Vitamin ve mineral eksikliğinin hayvan performansı üzerinde etkisi büyük

SAĞLIK-YAŞAM 07.04.2021 - 14:54, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1471+ kez okundu.
 

Vitamin ve mineral eksikliğinin hayvan performansı üzerinde etkisi büyük

  Tüm canlılar gibi hayvanlar da normal yaşam fonksiyonlarını sürdürebilmek için vitamin ve mineral desteğine ihtiyaç duyuyor. Geviş getiren hayvan olarak bilinen ruminant hayvanlar için de vitaminler; büyüme, gelişme, üreme, kısacası tüm yaşamsal ve verime ait metabolik faaliyetlerin normal seyri için büyük önem taşıyor. Vitaminleri gereksinim duydukları düzeyde almamaları hayvanların yaşamsal fonksiyonlarının yanı sıra performanslarında da gerilemelere neden oluyor. Dünyanın hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition Türkiye’nin Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, ruminant hayvanlarda vitaminler kadar önem taşıyan minerallerin de üreme, tırnak kalitesi, bağışıklık sistemi, enzim yapısı, ozmotik basıncın dengelenmesi, steroit hormon sentezi, doku pigmentasyonu gibi birçok önemli metabolik faaliyetin işlevi için gerekli olduğunun altını çiziyor. İnsanlar gibi hayvanlar için de gerekli olan vitamin ve mineraller büyümeden gelişmeye, üremeden bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine kadar birçok noktada yaşam fonksiyonlarının işlevi için önem taşıyor. Hayvan vücudunda sentezlenemeyen ve organizmada meydana gelen tüm metabolik faaliyetler içinde kendine has spesifik görevleri olan vitaminlerin bazı çeşitleri stresle baş etmede de etkin rol oynuyor. Vitaminler kadar öneme sahip, makro ve mikro olarak ikiye ayrılan minerallerin ise son derece dengeli bir şekilde hayvanlara verilmesi gerekiyor. Vitaminler ruminant hayvanlarda metabolizmayı destekliyor Ruminant hayvanlar için de vitamin ve mineral desteğinin hayati önem taşıdığını belirten Trouw Nutrition Türkiye Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, “Geviş getiren hayvan olarak bilinen ruminant hayvanlar için vitaminler; büyüme, gelişme, üreme, kısacası tüm yaşamsal ve verime ait metabolik faaliyetlerin normal seyrinde kritik rol oynuyor. Vitaminleri gereksinim duydukları düzeyde almamaları hayvanların yaşamsal fonksiyonlarının yanı sıra performanslarında da gerilemelere neden oluyor. Bazı vitaminler stresle baş etmede de etkili oluyor. Ruminant hayvanlarda B grubu vitaminler rumendeki mikroorganizmalar tarafından sentezlense de bu mikroorganizmaların da vitamine ihtiyaç duyduğu göz ardı edilmemeli. Herhangi bir kalorisi olmayan vitaminler bu nedenle bir enerji kaynağı da değil. Ancak bu vitaminler, yemlerle alınan besin maddelerinin metabolize edilmesine yardımcı olarak, metabolizmanın sorunsuz bir şekilde çalışmasına destek oluyor. İlave olarak vitaminler, diğer besin maddelerinin sindirilmesini, emilmesini ve metabolize edilmesini de mümkün kılıyor.” açıklamasında bulundu.   