KÜÇÜK: ARABULUCULUK, YARGININ DA İŞ YÜKÜNÜ AZALTMIŞ, BİREYLERİN HAK ARAYIŞLARINA CEVAP VERMİŞTİR
GÜNDEM
03.03.2017 - 14:13, Güncelleme:
29.12.2022 - 15:19 2762+ kez okundu.
KÜÇÜK: ARABULUCULUK, YARGININ DA İŞ YÜKÜNÜ AZALTMIŞ, BİREYLERİN HAK ARAYIŞLARINA CEVAP VERMİŞTİR
Türkiye Barolar Birliği, Adana Barosu, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı işbirliği ile Adana'da Sheraton Otel'de düzenlenen "Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Arabuluculukta Avukatın Rolü “ Sempozyumu açılış konuşmasını Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük yaptı.
Av. Küçük şunları söyledi:
“Bugün hukuk dünyamızda daha çok yeni ancak toplum dimağımızda aslında hep var olan alternatif yargı yolu olan arabulucuyu , arabuluculuğu arabuluculuğun ticari uyuşmazlıklarda ki yerini ve biz avukatların buradaki rolünü konuşmak için buradayız.
Yaklaşık 40-50 yıl gibi uzun zamandır Avrupa ve ABD’ de uygulanan uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk , ülkemize daha yakın bir tarih olan 7 Haziran 2012 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu ile hukuk dünyamızda yerini almış ise de bu kısa süre içerisinde hızla ivme gösteren bir kurum olduğunu göstermiş ve şimdiden adalete erişimi kolaylaştıran bir hal almıştır.
“Geciken adalet adalet değildir” sözü halk arasında yaygınlaşarak dillerde pelesenk olmuş ise de , ne yazık ki yargımızın en önemli sorunlarının başında uzayan yargılama sürece gelmektedir.
Sizlerin de çok iyi bildiği üzere ülkemizde iş davalarında karar verme süreci 450 gün, medeni kanun davalarında ortalama 260 gün, diğer davalarda ortalama 260-300 günü bulmakta, yine bu kararların istinaf –temyiz süreci de dikkate alındığında davaların tamamen sonuçlanması 2 ila 4 yıl arasında değişmektedir. Bu sürelerin uzunluğu , vatandaşın adil yargılama hakkını ihlal ederken , vatandaşın adalete güven duygusunu zedelemektedir. Bu durum en başta vatandaşı mağdur ederken , biz avukatları da zor durumda bırakmaktadır.
Oysa ki kısa bir süre önce hukuk dünyamızda yer alan arabuluculuğun istatistik verilerine bakıldığında yaklaşık 8908 dosyanın 8324 tanesinin çok kısa sürelerde , hatta bir gün içerisinde uzlaşmayla sonuçlandığını yüzde 93 oranında anlaşma sağlanarak sonuçlanan dosyaların yüzde 87 sinin ticari işler ile işçi- işveren uyuşmazlıkları olduğun görmekteyiz.
Dostane bir şekilde uzlaşma ile biten dosyalar bu yönüyle yargının da iş yükünü azaltmış, bireylerin hak arayışlarına cevap vermiştir. Burada da sayın daire başkanımızın katkılarıyla en kısa zaman da bu kadar yüksek oranda uzlaşma sağlanan işçi-işveren uyuşmazlıkları da mahkeme öncesi çözüm yolu olarak arabuluculuğun zorunlu hale gelmesini temenni etmekteyim. Mahkeme öncesi arabulucuya başvurmanın zorunlu hale gelmesi de keza yargılamaya engel bir durum teşkil etmeyecek, bilakis yurttaş kendi hür iradesiyle istediği zaman bu sürece son verip, mahkemeye başvurabilecek olmasından dolayı haklarını daha geniş olanaklarla takip imkanına sahip olacaktır.
EN BÜYÜK GÖREV BİZ AVUKATLARA DÜŞÜYOR
Önemli olan dünyanın en büyük adliyelerine ve binalarına sahip olmamız değildir. Önemli olan uyuşmazlık ve yargılama sürecinde hakkını arayan yurttaşlarımızın haklarına en kısa sürede ulaşmasını sağlamamızdır.
Burada en önemli rolün toplumu aydınlatma ve bilinçlendirme görevi de biz avukatlara düşeceği inancındayım. “
Sempozyum, Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Av. Güneş Gürseler, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar’ın açılış konuşmalarının ardından Av. Arabulucu Andrew Goodman’ın (İngiltere) sunumunun ardından, Arabulucu Onur Yüksel (ABD) Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Arabulucu Yurdagül Gündoğan, Av. Arabulucu Yakup Erikel, Av. Arabulucu Nermin Tuğçe Kayar Türk, Av. İrfan Medet Akpınar, Av. Arabulucu Volkan Aksu’nun konuşmalarıyla devam ediyor.
