Gürer’den kıdem tazminatı uyarısı

GÜNDEM 04.10.2024 - 11:25, Güncelleme: 04.10.2024 - 11:25 2031+ kez okundu.
 

Gürer’den kıdem tazminatı uyarısı

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarı uyardı: “Çalışma barışını bozacak uygulamalardan kaçının” dedi.
 Gürer, “1475 sayılı İş Yasası, AKP iktidar olduğu 2003 yılında 4857 sayılı kanunla önemli ölçüde değiştirilmiştir ve 2003 yılından günümüze bu süreç, modern kölelik olarak emekçiler için ciddi hak kayıpları yaratmıştır” ifadesini kullandı. Gürer, “4857 sayılı kanun ile taşeronlaşma sistemi getirildi. Toplu sözleşme yapılması ve sendikal örgütlenmenin önünün kesilmesi sağlandı. Bu konuda sendika ve platformlarla verdiğimiz mücadele ile 2017 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bir kısım çalışan taşerondan kadrolara alındı. Ancak belediyelerde 500 bin işçi bu haktan mahrum bırakılıp belediye şirketlerinde çalışmaya mecbur kılınırken, hizmet alım sözleşmesi ile karayolları, demiryolları, PTT, havayolları, tarım, eğitim, sağlık ve ulaştırmada taşeron devam ediyor. Tüm taşeronda kalan, hizmet alım sözleşmesine takılan işçiler ile geçici mevsimlik işçiler, toplum yararı projesi kapsamında çalışanlar, MEB, sosyal hizmet ve yemekhane ile kamu bankaları dahil güvenlik olarak taşeronda kalanlara da bir an önce kadro verilip bu uygulama sona ermelidir. Bu konuda verdiğimiz kanun teklifleri de komisyonlarda görüşülüp gerekli düzenleme sağlanmalıdır.” diye konuştu. Gürer, “2003 yılında AKP iktidarı döneminde yapılan düzenleme ile konut kapıcıları ve çıraklar iş sağlığı ve güvenliği saklı kalmak üzere yasa kapsamından çıkarılmışlardır. Çırak ve stajyerlerin de işe başladığı gün emekliliğe esas çalışma süreleri başlamalıdır. Sigorta kartları var ancak emekliliğe esas çalışma süreleri yaş nedeni ile ötelenmektedir. Çırak ve stajyerler işçi gibi çalıştırılıp TÜİK verilerinde genç işçi gösterilip bakanlık tarafından öğrenci sayılmaktadır. Bu haksızlık sona erdirilmeli, geriye dönük prim de ödeyerek iş başı yaptıkları gün emeklilik süreci başlaması sağlanmalıdır.” dedi. İŞ GÜVENLİĞİ SORUNLU Gürer, “4857 sayılı kanunda iş sağlığı ve iş güvenliği açısından bazı düzenlemeler yapılsa da yetersiz kalmış ve ülkemiz iş cinayetlerinde Avrupa'da ilk sırada yer alırken, son yıllarda çocuk işçi cinayetleri de yaşanır olmuştur. Bu süreç önleyici tedbirleri zorunlu kılmaktadır.” dedi. AÇLIK SINIRI ALTINDA MAAŞLAR Gürer, “2003 yılından sonra kıdem tazminatına sınırlamalar getirilmesi ve de 2008 yılında emeklilikle ilgili düzenlemelere gidilerek emeklilik yaşı artırılması, aylık bağlama oranının yüzde 70'lerden yüzde 40'lara düşürülmesi, çalışanlara