Büyüme, gebelik ve ateşli hastalık durumunda vitamin gereksinimi artıyor Vitaminlerin yağda ve suda eriyenler olarak sınıflandırıldıklarını belirten Dr. Kazım Bilgeçli, yağda eriyen vitaminlerin hiçbir şekilde dışarı atılmadan vücutta depolandığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti; “Yağda eriyen A, D, E ve K vitaminleri yağlarla beraber safra tuzları ile oluşturdukları miseller halinde emiliyor. Gen düzenlenmesi, bağışıklık sistemi ve göz sağlığı için gerekli olan A vitamininin eksikliğinde üreme performansında düşme, mastitis ve bağışıklık sisteminde zayıflama oluşuyor. D vitamini kalsiyum ve fosfor metabolizması için önem taşıyor. Eksikliğinde büyümede gerileme, iştah kaybı, kemik ve eklem problemleri ile üreme problemleri görülüyor. Antioksidan etkisine sahip E vitamininin eksikliğinde de üreme problemleri ve bağışıklık sisteminde zayıflama meydana geliyor. K vitamini kanın pıhtılaşmasında etkin rol oynuyor ve eksikliği halinde kan pıhtılaşmasında gecikme yaşanıyor. Ruminant hayvanlarda büyüme, gebelik ve ateşli hastalık durumlarında ise vitamin gereksinimi artıyor.”   Eksik vitamin alımı üremede yavaşlama ve enfeksiyona neden oluyor Suda eriyen vitaminler olan Tiamin (B1), Riboflavin (B2), Piridoksin (B6), Niasin, Kolin, Folik asit, Biyotin, Pantotenik asit, Siyanokobalamin (B12) ve C vitaminleri yağda eriyenlerin aksine hiçbir zaman vücutta depolanmıyor ve idrarla dışarı atılıyor. Bu nedenle hayvanların bu vitaminleri günlük olarak almaları gerekiyor. Suda eriyen bu vitaminler arasında sadece B12 vitamininin vücutta depolandığını belirten Bilgeçli, “Biyotin karbonhidrat, protein ve yağ metabolizması için önemli olurken, eksikliğinde kıl ve tırnak yapılarında bozulmalar oluşuyor. Yağ metabolizması ve yağların taşınması için gerekli olan kolinin eksikliğinde ise büyümede yavaşlama ve üreme performansında gerileme yaşanıyor. Folik asit, nükleik ve amino asit metabolizması için gerekiyor, eksikliğinde ise üreme performansında düşüş meydana geliyor. Enerji metabolizması için gerekli olan niasinin eksikliğinde enerji metabolizmasında yavaşlama ve büyümede gerileme görülüyor. Pantotenik asit,    karbonhidrat ve yağ metabolizması için gerekirken, eksikliğinde enfeksiyon oluşarak parazitozlara karşı direnç azalıyor. Riboflavin (B2), enerji metabolizması için önemli olurken, eksikliğinde görme bozuklukları, büyümede yavaşlama, deri ve tırnak yapısında bozulma meydana geliyor. Aminoasit metabolizması için önem taşıyan Piridoksin (B6) eksikliğinde kıl yapısında ve protein metabolizmasında bozulmalar görülebiliyor. Vitamin B12, nükleik asit ve amino asit metabolizması için gerekiyor. Eksikliğinde sindirim sistemi mukozasında bozulma yaşanıyor. Tiamin (B1), karbonhidrat ve protein metabolizması için ayrıca önem taşıyor. Vitamin C ise antioksidan etkisinin yanı sıra amino asit metabolizması için gerekiyor.” dedi.   Mineraller bağışıklık sistemi ve birçok önemli metabolik faaliyetin işlevi için gerekli Ruminant hayvanlarda vitaminler kadar önem taşıyan minerallerin üreme, tırnak kalitesi, bağışıklık sistemi, enzim yapısı, ozmotik basıncın dengelenmesi, steroit hormon sentezi, doku pigmentasyonu gibi birçok önemli metabolik faaliyetlerin işlevi için gerekli olduğunu sözlerine ekleyen Bilgeçli, “Makro (Ca, P, Mg, Na, K) ve mikro (Fe, Zn, Mn, Cu, Se, I, Co Cr) olarak ikiye ayrılan minerallerin aynen vitaminler gibi son derece dengeli bir şekilde hayvanlara verilmesi gerekiyor. Makro mineraller; kas, organ, kan hücreleri ve yumuşak doku oluşumunda görev alırken, mikro mineraller ve Cl vücutta ozmotik basıncı ayarlar. Makro mineraller ayrıca yumuşak dokularda elektrolit olarak da bulunur. Bağışıklık sistemini destekleyen mineraller birbirlerine karşı da etki gösterir. Kalsiyum ve P, kemik ve iskelet oluşumunda birlikte etki gösterirken, Fe Cu ve Co hemoglobin sentezinde birlikte etki gösteren minerallerdir.” şeklinde konuştu.   