi bir arada yaşayabiliyoruz. Bununla beraber ortaya çıkan ani ısı dalgalanmarı ise eğer dikkatli olmazsak hastalıklara yakalanma riskimizi oldukça artırıyor. Yapılan klinik çalışmalar bizlere bahar aylarında bazı hastalıkların daha fazla yaşandığını gösteriyor. Bunun sebebi ise genellikle başta ani ısı değişimleri olmak üzere, yağmur, rüzgar ve polenler gibi faktörlerin vücut direncini düşürmesi şeklinde tanımlanıyor. Medline Adana Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Aktaş, “Bu hastalıklardan korunmak bizim elimizde. Yeter ki  hazırlıklı olalım ve gerekli önlemlerimizi alalım” diyerek sonbaharda en sık görülen 5 hastalığı anlattı, önemli uyarı ve önerilerde bulundu. 1- Üst solunum yolları hastalıkları Mevsim geçişlerinde yaşanan ısı değişimleri üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor. Vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla beraber, burun, sinüsler, farenks, larenks veya bronşlar gibi üst solunum yollarını ilgilendiren akut enfeksiyonlar yaygın hale geliyor. Bu enfeksiyonlar ise hafif ateş, öksürük, hapşırma, yorgunluk, burun tıkanıklığı gibi belirtilerle kendini gösteriyor ve genellikle bulaşıcı olduğundan etkileşimin fazla olduğu ortamlarda yakın temastan kaçınmak gerekiyor. Bunun yanı sıra bulunulan ortamı sık sık havalandırmak, C vitamini yönünden iyi beslenmek ve hava sıcaklığının değişkenliğini göz önünde bulunduracak şekilde giyinmek önem kazanıyor. 2- Alerjik rinit Halk arasında ‘saman nezlesi’ olarak da adlandırılan mevsimsel alerjik rinit, en sık rastlanan alerjik hastalıklardan biri olarak öne çıkıyor. Bahar aylarında özellikle havada uçuşan polenler nedeniyle artış gösteren alerjik rinit, hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, öksürük, geniz akıntısı, koku almada güçlük, gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık ile kendini belli ediyor. Alerjik belirtilerin kontrolü ise birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla sağlanıyor. Korunmak için ilk ve en önemli adım alerjik rinite neden olan etkenlerden uzak durmak olurken verilen tedavinin ksatılmaması da gerekiyor. 3- Sindirim sistemi sorunları Mevsim geçişlerinde, reflü, gastrit, peptik ülser gibi mide rahatsızlıklarında gözle görülür bir artış gözleniyor. Nedeni ise bu süreçte nem oranındaki farklılıklar, gün ışığından yararlanılan sürenin azalması ve değişen hava şartlarına vücudun tepki göstermesi oluyor. Daha önceden hafif şikâyetleri olan bireylerde alevlenmeler olabilirken, hiç şikâyeti olmayanlarda da yakınmalar başlayabiliyor. Şişkinlik, geğirme, ağza ekşi su gelmesi, bulantı, kusma ve karnın üst kısmında gece uykudan uyandırabilecek kadar şiddetli hissedilen yanma veya ağrı sık yaşanan belirtiler arasında yer alıyor. Bu sorundan kaçınmak için kızartmalar, yağlı ve baharatlı yiyecekler ile kahve türü ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerekirken öğün atlamayarak sık ama az yemek yemek de önem kazanıyor. 4- Ürtiker (Kurdeşen) Araştırmalar, her dört kişiden birinin yaşamı boyunca en az bir kez ürtiker (kurdeşen) geçirdiğini gösteriyor. Ürtikere en çok bahar aylarında polenlerin artması sebep oluyor. Deriden kabarık, basmakla solan, etrafı kızarık, sınırları belirgin ve kaşıntılı döküntüler, ürtiker sorununun işaretleri oluyor. Bu döküntüler 24 saat içinde kaybolurken vücudun başka yerlerinde tekrar çıkıyor. Ancak bu belirtiler hastaları özellikle geceleri daha çok rahatsız ediyor ve yaşam kalitelerini düşürüyor. Ürtikerden korunmak için diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjenlerden kaçınmak alınacak tedbirler arasında ilk sırada geliyor. 5- Depresyon Havalardaki serinlemeyle beraber açık alanlardan kapalı alanlara geçilmesi ve metabolizmadaki değişimler bireylerde farklı tepkilere yol açabiliyor. Bunlar genellikle şiddetli yorgunluk hissi ve birtakım ruhsal değişimler olarak karşımıza çıkıyor. Bahar yorgunluğunun belirtileri ise çoğunlukla, halsizlik, yorgunluk, sürekli uyuma isteği ve geçmeyen baş ağrıları oluyor. Bu gibi değişimlerin ardından yaşanması muhtemel bir depresyondan korunmak için mümkün olduğunca doğayla baş başa olacak şekilde açık havada vakit geçirmek, düzenli spor yapmak, sağlıklı beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek ve metabolizmanın vitamin-mineral eksikliklerini gidermek gerekiyor.
Sonbaharın gelmesiyle birlikte hava sıcaklıkları yavaş yavaş düşmeye başladı.