yaratılan mağduriyetlerdir. Asgari ücret ve emekli maaşı bugün açlık ve yoksulluk sınırı altında kalmıştır. Çalışma yaşamına yönelik düzenlemeler, AKP iktidarları döneminde hep çalışanların aleyhine gelişmiştir. İşçi, emekli, çalışan mutlu değildir. Baskı ile emekçiler ezilmektedir. Hak arama yolu kesilmiş, hakkını arayana sert uygulamalarla önlemler alınmaktadır. İşçileri korumayan, onların demokratik haklarını dahi kullanmasına izin vermeyen bir siyasi anlayış ülkeyi yönetmektedir. Her krizden sonra sorumluluğu olmadığı halde emekçilere ve sendikalara yönelik sınırlamalar yapılmaktadır. Yapılan yolsuzluklar, yanlış yönetimler, israf önlenmeyip sadece çalışanların hakkını kısarak sorunların aşılmadığı geçmiş örneklerle sabittir. Ülke genelinde birden çok işyerinde iş huzuru bozulmuş, haksız işten atmalar yanında sendikal mücadelelerin önü kesilmiştir. Yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşama mahkum edilen milyonlarca emekli, daha iyi şartlarda yaşamak isteği ve beklentisini siyasi iktidar karşılamak zorundadır. Sosyal devlet bunu gerektirir. Emekli ve asgari ücretliyi açlık sınırı altında maaşa mahkum eden iktidar döneminde emekli olmak da emekli yaşamak da zorlaştırılmıştır. Eğer bir düzenleme sağlanacaksa öncelikle emekli maaşları ile asgari ücret ve vergi adaleti sağlanmalıdır. Çalışanlar vergi adaleti beklerken emeklilik için primlerin artırılması, vergilerin artırılması, emekliliğin zorlaştırılması üzerine çalışmalar kabul edilemez. Emekli geliri sınırlandırılmasının yanında güvencesiz çalışmaya yol açılması, kıdem tazminatını yok edici düzenlemeye gidilemez.” dedi. BEKLENTİLER KARŞILANMALIDIR Gürer, “Bakanlığa ve iktidara tavsiyemiz, kuşattıkları güvencesiz, sınırlı kıdemi de yok edecek bir teklifi Meclis'e getirmeyin. Modern köleliğe çevirdiğiniz, dolaylı olarak grevi yasaklarla önünü kestiğiniz hak arama mücadelesini olabildiğince engellediğiniz süreçte iş barışını ciddi ölçüde bozacak uygulamaları aklınızdan geçirmeyin. İşçiler "Geçinemiyoruz" diyorlar, o sese kulak verip çözüm üretin. İktidar düzenleme yapacaksa taşeron ile ilgili düzenlemede binlerce işçi kadro beklemektedir. Hizmet alım sözleşmesi ile çalıştırılanlara kadro verilmelidir. Belediye kadrosu beklerken belediye şirket işçisi olanlara belediyelerde kadro verilmelidir. Staj ve çırakların sigorta kartı var ama emekliliğe esas sigorta başlatılmalıdır. Çiftçi ve esnafın 9000 gün prim 7200'e düşürülmesi sağlanmalıdır. Esnaf ve çiftçi Bağ-Kur primini ödemekte zorlaşmıştır.”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarı uyardı: “Çalışma barışını bozacak uygulamalardan kaçının” dedi.