Nutreco Hakkında 100 yılı aşkın deneyimiyle Nutreco, hayvan besleme konusunda Trouw Nutrition ve akuakültür balıkçılığı yemleri konusunda Skretting markalarıyla global bir lider olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Nutreco’nun dünya çapında 37’den fazla ülkedeki 12 bin 100 yetkin çalışanı yaptıkları her işte sürdürülebilirliğin en öncelikli odak noktası olmasını sağlayacak şekilde “Geleceği Besleme” misyonu çerçevesinde çalışıyor. Çözümlerini beslemenin ötesine ulaştıran Nutreco, müşterilerinin artan nüfus için daha fazla besini sürdürülebilir şekilde üretmelerine yardımcı olmak üzere sınıfının en iyi tavsiye ve teknolojilerini sunuyor. NuFrontiers ekibi değer zinciri üzerinden gelecek nesil çığır açan yeniliklerin tanımlanması, geliştirilmesi ve bu alanda yatırım yapılması için çalışıyor. 2019 yılında 6.4 Milyar Euro net gelir elde eden ve 19.2 milyar net satışa sahip olan Nutreco, çok uluslu bir aile kuruluşu olan SHV Holdings N.V’nin bir iştirakidir. https://www.nutreco.com/   Trouw Nutrition ve Trouw Nutrition Türkiye Hakkında Nutreco’nun hayvan besinleri markası olan Trouw Nutrition, 100 yıllık engin deneyim ve yenilikler ile sağlıklı çiftlik hayvanları ve evcil hayvanların yetiştirilmesi adına daha akıllı ve daha sürdürülebilir yolların geliştirilmesi yönünde faaliyetlerini sürdürüyor. 32 ülkede 8 bin 300 kişilik personeli ile yemden işlenmiş gıdaya kadar besin zincirinin karşılaştığı zorlukları çözmek ve müşterilerine yardımcı olmak amacıyla çalışmalarını gerçekleştiriyor. Trouw Nutrition’ın geniş yem spesiyaliteleri, yem katkıları, premiksler, besleme modelleri ve hizmetler portföyü, markayı yem, çiftlik ve sağlıkta sürekli artan uzmanlığıyla birlikte her müşterinin yerel durumuna uygun, ihtiyaca özel, entegre çözümlerin oluşturulması konusunda sınırsız olanaklar sağlayan tek durak noktası haline getiriyor. Trouw Nutrition, 105 ülkede 22 üretim tesisiyle çiftçiler, kendi yemini üreten işletmeler, yem üreticileri, entegre üreticiler ve distribütörlere ihtiyaç duydukları her yerde destek oluyor. Doğru beslemenin ve iyi çiftlik yönetiminin endüstriyi ve hatta gezegeni dönüştürebileceğine inanan Trouw Nutrition, bu hedefle günümüzün yemden işlenmiş gıdaya uzanan besin zincirinin sürdürülebilir işleyişi için çalışıyor.    Global marka gücünü yerel pazarın dinamiklerine hakim olma yetisiyle birleştiren Trouw Nutrition Türkiye, Ankara’da bulunan genel merkezi, Zonguldak’taki üretim tesisi ve İzmir’de Antrepo-Lojistik Merkezi ile faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Zonguldak’taki fabrikasında; ruminant, balık ve kanatlı kategorilerinde vitamin ve mineral premiksleri ile toksin bağlayıcılar gibi özel ürünler üretiyor, maya ve organik asit karışımlarının ise tedariğini sağlıyor. Aynı zamanda analizler, besleme ve ekonomik üretim modelleri içeren NutriOpt konsepti ile hammadde ve yem analiz hizmetleri sunarak Türk hayvancılık sektörünün gelişimi ve sürdürülebilir büyümesi için çalışıyor. Trouw Nutrition Türkiye; global ağı, güçlü Ar-Ge yapısı, kaliteli, geniş ve artırılabilir ürün gamı, çözüm odaklı hizmet ve servisleri, deneyimli insan kaynağı, teknolojik ve dijital alt yapısı ile 2007 yılından bu yana her yıl artan bir ivmeyle Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor.

