KIRMIZI KRAVATLI ŞOFÖR VE DAKİKA HESABI!
GÜNDEM
23.02.2017 - 13:05, Güncelleme:
29.12.2022 - 15:19 2066+ kez okundu.
KIRMIZI KRAVATLI ŞOFÖR VE DAKİKA HESABI!
Yüreğir’den genellikle Halk Otobüslerini kullanarak şehir merkezine gelirim. Oturduğum koltukta zaman zaman şoförle-müşteri tartışma veya kavgasına rastlarım. Bazen araya girer, bazen sessizce tartışmaları izlemek zorunda kalırım. 22 Ocak Çarşamba günü sabah saatlerinde Atakent PTT yakınlarından ‘plakası bende saklı’ halk otobüsüne bindim. Her şey normal giderken Polis lojmanlarına yakın yerde orta yaşlardaki bir kadın, 70’li yaşlardaki annesi ile binmek için el kaldırdı.
Şoför bu sırada söylenmeye başladı, “Çabuk olun, dakikam doluyor.”
Kadın “Ne yapalım, yaşlı, ayağına tekerlek mi takayım” diye cevap verdi.
Yaşlı kadın zar zor binebildi, şoför gaza basınca yaşlı kadın adeta yere kapaklandı. Aracın içindekiler sürücüye ‘yavaş olsana kardeşim’ lafları söyledi. Şoföre en büyük tepki yaşlı kadının yakınından geldi. “Ya kardeşim sen hasta mısın, yavaş olsana kadını öldüreceksin.”
Bir süre daha araç içindeki ağız dalaşı sürdü. En son bir bayan, şoförün yaşlı bir kadına yönelik davranışının uygun olmadığını, kendisini şikayet edeceğini söyleyince ipler koptu, şoför hem o kadına hem de diğerine sinkaflı kelimeler kullanarak yoluna devam etti.
Aynı gün akşam saatlerinde Türkkuşu kavşağından Özgür mahallesine giden Halk otobüsüne bindim. Tesadüf bu ya, araç sabah bindiğim araç, şoför aynı şofördü, kırmızı kravatı adeta yanıyordu! Koltukta bir süre onu gözlemledim. Dikkatli şoförlük yapıyordu. Kaza yapmamak için sıkışık trafikte cambaz gibi ilerliyor. Duraklarda binenlerin kart basıp basmadıklarını kontrol ediyor, bir taraftan para alırken diğer taraftan arka kapıdan ineni-bineni kontrol ediyordu. Zor bir iş yapıyordu aslında. 2 lira için 50 lira verene para üstü vermek trafikte yol alırken her babayiğidin harcı değildi.
Kırmızı kıravatlı şoför, Ulucami yakınlarında aracı usulca durdurdu. Bu sırada görme engelli yaşını almış bir adam otobüse bindi. Şoför ‘yavaş ol amca’, deyip aracı ağır ağır hareket ettirdi. Yaşlı adam para uzatınca almadı. “Amca sen rahat ol, geç koltuğa otur” dedi. Görme engelli adam, “Kör olayım şu parayı al, hem kadınlar ayaktaysa ben oturmam” diye cevap verince şoför ve yolcular ikna edip oturttu.
Sabah müşteri ile dakika yüzünden yaka paça olan kırmızı kıravatlı şoförün, akşam saatlerinde tanınması imkansız hale gelmesine çok şaşırdım. Şikayet eden oldu da mı böyle yumuşadı bilmiyorum. Ancak bu dakika hesabının sürücüleri çileden çıkardığı kesin. İyi hatırlıyorum, bu dakika işinden Abidinpaşa’da dolmuşlar dükkanlara girmişti bir ara, ölen bile olmuştu. Kim bilir belki bir yetkili bu dakika hesabına el atar!
Yüreğir’den genellikle Halk Otobüslerini kullanarak şehir merkezine gelirim. Oturduğum koltukta zaman zaman şoförle-müşteri tartışma veya kavgasına rastlarım. Bazen araya girer, bazen sessizce tartışmaları izlemek zorunda kalırım. 22 Ocak Çarşamba günü sabah saatlerinde Atakent PTT yakınlarından ‘plakası bende saklı’ halk otobüsüne bindim. Her şey normal giderken Polis lojmanlarına yakın yerde orta yaşlardaki bir kadın, 70’li yaşlardaki annesi ile binmek için el kaldırdı.
Şoför bu sırada söylenmeye başladı, “Çabuk olun, dakikam doluyor.”
Kadın “Ne yapalım, yaşlı, ayağına tekerlek mi takayım” diye cevap verdi.
Yaşlı kadın zar zor binebildi, şoför gaza basınca yaşlı kadın adeta yere kapaklandı. Aracın içindekiler sürücüye ‘yavaş olsana kardeşim’ lafları söyledi. Şoföre en büyük tepki yaşlı kadının yakınından geldi. “Ya kardeşim sen hasta mısın, yavaş olsana kadını öldüreceksin.”
Bir süre daha araç içindeki ağız dalaşı sürdü. En son bir bayan, şoförün yaşlı bir kadına yönelik davranışının uygun olmadığını, kendisini şikayet edeceğini söyleyince ipler koptu, şoför hem o kadına hem de diğerine sinkaflı kelimeler kullanarak yoluna devam etti.
Aynı gün akşam saatlerinde Türkkuşu kavşağından Özgür mahallesine giden Halk otobüsüne bindim. Tesadüf bu ya, araç sabah bindiğim araç, şoför aynı şofördü, kırmızı kravatı adeta yanıyordu! Koltukta bir süre onu gözlemledim. Dikkatli şoförlük yapıyordu. Kaza yapmamak için sıkışık trafikte cambaz gibi ilerliyor. Duraklarda binenlerin kart basıp basmadıklarını kontrol ediyor, bir taraftan para alırken diğer taraftan arka kapıdan ineni-bineni kontrol ediyordu. Zor bir iş yapıyordu aslında. 2 lira için 50 lira verene para üstü vermek trafikte yol alırken her babayiğidin harcı değildi.
Kırmızı kıravatlı şoför, Ulucami yakınlarında aracı usulca durdurdu. Bu sırada görme engelli yaşını almış bir adam otobüse bindi. Şoför ‘yavaş ol amca’, deyip aracı ağır ağır hareket ettirdi. Yaşlı adam para uzatınca almadı. “Amca sen rahat ol, geç koltuğa otur” dedi. Görme engelli adam, “Kör olayım şu parayı al, hem kadınlar ayaktaysa ben oturmam” diye cevap verince şoför ve yolcular ikna edip oturttu.
Sabah müşteri ile dakika yüzünden yaka paça olan kırmızı kıravatlı şoförün, akşam saatlerinde tanınması imkansız hale gelmesine çok şaşırdım. Şikayet eden oldu da mı böyle yumuşadı bilmiyorum. Ancak bu dakika hesabının sürücüleri çileden çıkardığı kesin. İyi hatırlıyorum, bu dakika işinden Abidinpaşa’da dolmuşlar dükkanlara girmişti bir ara, ölen bile olmuştu. Kim bilir belki bir yetkili bu dakika hesabına el atar!
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.