Öyle ki bazen gün içerisinde 4 mevsimi bir arada yaşayabiliyoruz. Bununla beraber ortaya çıkan ani ısı dalgalanmarı ise eğer dikkatli olmazsak hastalıklara yakalanma riskimizi oldukça artırıyor.

Yapılan klinik çalışmalar bizlere bahar aylarında bazı hastalıkların daha fazla yaşandığını gösteriyor. Bunun sebebi ise genellikle başta ani ısı değişimleri olmak üzere, yağmur, rüzgar ve polenler gibi faktörlerin vücut direncini düşürmesi şeklinde tanımlanıyor. Medline Adana Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Aktaş, “Bu hastalıklardan korunmak bizim elimizde. Yeter ki  hazırlıklı olalım ve gerekli önlemlerimizi alalım” diyerek sonbaharda en sık görülen 5 hastalığı anlattı, önemli uyarı ve önerilerde bulundu.

1- Üst solunum yolları hastalıkları
Mevsim geçişlerinde yaşanan ısı değişimleri üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin
hazırlıyor. Vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla beraber, burun, sinüsler, farenks,
larenks veya bronşlar gibi üst solunum yollarını ilgilendiren akut enfeksiyonlar yaygın hale
geliyor. Bu enfeksiyonlar ise hafif ateş, öksürük, hapşırma, yorgunluk, burun tıkanıklığı gibi
belirtilerle kendini gösteriyor ve genellikle bulaşıcı olduğundan etkileşimin fazla olduğu
ortamlarda yakın temastan kaçınmak gerekiyor. Bunun yanı sıra bulunulan ortamı sık sık
havalandırmak, C vitamini yönünden iyi beslenmek ve hava sıcaklığının değişkenliğini göz
önünde bulunduracak şekilde giyinmek önem kazanıyor.
2- Alerjik rinit
Halk arasında ‘saman nezlesi’ olarak da adlandırılan mevsimsel alerjik rinit, en sık rastlanan
alerjik hastalıklardan biri olarak öne çıkıyor. Bahar aylarında özellikle havada uçuşan polenler
nedeniyle artış gösteren alerjik rinit, hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı,
öksürük, geniz akıntısı, koku almada güçlük, gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık ile kendini
belli ediyor. Alerjik belirtilerin kontrolü ise birden fazla tedavi yönteminin birlikte
uygulanmasıyla sağlanıyor. Korunmak için ilk ve en önemli adım alerjik rinite neden olan
etkenlerden uzak durmak olurken verilen tedavinin ksatılmaması da gerekiyor.
3- Sindirim sistemi sorunları
Mevsim geçişlerinde, reflü, gastrit, peptik ülser gibi mide rahatsızlıklarında gözle görülür bir
artış gözleniyor. Nedeni ise bu süreçte nem oranındaki farklılıklar, gün ışığından yararlanılan

sürenin azalması ve değişen hava şartlarına vücudun tepki göstermesi oluyor. Daha önceden
hafif şikâyetleri olan bireylerde alevlenmeler olabilirken, hiç şikâyeti olmayanlarda da
yakınmalar başlayabiliyor. Şişkinlik, geğirme, ağza ekşi su gelmesi, bulantı, kusma ve karnın
üst kısmında gece uykudan uyandırabilecek kadar şiddetli hissedilen yanma veya ağrı sık
yaşanan belirtiler arasında yer alıyor. Bu sorundan kaçınmak için kızartmalar, yağlı ve
baharatlı yiyecekler ile kahve türü ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerekirken öğün
atlamayarak sık ama az yemek yemek de önem kazanıyor.
4- Ürtiker (Kurdeşen)
Araştırmalar, her dört kişiden birinin yaşamı boyunca en az bir kez ürtiker (kurdeşen)
geçirdiğini gösteriyor. Ürtikere en çok bahar aylarında polenlerin artması sebep oluyor.
Deriden kabarık, basmakla solan, etrafı kızarık, sınırları belirgin ve kaşıntılı döküntüler,
ürtiker sorununun işaretleri oluyor. Bu döküntüler 24 saat içinde kaybolurken vücudun başka
yerlerinde tekrar çıkıyor. Ancak bu belirtiler hastaları özellikle geceleri daha çok rahatsız
ediyor ve yaşam kalitelerini düşürüyor. Ürtikerden korunmak için diğer alerjik hastalıklarda
olduğu gibi alerjenlerden kaçınmak alınacak tedbirler arasında ilk sırada geliyor.
5- Depresyon
Havalardaki serinlemeyle beraber açık alanlardan kapalı alanlara geçilmesi ve
metabolizmadaki değişimler bireylerde farklı tepkilere yol açabiliyor. Bunlar genellikle
şiddetli yorgunluk hissi ve birtakım ruhsal değişimler olarak karşımıza çıkıyor. Bahar
yorgunluğunun belirtileri ise çoğunlukla, halsizlik, yorgunluk, sürekli uyuma isteği ve geçmeyen
baş ağrıları oluyor. Bu gibi değişimlerin ardından yaşanması muhtemel bir depresyondan
korunmak için mümkün olduğunca doğayla baş başa olacak şekilde açık havada vakit
geçirmek, düzenli spor yapmak, sağlıklı beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek ve
metabolizmanın vitamin-mineral eksikliklerini gidermek gerekiyor.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.