 

Tüm canlılar gibi hayvanlar da normal yaşam fonksiyonlarını sürdürebilmek için vitamin ve mineral desteğine ihtiyaç duyuyor. Geviş getiren hayvan olarak bilinen ruminant hayvanlar için de vitaminler; büyüme, gelişme, üreme, kısacası tüm yaşamsal ve verime ait metabolik faaliyetlerin normal seyri için büyük önem taşıyor. Vitaminleri gereksinim duydukları düzeyde almamaları hayvanların yaşamsal fonksiyonlarının yanı sıra performanslarında da gerilemelere neden oluyor. Dünyanın hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition Türkiye’nin Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, ruminant hayvanlarda vitaminler kadar önem taşıyan minerallerin de üreme, tırnak kalitesi, bağışıklık sistemi, enzim yapısı, ozmotik basıncın dengelenmesi, steroit hormon sentezi, doku pigmentasyonu gibi birçok önemli metabolik faaliyetin işlevi için gerekli olduğunun altını çiziyor.

İnsanlar gibi hayvanlar için de gerekli olan vitamin ve mineraller büyümeden gelişmeye, üremeden bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine kadar birçok noktada yaşam fonksiyonlarının işlevi için önem taşıyor. Hayvan vücudunda sentezlenemeyen ve organizmada meydana gelen tüm metabolik faaliyetler içinde kendine has spesifik görevleri olan vitaminlerin bazı çeşitleri stresle baş etmede de etkin rol oynuyor. Vitaminler kadar öneme sahip, makro ve mikro olarak ikiye ayrılan minerallerin ise son derece dengeli bir şekilde hayvanlara verilmesi gerekiyor.

Vitaminler ruminant hayvanlarda metabolizmayı destekliyor

Ruminant hayvanlar için de vitamin ve mineral desteğinin hayati önem taşıdığını belirten Trouw Nutrition Türkiye Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, “Geviş getiren hayvan olarak bilinen ruminant hayvanlar için vitaminler; büyüme, gelişme, üreme, kısacası tüm yaşamsal ve verime ait metabolik faaliyetlerin normal seyrinde kritik rol oynuyor. Vitaminleri gereksinim duydukları düzeyde almamaları hayvanların yaşamsal fonksiyonlarının yanı sıra performanslarında da gerilemelere neden oluyor. Bazı vitaminler stresle baş etmede de etkili oluyor.

Ruminant hayvanlarda B grubu vitaminler rumendeki mikroorganizmalar tarafından sentezlense de bu mikroorganizmaların da vitamine ihtiyaç duyduğu göz ardı edilmemeli. Herhangi bir kalorisi olmayan vitaminler bu nedenle bir enerji kaynağı da değil. Ancak bu vitaminler, yemlerle alınan besin maddelerinin metabolize edilmesine yardımcı olarak, metabolizmanın sorunsuz bir şekilde çalışmasına destek oluyor. İlave olarak vitaminler, diğer besin maddelerinin sindirilmesini, emilmesini ve metabolize edilmesini de mümkün kılıyor.” açıklamasında bulundu.

 

Büyüme, gebelik ve ateşli hastalık durumunda vitamin gereksinimi artıyor

Vitaminlerin yağda ve suda eriyenler olarak sınıflandırıldıklarını belirten Dr. Kazım Bilgeçli, yağda eriyen vitaminlerin hiçbir şekilde dışarı atılmadan vücutta depolandığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti; “Yağda eriyen A, D, E ve K vitaminleri yağlarla beraber safra tuzları ile oluşturdukları miseller halinde emiliyor. Gen düzenlenmesi, bağışıklık sistemi ve göz sağlığı için gerekli olan A vitamininin eksikliğinde üreme performansında düşme, mastitis ve bağışıklık sisteminde zayıflama oluşuyor. D vitamini kalsiyum ve fosfor metabolizması için önem taşıyor. Eksikliğinde büyümede gerileme, iştah kaybı, kemik ve eklem problemleri ile üreme problemleri görülüyor. Antioksidan etkisine sahip E vitamininin eksikliğinde de üreme problemleri ve bağışıklık sisteminde zayıflama meydana geliyor. K vitamini kanın pıhtılaşmasında etkin rol oynuyor ve eksikliği halinde kan pıhtılaşmasında gecikme yaşanıyor. Ruminant hayvanlarda büyüme, gebelik ve ateşli hastalık durumlarında ise vitamin gereksinimi artıyor.”