Türkiye Barolar Birliği, Adana Barosu, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı işbirliği ile Adana'da Sheraton Otel'de düzenlenen "Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Arabuluculukta Avukatın Rolü “ Sempozyumu açılış konuşmasını Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük yaptı.
Av. Küçük şunları söyledi:
“Bugün hukuk dünyamızda daha çok yeni ancak toplum dimağımızda aslında hep var olan alternatif yargı yolu olan arabulucuyu , arabuluculuğu arabuluculuğun ticari uyuşmazlıklarda ki yerini ve biz avukatların buradaki rolünü konuşmak için buradayız.
Yaklaşık 40-50 yıl gibi uzun zamandır Avrupa ve ABD’ de uygulanan uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk , ülkemize daha yakın bir tarih olan 7 Haziran 2012 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu ile hukuk dünyamızda yerini almış ise de bu kısa süre içerisinde hızla ivme gösteren bir kurum olduğunu göstermiş ve şimdiden adalete erişimi kolaylaştıran bir hal almıştır.
“Geciken adalet adalet değildir” sözü halk arasında yaygınlaşarak dillerde pelesenk olmuş ise de , ne yazık ki yargımızın en önemli sorunlarının başında uzayan yargılama sürece gelmektedir.
Sizlerin de çok iyi bildiği üzere ülkemizde iş davalarında karar verme süreci 450 gün, medeni kanun davalarında ortalama 260 gün, diğer davalarda ortalama 260-300 günü bulmakta, yine bu kararların istinaf –temyiz süreci de dikkate alındığında davaların tamamen sonuçlanması 2 ila 4 yıl arasında değişmektedir. Bu sürelerin uzunluğu , vatandaşın adil yargılama hakkını ihlal ederken , vatandaşın adalete güven duygusunu zedelemektedir. Bu durum en başta vatandaşı mağdur ederken , biz avukatları da zor durumda bırakmaktadır.
Oysa ki kısa bir süre önce hukuk dünyamızda yer alan arabuluculuğun istatistik verilerine bakıldığında yaklaşık 8908 dosyanın 8324 tanesinin çok kısa sürelerde , hatta bir gün içerisinde uzlaşmayla sonuçlandığını yüzde 93 oranında anlaşma sağlanarak sonuçlanan dosyaların yüzde 87 sinin ticari işler ile işçi- işveren uyuşmazlıkları olduğun görmekteyiz.
Dostane bir şekilde uzlaşma ile biten dosyalar bu yönüyle yargının da iş yükünü azaltmış, bireylerin hak arayışlarına cevap vermiştir. Burada da sayın daire başkanımızın katkılarıyla en kısa zaman da bu kadar yüksek oranda uzlaşma sağlanan işçi-işveren uyuşmazlıkları da mahkeme öncesi çözüm yolu olarak arabuluculuğun zorunlu hale gelmesini temenni etmekteyim. Mahkeme öncesi arabulucuya başvurmanın zorunlu hale gelmesi de keza yargılamaya engel bir durum teşkil etmeyecek, bilakis yurttaş kendi hür iradesiyle istediği zaman bu sürece son verip, mahkemeye başvurabilecek olmasından dolayı haklarını daha geniş olanaklarla takip imkanına sahip olacaktır.
EN BÜYÜK GÖREV BİZ AVUKATLARA DÜŞÜYOR
Önemli olan dünyanın en büyük adliyelerine ve binalarına sahip olmamız değildir. Önemli olan uyuşmazlık ve yargılama sürecinde hakkını arayan yurttaşlarımızın haklarına en kısa sürede ulaşmasını sağlamamızdır.
Burada en önemli rolün toplumu aydınlatma ve bilinçlendirme görevi de biz avukatlara düşeceği inancındayım. “
Sempozyum, Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Av. Güneş Gürseler, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar’ın açılış konuşmalarının ardından Av. Arabulucu Andrew Goodman’ın (İngiltere) sunumunun ardından, Arabulucu Onur Yüksel (ABD) Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Arabulucu Yurdagül Gündoğan, Av. Arabulucu Yakup Erikel, Av. Arabulucu Nermin Tuğçe Kayar Türk, Av. İrfan Medet Akpınar, Av. Arabulucu Volkan Aksu’nun konuşmalarıyla devam ediyor.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.