"ASGARİ ÜCRET SEFALET ÜCRETİ OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR!"
"ASGARİ ÜCRET SEFALET ÜCRETİ OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR!"
DİSK: "Asgari Ücret Yoksulluk Değil, İnsanca Yaşamayı Sağlamalıdır"
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, milyonlarca çalışanın kaderini belirleyecek 2025 asgari ücret görüşmeleri öncesinde çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) hazırladığı raporu paylaşan Çerkezoğlu, Türkiye’deki mevcut ekonomik politikaları sert bir dille eleştirdi: “Türkiye bir asgari ücret ülkesine dönüşmüş durumda! Bu, emeğin sömürüsü ve yoksulluk politikalarının açık bir sonucudur"dedi.
“ASGARİ ÜCRET YOKSULLUĞUN SİMGESİ HALİNE GELDİ!”
Çerkezoğlu, asgari ücretin bugün yalnızca bir alt sınır olmaktan çıktığını, aksine çalışanların büyük bir kısmının bu ücretle yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Şu çarpıcı istatistiklere dikkat çekti:
Çalışanların yüzde 60’a yakını asgari ücretle ya da biraz üzerinde bir maaş alıyor.
Ekim 2024 itibarıyla 17.002 TL olan net asgari ücret, açlık sınırının bile altında kalmış durumda.
Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük asgari ücret sıralamasında son sıralarda yer alıyor.
“Asgari ücret sefalet ücreti olmaktan çıkarılmalıdır!” diyen Çerkezoğlu, hükümete seslendi: “Bu rakam, yalnızca işçilerin değil, onların ailelerinin de onurlu bir yaşam sürebileceği seviyeye çıkarılmalıdır.”
DİSK’TEN ÇARPICI TALEP: “ÜCRET ARTIŞI ENFLASYONA TESLİM OLMAMALI!”
DİSK, 2025 yılı için asgari ücrette üç temel kriterin dikkate alınmasını istedi:
1. GERÇEK ENFLASYON VE BÜYÜME PAYI YANSITILMALI: Geçmiş enflasyon kayıpları giderilmeli, ekonomi büyürken işçi de payını almalı.
2. HANE HALKI ÜZERİNDEN HESAPLANMALI: Bir işçinin bakmakla yükümlü olduğu bireylerle birlikte geçinebileceği düzey esas alınmalı.
3. YOKSULLUK SINIRI ALTINDA ÜCRET KABUL EDİLEMEZ: Bir hanede iki çalışan olması durumunda bile yoksulluk sınırı aşılmalı.
DİSK-AR’ın son araştırması, 2025 yılında asgari ücretin en az 35.000 TL olması gerektiğini ortaya koyuyor. Çerkezoğlu, “Bu rakam bile sadece yoksulluğun eşiğidir. Daha azı kabul edilemez!” dedi.
“ENFLASYON YÜKÜ İŞÇİNİN SIRTINA BİNEMEZ!”
DİSK, yüksek enflasyonun nedeninin ücret artışları değil, büyük sermayenin kâr odaklı politikaları olduğunu açıkladı. Şirket kârlarının rekor seviyelere ulaştığını belirten Çerkezoğlu şu sözleri sarf etti:
“İşçiye gelince kaynak yok, ama patronlara teşvik bol! Bu düzen sürdürülemez. Yüksek kâr politikaları yerine emeği merkeze koyan bir ekonomi inşa edilmelidir.”
“SENDİKAL HAKLAR GENİŞLETİLMELİ, TOPLU PAZARLIK ŞART!”
Türkiye’nin düşük ücret politikalarının temelinde sendikalaşma önündeki engellerin ve düşük toplu sözleşme kapsamının yattığını vurgulayan DİSK, şu çağrıda bulundu:
SENDİKALAŞMA ÖNÜNDEKİ TÜM ENGELLER KALDIRILMALI.
TOPLU PAZARLIK YASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALI.
İŞVERENLERİN DAVALARLA İŞÇİLERİN HAKLARINI ENGELLEMESİNE SON VERİLMELİ.
“BU SADECE BİR ÜCRET MESELESİ DEĞİL, ADALET MESELESİ!”
Çerkezoğlu, asgari ücretin yalnızca bir rakam olmadığını, aynı zamanda toplumsal adaletin göstergesi olduğunu belirtti. “Asgari ücretin düşük tutulması, açlık ve yoksulluk politikasının resmidir. Adil bir düzen için emeğin hakkı verilmelidir,” dedi. DİSK, bu talepler doğrultusunda mücadelelerini sürdüreceklerini ve işçilerin sesi olmaya devam edeceklerini duyurdu. “Asgari ücret bir halk meselesidir. İnsanca bir yaşam istiyoruz ve bu hakkımızı alana kadar susmayacağız!”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.