“CUMHURİYET HALK PARTİSİ, TÜM KADINLARIN PARTİSİDİR”
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ, TÜM KADINLARIN PARTİSİDİR”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 8 Mart Dünya Dünya Emekçi Kadınlar Gününde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinde gerçekleştirilen “Kadın Varsa Yaşam Var” etkinliğine katıldı.
Burada konuşan Özel, “Hoş geldiniz. Hep söylenir ‘Buradan çok güzel görünüyorsunuz’ diye. Ama İstiklal Marşı da bu salonda sizin okuduğunuz kadar güzel okunmuyor hiç ve bu salon hiç bu kadar güzel olmuyor. Hepiniz hoş geldiniz. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Genel Merkezimizde Kadın Kollarımızın, Kadın Kolları Genel Başkanımızın liderliğinde, Merkez Yönetim Kurulu’nun emekleriyle, Ankara Kadın Kolları İl Başkanlığımızın, ilçe başkanlıklarımızın yoğun gayretleriyle böyle coşkulu bir salonda hep birlikteyiz. Başta Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kollarını, Türkiye’deki kadın mücadelesine katkı koyan herkesi Türkiye kadın hareketini saygı ile selamlıyorum. Gününüz kutlu olsun” dedi.
Özel özetle şöyle devam etti:
“ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI KADINLAR İÇİN BÜYÜK MÜCADELE VERDİLER”
“Dünyada kadın hakları mücadelesinin nerelerden geldiği, nerelere gittiğini, Türkiye’de bu mücadelenin nasıl başladığını, nasıl yükseldiğini, son dönemlerde nasıl sorunları olduğunu hem Asu Başkan anlattı hem de izlediğimiz videolardan takip ettik. Bizzat da hepimiz içinde yaşıyoruz. Ancak ülkedeki tüm sorunların sebebinin bir otoriterleşme, bir hukuk yoksunluğu, bir ideolojik bakış açısının, demokratik yönetim anlayışının yerine geçtiği tespitini yapmak gerekiyor. Biz hukuka, kuvvetler ayrılığına, güçlü bir parlamentoya, halkın seçtiklerinin yönetmesine, ‘Halk’ dediğin seçenlerin yarısı kadın yarısı erkek olduğuna göre yönetenlerin de yarısının kadın, yarısının erkek olmasına inanıyoruz. Bu yolda ilk adım, 1930 yılında, kadınlara yerel seçimlerde bu hakkın verilmesiyle başladı. 1935’te bu sefer genel seçimlerde pek çok Avrupa ülkesi daha bu konuyu konuşamazken, tartışmazken, oralarda faşizm rüzgârları eserken, soykırımlar olurken, kadınlar katliamlara, tecavüzlere muhatapken, kadın haklarını konuşacak kimse yokken, bu topraklarda büyük kurtuluş mücadelesini verenler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, biraz önce kızının ağzından dinlediğimiz İsmet İnönü, bu ülkede kadın-erkek eşitliği için, kadının sosyal yaşama katılabilmesi için, evlerde kilitli kapıların arkasında, perdelerin arkasında, yüzünün görülmesinin yasak olduğu şekilde değil de sosyal hayatın içinde nasıl istiyorsa, hangi kıyafetle istiyorsa, ne şekilde giyinmek istiyorsa toplumun içinde o şekilde olmasını, sosyal hayatın içinde yer almasını, çalışma hayatının içinde yer almasını hep savundular ve büyük bir mücadele verdiler. Biraz önce Özden Hanım kendi cümleleri ile ifade etti. Ben de buraya alıntılamıştım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk aynen şöyle diyor: ‘Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin.’ Bu sözden hareketle toplumun yarısı olan kadını zincirlerinden kurtarıp, yaşamın içine katmayı, siyasetin içine katmayı ilke edinmişlerdi. Onların 100 yıl önce, bundan 90 yıl önce attıkları adımı daha yeni yakalayabiliyoruz. 1935 parlamentosu, parlamentoya 18 kadın milletvekilinin girdiği seçimdi, ilk seçimdi. Çok yakın tarihe kadar bu rakamı geçememiştik. Partimizi gençlerin ve kadınların partisi yapacağımıza olan taahhüdümüzü sizin, her birinizin gözlerinin içine bakarak, hem Değişim Kurultayında hem ardından yaptığımız Kadın Kolları Kurultayında ifade etmiştim.”