 

Eksik vitamin alımı üremede yavaşlama ve enfeksiyona neden oluyor

Suda eriyen vitaminler olan Tiamin (B1), Riboflavin (B2), Piridoksin (B6), Niasin, Kolin, Folik asit, Biyotin, Pantotenik asit, Siyanokobalamin (B12) ve C vitaminleri yağda eriyenlerin aksine hiçbir zaman vücutta depolanmıyor ve idrarla dışarı atılıyor. Bu nedenle hayvanların bu vitaminleri günlük olarak almaları gerekiyor. Suda eriyen bu vitaminler arasında sadece B12 vitamininin vücutta depolandığını belirten Bilgeçli, “Biyotin karbonhidrat, protein ve yağ metabolizması için önemli olurken, eksikliğinde kıl ve tırnak yapılarında bozulmalar oluşuyor. Yağ metabolizması ve yağların taşınması için gerekli olan kolinin eksikliğinde ise büyümede yavaşlama ve üreme performansında gerileme yaşanıyor. Folik asit, nükleik ve amino asit metabolizması için gerekiyor, eksikliğinde ise üreme performansında düşüş meydana geliyor.

Enerji metabolizması için gerekli olan niasinin eksikliğinde enerji metabolizmasında yavaşlama ve büyümede gerileme görülüyor. Pantotenik asit,    karbonhidrat ve yağ metabolizması için gerekirken, eksikliğinde enfeksiyon oluşarak parazitozlara karşı direnç azalıyor. Riboflavin (B2), enerji metabolizması için önemli olurken, eksikliğinde görme bozuklukları, büyümede yavaşlama, deri ve tırnak yapısında bozulma meydana geliyor. Aminoasit metabolizması için önem taşıyan Piridoksin (B6) eksikliğinde kıl yapısında ve protein metabolizmasında bozulmalar görülebiliyor. Vitamin B12, nükleik asit ve amino asit metabolizması için gerekiyor. Eksikliğinde sindirim sistemi mukozasında bozulma yaşanıyor. Tiamin (B1), karbonhidrat ve protein metabolizması için ayrıca önem taşıyor. Vitamin C ise antioksidan etkisinin yanı sıra amino asit metabolizması için gerekiyor.” dedi.

 

Mineraller bağışıklık sistemi ve birçok önemli metabolik faaliyetin işlevi için gerekli

Ruminant hayvanlarda vitaminler kadar önem taşıyan minerallerin üreme, tırnak kalitesi, bağışıklık sistemi, enzim yapısı, ozmotik basıncın dengelenmesi, steroit hormon sentezi, doku pigmentasyonu gibi birçok önemli metabolik faaliyetlerin işlevi için gerekli olduğunu sözlerine ekleyen Bilgeçli, “Makro (Ca, P, Mg, Na, K) ve mikro (Fe, Zn, Mn, Cu, Se, I, Co Cr) olarak ikiye ayrılan minerallerin aynen vitaminler gibi son derece dengeli bir şekilde hayvanlara verilmesi gerekiyor. Makro mineraller; kas, organ, kan hücreleri ve yumuşak doku oluşumunda görev alırken, mikro mineraller ve Cl vücutta ozmotik basıncı ayarlar. Makro mineraller ayrıca yumuşak dokularda elektrolit olarak da bulunur. Bağışıklık sistemini destekleyen mineraller birbirlerine karşı da etki gösterir. Kalsiyum ve P, kemik ve iskelet oluşumunda birlikte etki gösterirken, Fe Cu ve Co hemoglobin sentezinde birlikte etki gösteren minerallerdir.” şeklinde konuştu.