 Gürer, “1475 sayılı İş Yasası, AKP iktidar olduğu 2003 yılında 4857 sayılı kanunla önemli ölçüde değiştirilmiştir ve 2003 yılından günümüze bu süreç, modern kölelik olarak emekçiler için ciddi hak kayıpları yaratmıştır” ifadesini kullandı.
Gürer, “4857 sayılı kanun ile taşeronlaşma sistemi getirildi. Toplu sözleşme yapılması ve sendikal örgütlenmenin önünün kesilmesi sağlandı. Bu konuda sendika ve platformlarla verdiğimiz mücadele ile 2017 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bir kısım çalışan taşerondan kadrolara alındı. Ancak belediyelerde 500 bin işçi bu haktan mahrum bırakılıp belediye şirketlerinde çalışmaya mecbur kılınırken, hizmet alım sözleşmesi ile karayolları, demiryolları, PTT, havayolları, tarım, eğitim, sağlık ve ulaştırmada taşeron devam ediyor. Tüm taşeronda kalan, hizmet alım sözleşmesine takılan işçiler ile geçici mevsimlik işçiler, toplum yararı projesi kapsamında çalışanlar, MEB, sosyal hizmet ve yemekhane ile kamu bankaları dahil güvenlik olarak taşeronda kalanlara da bir an önce kadro verilip bu uygulama sona ermelidir. Bu konuda verdiğimiz kanun teklifleri de komisyonlarda görüşülüp gerekli düzenleme sağlanmalıdır.” diye konuştu.
Gürer, “2003 yılında AKP iktidarı döneminde yapılan düzenleme ile konut kapıcıları ve çıraklar iş sağlığı ve güvenliği saklı kalmak üzere yasa kapsamından çıkarılmışlardır. Çırak ve stajyerlerin de işe başladığı gün emekliliğe esas çalışma süreleri başlamalıdır. Sigorta kartları var ancak emekliliğe esas çalışma süreleri yaş nedeni ile ötelenmektedir. Çırak ve stajyerler işçi gibi çalıştırılıp TÜİK verilerinde genç işçi gösterilip bakanlık tarafından öğrenci sayılmaktadır. Bu haksızlık sona erdirilmeli, geriye dönük prim de ödeyerek iş başı yaptıkları gün emeklilik süreci başlaması sağlanmalıdır.” dedi.
İŞ GÜVENLİĞİ SORUNLU
Gürer, “4857 sayılı kanunda iş sağlığı ve iş güvenliği açısından bazı düzenlemeler yapılsa da yetersiz kalmış ve ülkemiz iş cinayetlerinde Avrupa'da ilk sırada yer alırken, son yıllarda çocuk işçi cinayetleri de yaşanır olmuştur. Bu süreç önleyici tedbirleri zorunlu kılmaktadır.” dedi.
AÇLIK SINIRI ALTINDA MAAŞLAR
Gürer, “2003 yılından sonra kıdem tazminatına sınırlamalar getirilmesi ve de 2008 yılında emeklilikle ilgili düzenlemelere gidilerek emeklilik yaşı artırılması, aylık bağlama oranının yüzde 70'lerden yüzde 40'lara düşürülmesi, çalışanlara yaratılan mağduriyetlerdir. Asgari ücret ve emekli maaşı bugün açlık ve yoksulluk sınırı altında kalmıştır. Çalışma yaşamına yönelik düzenlemeler, AKP iktidarları döneminde hep çalışanların aleyhine gelişmiştir. İşçi, emekli, çalışan mutlu değildir. Baskı ile emekçiler ezilmektedir. Hak arama yolu kesilmiş, hakkını arayana sert uygulamalarla önlemler alınmaktadır. İşçileri korumayan, onların demokratik haklarını dahi kullanmasına izin vermeyen bir siyasi anlayış ülkeyi yönetmektedir. Her krizden sonra sorumluluğu olmadığı halde emekçilere ve sendikalara yönelik sınırlamalar yapılmaktadır. Yapılan yolsuzluklar, yanlış yönetimler, israf önlenmeyip sadece çalışanların hakkını kısarak sorunların aşılmadığı geçmiş örneklerle sabittir. Ülke genelinde birden çok işyerinde iş huzuru bozulmuş, haksız işten atmalar yanında sendikal mücadelelerin önü kesilmiştir. Yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşama mahkum edilen milyonlarca emekli, daha iyi şartlarda yaşamak isteği ve beklentisini siyasi iktidar karşılamak zorundadır. Sosyal devlet bunu gerektirir. Emekli ve asgari ücretliyi açlık sınırı altında maaşa mahkum eden iktidar döneminde emekli olmak da emekli yaşamak da zorlaştırılmıştır. Eğer bir düzenleme sağlanacaksa öncelikle emekli maaşları ile asgari ücret ve vergi adaleti sağlanmalıdır. Çalışanlar vergi adaleti beklerken emeklilik için primlerin artırılması, vergilerin artırılması, emekliliğin zorlaştırılması üzerine çalışmalar kabul edilemez. Emekli geliri sınırlandırılmasının yanında güvencesiz çalışmaya yol açılması, kıdem tazminatını yok edici düzenlemeye gidilemez.” dedi.

BEKLENTİLER KARŞILANMALIDIR
Gürer, “Bakanlığa ve iktidara tavsiyemiz, kuşattıkları güvencesiz, sınırlı kıdemi de yok edecek bir teklifi Meclis'e getirmeyin. Modern köleliğe çevirdiğiniz, dolaylı olarak grevi yasaklarla önünü kestiğiniz hak arama mücadelesini olabildiğince engellediğiniz süreçte iş barışını ciddi ölçüde bozacak uygulamaları aklınızdan geçirmeyin. İşçiler "Geçinemiyoruz" diyorlar, o sese kulak verip çözüm üretin. İktidar düzenleme yapacaksa taşeron ile ilgili düzenlemede binlerce işçi kadro beklemektedir. Hizmet alım sözleşmesi ile çalıştırılanlara kadro verilmelidir. Belediye kadrosu beklerken belediye şirket işçisi olanlara belediyelerde kadro verilmelidir. Staj ve çırakların sigorta kartı var ama emekliliğe esas sigorta başlatılmalıdır. Çiftçi ve esnafın 9000 gün prim 7200'e düşürülmesi sağlanmalıdır. Esnaf ve çiftçi Bağ-Kur primini ödemekte zorlaşmıştır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.