Soner Çetin ve Mustafa Selekten ortak açıklama:
Soner Çetin ve Mustafa Selekten ortak açıklama:
Şantaj tutmayınca iftiraya başvurdu
CHP Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ve Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Selek, dün Ulusal bir gazetenin birinci sayfasında “CHP’DE İKİNCİ ŞİŞLİ VAKASI” başlığıyla yayınlanan haberle ilgili basın toplantısı düzenlediler ve açıklama yaptılar. Çetin ve Selek, basın toplantısında, haberin tamamen asılsız olduğunu söylediler.
İFTİRA EDİLİYOR
Gazetenin haberinde, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in, Ferdi İlbuğa adlı kişiye, ‘Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Selek’i ayağından vur’ dediği iddia edilmişti. Soner Çetin ve Mustafa Selek yaptıkları açıklamalarda, yıllardır birlikte siyaset yaptıklarını ve aile gibi olduklarını belirterek “Bu iddialar tamamen iftiradır” dediler.
ŞANTAJ YAPTI
Soner Çetin, Ferdi İlbuğa’nın Başkan Yardımcısı Mustafa Selek’in odasını kurşunladığını, sonra da haber gönderip “Para vermezseniz sizi suçlarım” dediğini söyledi ve “Bu şantaja boyun eğmedik ve durumu emniyet yetkililerine bildirdik, Savcılığa şikayet ettik. Mustafa Selek ile biz kardeş gibiyiz. Bu iddia tamamen yalandır” dedi.
SELEK DE YALANLADI
Başkan Yardımcısı Mustafa Selek de, belediyedeki işinden çıkartılan Ferdi İlbuğa’nın, kurşunlama olayından sonra para isteyerek şantaj yaptığını doğruladı. “Soner Çetin ile aileyiz. Böyle bir şey mümkün değildir. Hala beraberiz ve birlikteyiz. Bu tür iddialara inanılması ve haber yapılması doğru değildir” diye konuştu.
ÇETİN’İN AÇIKLAMASI
Soner Çetin yazılı açıklamasında şöyle dedi:
“Haberde, Ferdi İlbuğa adlı kişiye ‘Başkan Yardımcım Mustafa Selek’i ayağından vur’ diye talimat verdiğim, iddia edilmektedir. Bu, saçma sapan, yalan, iftira dolu bir iddia ve sözde bir haberdir. Başkan Yardımcım Mustafa Selek benim öz kardeşim gibidir, çocuklarımın manevi amcasıdır ve yıllarca birlikte siyaset yaptığım kişidir. Kardeşlik ilişkisi yaşadığım kişiyi vurdurtmak istemem kadar saçma, akıl dışı, senaryo ürünü ve kara çalmaya dönük bir şey olamaz.
Ferdi İlbuğa adlı kişi, belediyemizin kamuoyunda küçük düşmesi, ‘Çukurova Belediyesi’nde işler kötü’ biçiminde kötü bir algı oluşması için Başkan Yardımcımız Mustafa Selek’in makam odasını kurşunlamış, sonra da haber göndertip, şantaj yaparak para istemiştir. İfade verirken belediyeyi ve belediye başkanını suçlayacağını, kendisine para verilirse bu sözleri söylemeyeceği bilgisini iletmiştir. Ancak bu durum karşısında kesinlikle geri adım atmadığımız gibi bize iletilen bu şantajı olduğu gibi Adana Emniyet Müdürlüğü yetkilileriyle paylaşmış, onların yönlendirmesiyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunmuşuzdur.
Ben 22 yıl boyunca ceza avukatlığı yapmış bir hukukçu olarak şunun altını kalın biçimde çizmek isterim. Gazeteler ve gazeteciler önlerine gelen her iddiayı ‘Haber’ olarak değerlendirmemelidirler. Konuyu derinlemesine araştırmalı, akla ve mantığa uygun olup-olmadığına bakmalı, bir tarafın ifade yahut iddiasını sanki gerçekmiş gibi peşinen kabul etmemeli; suçlanan tarafı da dinleyerek bir senteze varmalıdır. Gazetecilerin olaylara yaklaşımı genellikle bu şekilde olmalıdır.
Ferdi İlbuğa adlı kişi, Çukurova Belediyesi’nde çalışırken dedikodu yaptığı, çalışmadığı, yöneticiler ve çalışanlar hakkında iftira attığı için işine son verilen bir kişidir.
Gazetedeki bu haber öylesine akla, mantığa ve gerçeklere aykırıdır ki, bir örnek vermek gerekirse şöyle denebilir. Örneğin bir şahıs ya da şahıslar Başbakanlık binasına ateş açsalar, yakalandıklarında da, ifade verirken ‘Bizi Başbakan azmettirdi’ derseler bu kişilerin bu sözlerine ya da iddialarına itibar edecek miyiz? Bir Başbakan böyle bir saçmalığa tevessül edebilir mi diye sorup o saçma sapan iddiayı içi kof bir yalan olarak değerlendirmek gerekmez mi?
Haberi yazan muhabiriniz ya da aynı kurumdan başka bir kişinin, bu iddialarla ilgili olarak “Ne diyorsunuz?” diye bir soru sormamış olması, haberin ne denli kasıtlı olduğunun, başka bir ifadeyle kara çalmaya yönelik olduğunun da somut göstergesidir.
Haberde kullanılan dilin de gazetecilik üslubuna pek uygun olmadığını da ayrıca belirtmek isterim.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin olarak, halen devam eden soruşturma ve davanın gerçekleri tüm yönleriyle ortaya çıkaracağına ve adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inanıyorum. “
SELEK’İN AÇIKLAMASI
Çukurova Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Selek de haberin kendisini şoka soktuğunu ve tamamen asılsız olduğunu söyledi. Selek yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
“Öncelikle vurgulamak isterim ki Çukurova Belediye Başkanı Sayın Soner Çetin benim ailemin bir ferdidir. Benim öz ağabeyimdir. Beni CHP’ye üye yapan, meclis üyesi ve süreçte Başkan Yardımcısı olarak göreve atayan kendisidir. Bırakınız istifa etmemi ya da görevden ayrılmamı istemesini, Başkanımız Soner Çetin yüzünü ekşitse bile anında görevi bırakacak kadar kendisine yakınım ve özel hukukum vardır. İddialara gelince... Bunlar deli saçması olmasının da ötesinde Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ve belediyemiz aleyhine kamuoyunda kötü bir algı yaratmaya yönelik zavallı girişimlerdir. Başkanımız Soner Çetin’in her koşulda yanında olacağım. Bu onurlu yürüyüşümüzde şer cephesine geçit vermeyeceğiz.
Haberde adı geçen Ferdi İlbuğa, makam odama dışarıdan ateş açarak saldırıda bulunmuştur. Bu zaten daha önce Başkanımız Soner Çetin’in düzenlediği basın toplantısında net biçimde kamuoyuna açıklanmıştı. Saklanan ya da gizlenen hiçbir şey yoktur. Burada saldırıya uğrayan benim, saldıran Ferdi İlbuğa, ateş etme olayından sonra haber göndertip para isteyen, şantaj yapmaya çalışan yine o. Ancak Başkanımız Soner Çetin bu şantaja geçit vermemiştir. Bu ifadeler, aklın ve mantığın kabul edemeyeceği bu deli saçması ifadeler şantaja geçit verilmemesinden sonra ortaya çıkmıştır”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.