 

Nutreco Hakkında

100 yılı aşkın deneyimiyle Nutreco, hayvan besleme konusunda Trouw Nutrition ve akuakültür balıkçılığı yemleri konusunda Skretting markalarıyla global bir lider olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Nutreco’nun dünya çapında 37’den fazla ülkedeki 12 bin 100 yetkin çalışanı yaptıkları her işte sürdürülebilirliğin en öncelikli odak noktası olmasını sağlayacak şekilde “Geleceği Besleme” misyonu çerçevesinde çalışıyor. Çözümlerini beslemenin ötesine ulaştıran Nutreco, müşterilerinin artan nüfus için daha fazla besini sürdürülebilir şekilde üretmelerine yardımcı olmak üzere sınıfının en iyi tavsiye ve teknolojilerini sunuyor. NuFrontiers ekibi değer zinciri üzerinden gelecek nesil çığır açan yeniliklerin tanımlanması, geliştirilmesi ve bu alanda yatırım yapılması için çalışıyor. 2019 yılında 6.4 Milyar Euro net gelir elde eden ve 19.2 milyar net satışa sahip olan Nutreco, çok uluslu bir aile kuruluşu olan SHV Holdings N.V’nin bir iştirakidir.

https://www.nutreco.com/

 

Trouw Nutrition ve Trouw Nutrition Türkiye Hakkında

Nutreco’nun hayvan besinleri markası olan Trouw Nutrition, 100 yıllık engin deneyim ve yenilikler ile sağlıklı çiftlik hayvanları ve evcil hayvanların yetiştirilmesi adına daha akıllı ve daha sürdürülebilir yolların geliştirilmesi yönünde faaliyetlerini sürdürüyor. 32 ülkede 8 bin 300 kişilik personeli ile yemden işlenmiş gıdaya kadar besin zincirinin karşılaştığı zorlukları çözmek ve müşterilerine yardımcı olmak amacıyla çalışmalarını gerçekleştiriyor. Trouw Nutrition’ın geniş yem spesiyaliteleri, yem katkıları, premiksler, besleme modelleri ve hizmetler portföyü, markayı yem, çiftlik ve sağlıkta sürekli artan uzmanlığıyla birlikte her müşterinin yerel durumuna uygun, ihtiyaca özel, entegre çözümlerin oluşturulması konusunda sınırsız olanaklar sağlayan tek durak noktası haline getiriyor. Trouw Nutrition, 105 ülkede 22 üretim tesisiyle çiftçiler, kendi yemini üreten işletmeler, yem üreticileri, entegre üreticiler ve distribütörlere ihtiyaç duydukları her yerde destek oluyor. Doğru beslemenin ve iyi çiftlik yönetiminin endüstriyi ve hatta gezegeni dönüştürebileceğine inanan Trouw Nutrition, bu hedefle günümüzün yemden işlenmiş gıdaya uzanan besin zincirinin sürdürülebilir işleyişi için çalışıyor. 

 

Global marka gücünü yerel pazarın dinamiklerine hakim olma yetisiyle birleştiren Trouw Nutrition Türkiye, Ankara’da bulunan genel merkezi, Zonguldak’taki üretim tesisi ve İzmir’de Antrepo-Lojistik Merkezi ile faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Zonguldak’taki fabrikasında; ruminant, balık ve kanatlı kategorilerinde vitamin ve mineral premiksleri ile toksin bağlayıcılar gibi özel ürünler üretiyor, maya ve organik asit karışımlarının ise tedariğini sağlıyor. Aynı zamanda analizler, besleme ve ekonomik üretim modelleri içeren NutriOpt konsepti ile hammadde ve yem analiz hizmetleri sunarak Türk hayvancılık sektörünün gelişimi ve sürdürülebilir büyümesi için çalışıyor. Trouw Nutrition Türkiye; global ağı, güçlü Ar-Ge yapısı, kaliteli, geniş ve artırılabilir ürün gamı, çözüm odaklı hizmet ve servisleri, deneyimli insan kaynağı, teknolojik ve dijital alt yapısı ile 2007 yılından bu yana her yıl artan bir ivmeyle Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.