"KISIRLAŞTIRIRSAK 67 BİN HAYVAN ÖLMEYECEK"
"KISIRLAŞTIRIRSAK 67 BİN HAYVAN ÖLMEYECEK"
Adana'da Hayvan Hakları İçin Tarihi Eylem: Nihat Köse'den Sert Mesajlar! " Dünya Hayvan Hakları Sağlıklı Hayvanlarda 'Ötenazi' yi Zulüm Olarak Tanımlamaktadır"
"5199 SAYILI YASA YETERSİZ KALDI"
Adana Ekoloji Platformu'nun düzenlediği ve Adana Tabip Odası, Adana Barosu ve Veteriner Hekimleri Odası gibi birçok kurumun destek verdiği eylem, hayvan hakları savunucuları tarafından büyük bir katılımla gerçekleştirildi. 22 Temmuz Pazartesi günü saat 19.00'da Atatürk Parkı'nda toplanan onlarca kurum, sendika, oda ve siyasi parti temsilcileri, hayvan haklarına yönelik dövizler açarak taleplerini haykırdı. Eylemde basın metnini okuyan Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılan değişikliklerin yetersiz olduğunu vurguladı. Köse, "Daha önce çıkarılan 5199 sayılı kanun, sahipsiz hayvanların rahat yaşamını ve can güvenliğini tam anlamıyla sağlayamadığı için sorunları çözmekte yetersiz kalmıştır. Yeni düzenleme ile itlafı teşvik eden ifadeler eklenmiştir" dedi.
"DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ 'İTLAFI' DEĞİL KİTLESEL AŞILAMAYI ÖNERİYOR"
Köse, hayvan popülasyonunun kontrolünde itlafın bir çözüm olmadığını, bilakis kısırlaştırmanın en etkili yöntem olduğunu belirtti. "Dünyada sahipsiz hayvanların toplu itlafıyla hemen ve kesin sonuç alındığı bir örnek yoktur. Toplu öldürmeler, yiyecek varlığı nedeniyle çevreden yeni hayvanların gelmesi ile kısır döngüye dönüşmektedir. Bilimsel olarak kanıtlanmış olan yöntem kısırlaştırmadır" şeklinde konuştu. Kuduz hastalığı açısından itlafın etkisiz olduğunu belirten Köse, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü'nün kuduz kontrolünde itlafı değil, kitlesel aşılamayı önerdiğini vurguladı. "Köpeklerin öldürülmesi, uzun vadede köpek yoğunluğunu azaltmadığı gibi kuduz kontrolünü de sağlamamaktadır" dedi.
"HAYVAN SAHİPLENME ŞARTLARI YENİDEN DÜZENLENMELİDİR"
Köse, Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, kuduz riskli temas sayısı artsa da yıllık kuduz vakası 1-2 kişiyle sınırlıdır" dedi.Köse, mevcut taslağın belediyelere 2028 yılına kadar süre tanıdığını ancak bu sürenin sahipsiz hayvanların akıbetini belirsiz hale getirdiğini söyledi. Çözüm önerileri arasında belediyelerin alt yapılarının güçlendirilmesi, kısırlaştırma ve bakımevlerinin kurulması, yeterli veteriner hekim ve personel istihdamı, veteriner fakültelerinin destek alması ve sahipli hayvanların kontrolsüz üremesi ile ticari satışlarının yasaklanması yer aldı. Ayrıca, sahiplendirme özendirilmeli ve sokağa terk edilen hayvanlara ilişkin yaptırımlar uygulanmalıdır" dedi.
"İKİNCİ BİR HAYIRSIZADA VAKASI YAŞANACAK"
Köse, taslağın mevcut haliyle kabul edilmesi durumunda, tüm ülkenin ikinci bir "Hayırsızada" vakası yaşayabileceğini ve bunun etkilerinin uzun yıllar süreceğini belirtti. Belediyelerin görevini yapmaması durumunda hayvanların canıyla bedel ödeteceklerini ifade eden Köse, "Görevini yapmayan belediyeler nedeniyle sahipsiz hayvanların hayatı tehlikeye atılmaktadır. Belediyeler, barınak ve kısırlaştırma merkezlerini bir yıl içinde tamamlamalı ve yeterli veteriner hekim ile personel istihdamını sağlamalıdır" diye konuştu. Hayvan hakları savunucuları, yasanın geri çekilmesi ve daha yapıcı, bilimsel gerçeklere dayalı bir düzenlemenin yapılması çağrısında bulundu. "Hiçbir canlının yaşam hakkının elinden alınmasının vicdani ve ahlaki olarak kabul edilebilir bir tarafı yoktur" diyerek sözlerini tamamladı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.