“ÜÇ KURULTAY SONRA TAM EŞİT TEMSİL SAĞLANMIŞ OLACAK”
“Bugün salonda son Kadın Kolları Kurultayında yarışan, kıyasıya yarışan iki adayın ikisi de var. Asu Başkan da burada Aylin Başkan da burada. Asu Başkan, Kadın Kolları Genel Başkanı olarak, Aylin Başkan da gölge kabinede bugünkü adıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gölge bakanı olarak ama yarına olan niyetimizle de Kadın ve Eşitlik Bakanlığının gölge kabinedeki temsilcisi olarak bulunuyor. Bir kongre yapıp da rekabetli bir kongre, sonra buraya çıkıp da birbirlerini sahneye çağırabilmek, birbirlerinin elini kaldırmak, ‘Bundan sonra dayanışma içinde olacağız’ demek, böyle organizasyonların her birinde birlikte olmak, Merkez Yönetim Kurulu’nda aynı masanın etrafında oturup, aynı ortak ideal için, çağdaş, güçlü Türkiye ve onun güçlü kadınları için mücadele etmek son derece önemli. Partimize emek veren, bu iki güçlü kadının hepimize, bütün erkeklere örnek olmasını temenni ediyorum. İkisini de alkışlıyorum bugün. Tabii biraz önce ifade edildi, biz dedik ki, ‘Gençlerin ve kadınların siyasette temsilini artıracağız.’ Bununla ilgili parti kendi içindeki süreçlerini zorlu ama çok sağlıklı biçimde işletiyor. Cumhuriyet Halk Partisi biraz önce söylendi, sevgili Erdal İnönü’nün ve onun kabinesindeki kadınların vizyonu ile kadın kotasını Türkiye’de ilk telaffuz eden parti olmuştu. O gün yüzde 25 ile yola çıktılar. Cumhuriyet Halk Partisi bunu 10 yıl önce, 12 yıl önce, önce yüzde 20 diye konuşulup, yüzde 33’lük kadın kotasına bir kurultay sonra çıktı. Biz tüzüğümüze eşit temsili koymaya kararlıydık. Bu kurultayda itirazlar, tartışmalar vardı ama geri adım atmak, geleceğe bırakmak yerine ileriye doğru stratejik bir adım attık. Dedik ki, ‘Yahu bu 33 kademeli olsun, önce 40 olsun, bir sonraki kurultay 45 olsun, bundan üç sonraki kurultayda da eşit temsil olsun’ dedik ve tüzümüğüze bunu yazdık. Bu artık bir temenni değil. Bu bir hukuki gerçeklik. Yapılan her kurultayda geçici maddede yazan kademelerle birlikte üç kurultay sonra, altı yıl sonra sekiz yıl sonra tam eşit temsil sağlanmış olacak.”
“2019’A GÖRE YÜZDE 450 ARTIŞLA 30 KADIN BELEDİYE BAŞKANINI SEÇTİK”
“Yerel seçimlerde buna yönelik bir düzenlememiz yoktu. Ama çok net bir kararlılığımız vardı. Dedik ki, ‘Belediye meclislerinde madem ki şu anda yüzde 33’lük bir kotamız vardır. Bu yüzde 33’lük kotayı öyle listenin sonuna doğru doldurmakla, seçilmeyecek yerlere kadınları yazıp da kota tutturmakla olmaz. Pencere usulü olacak. Bir, iki, üçse, ilk üçte kadın olacak. İkinci üçte bir daha olacak. Üçüncü üçte bir daha olacak.’ Ve bu şekilde Türkiye’deki belediye meclisleri sıralarına giren kadınlarda 6 bin 500 gibi bir rakama sıçradık. 2019’a göre yüzde 450 artışla toplam, tam 35 kadın belediye başkanını seçtik. Eğer anket yaptıysak, ankette birden çok kazanan varsa, içlerinde bir tane kadın varsa, beş kişi de kazanıyor ama bir tane kadın var. O kadını direkt atadık. Ve bundan sonraki sürece dair de örneğin şunu söyleyeyim: Bir tek kadın belediye başkanı büyükşehirde Aydın varken, Eskişehir ve Tekirdağ eklendi. Nüfusu 300 binin üzerinde olan örneğin Adana’nın Seyhan’ını, Denizli’nin Merkezefendi’sini, İzmir’in Karşıyakası’nı, Konak’ını, Karabağlar’ını, Kocaeli’nin İzmit’ini, İstanbul’un Maltepe ve Üsküdar’ını şimdi güçlü kadınlar yönetiyor. Sizin yol arkadaşlarınız yönetiyor.”
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ, TÜM KADINLARIN PARTİSİDİR”
“Biraz önce İstanbul’dan, Ankara’dan, Mersin’den, Adıyaman‘dan çok güçlü kadınlar burada konuştular. Öğrenciler, anneler, iş kadını, kendi işini yapan bir balıkçı. Bir depremzede kadın. Her birinin hikâyesi çok kıymetliydi. Ama her birinin hikâyesine bir taraftan, bir Cumhuriyet Halk Partili belediyenin, onun bir projesinin, Cumhuriyet Halk Partisi eşitliğe inanmış bir belediye başkanlığı dokunuyor olması da çok kıymetliydi. Şimdi dedim ya, ‘Bu kürsü o kürsü.’ Biz bu kürsüden bir çağrı yaptık. Dedik ki, ‘Türkiye’nin bütün demokratları, Kürt demokratları, muhafazakâr demokratları, milliyetçi demokratları, sosyal demokratları, Türkiye’nin bütün demokratları gelsin Türkiye İttifakı’nı oluşturalım’ dedik. 31 Mart‘ta o ittifak büyük bir zafer kazandı. Şimdi yeni bir yol yürüyoruz. Bunun için biraz önce de söylendi. Hatta zaman zaman MYK‘da tartışırız. Ben ‘Baba evinin kapısı herkese açık’ deyince, arkadaşlar ‘Kadınlar alınmasın’ der. Ben de derim ki ‘Cumhuriyet Halk Partisi baba evidir, evin tapusunun sahibi erkek olduğu için. Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğu için baba evidir. Ama bu tapuya sahip olan kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti, hem baba ocağıdır, hem ana kucağıdır. Çünkü kadın erkek eşitliği bugün, bu tartışılırken bundan 100 yıl önce inanmış birisinin kurduğu bir partidir.’ Bunun için bu parti sekülerlerin de, dindarların da, başı açık olanın da, tesettürlünün de, güvencesizin de, yoksulun da tüm kadınların partisidir.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.