“YEDİK YEDİK DOYAMADIK OVADA KÜÇÜKBAŞ KOYMADIK”

GÜNDEM 18.10.2024 - 16:45, Güncelleme: 18.10.2024 - 17:59 4309 kez okundu.
 

“YEDİK YEDİK DOYAMADIK OVADA KÜÇÜKBAŞ KOYMADIK”

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Çukurova Tarım Zirvesi’nde "Gelecek Nesiller İçin Hayvancılığın Sürdürülebilirliği, Rejeneratif Çiftçiliğe Küresel Bakış Açısı" Konulu Panel Düzenlendi.
ÇUKUROVA TARIM ZİRVESİ’NDE HAYVANCILIĞIN GELECEĞİ KONUŞULDU 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Çukurova Tarım Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen panelde, hayvancılığın sürdürülebilirliği ve rejeneratif çiftçilik konuları ele alındı. Panel, Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Profesör Doktor Oya Berkay Karaca'nın moderatörlüğünde yapıldı. Konuşmacılar arasında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Nazan Koluman, İş Portföy Agro GSFY Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Bolat ve Gut Rheinau Kurucu Ortağı David Jocobsen yer aldı. "ADANA KEBABI'NIN LEZZETİ BÖLGEDEKİ HAYVANLARDAN KAYNAKLANIYOR" Profesör Doktor Oya Berkay Karaca, hayvancılığın Çukurova için kritik bir alan olduğunu belirterek, "Yeme kültürümüzün içinde küçükbaş hayvanların önemli bir yeri var. Sakatatı, yağı ve eti ile bu kültürü besliyor," dedi. Ayrıca, Adana kebabının lezzetinin bölgedeki hayvanlardan kaynaklandığını vurgulayarak, "Aynı kebabı başka bir yerde yediğimizde aynı lezzeti bulamıyoruz," diye ekledi. Gelecek 50 yıl içinde Avrupa'nın önerdiği yenilebilir böcekler gibi alternatiflere yönelmek zorunda kalabileceğimizin altını çizdi. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE GIDA GÜVENLİĞİ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Nazan Koluman, tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğinin yanı sıra gıdaya erişim, karbon ayak izi, iklim değişikliği ve kuraklık gibi konulara da değindi. Koluman, bu konuların aciliyetine dikkat çekerek, yerel ve küresel düzeyde gıda güvenliğinin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı. "GÜNÜLLERİN KAHRAMANI" EBRU BAYBARA DEMİR Koluman, konuşmasında Hatay’da depremzedelere yardım eden ödüllü şef Ebru Baybara Demir’i de anarak, "Burada aramızda bir kahraman var. Deprem bölgelerinde önemli çalışmalar yaptı ve Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü’nden 'Dünya Gıda Kahramanı' ödülü aldı," ifadelerini kullandı. Demir’in bu fedakarlıklarının, toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, gönüllerin kahramanı olduğunu kaydetti.  “HAYVANCILIK TARIMIN TEMEL BİR PARÇASI” Profesör Doktor Nazan Koluman, gıda güvenliği ve tarım konusunun önemine dikkat çekti. Koluman, "Çukurova’nın sanayisi gıda temellidir"dedi. Hayvancılığın tarımın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Koluman, "Büyükbaş, küçükbaş, koyun, keçi, arı ve tavuk gibi hayvanlar, ekosistemin temel besleyicileridir," ifadelerini kullandı. Hayvancılığın tarımda kritik bir yer tuttuğunu ve bağımsız düşünülemeyeceğini ekledi.  “HER ŞEYİN BAŞI TOPRAK”   KOLUMAN’DAN ÇARPICI UYARI ADANA’NIN ÇÖLLEŞME RİSKİ Adana'nın sıfır rakımdan 2 bin 100 rakıma kadar mikro iklime sahip bir bölge olduğunu belirten Koluman, “Burada iklim değişikliği senaryoları yapıldı. İyimser ve kötümser senaryolar geliştirildi. Önümüzdeki 25 yıl içinde buranın çölleşeceği gerçeği artık gün yüzüne çıktı,” dedi. Koluman, “Her şeyin başı toprak; topraktan aldıklarımızı geri yerine koymadığımız sürece hiçbir şey yapamayız” diyerek, toprağın ve doğal kaynakların kirlenmesinin kaçınılmaz sonuçları olacağını açıkladı. GIDA GÜVENLİĞİ VE NÜFUS ARTIŞI Koluman, doğadan alıp yerine koymadığımız doğal kaynakların kaybı nedeniyle, artan nüfus ve göçmenlerin bölgeye etkisinin ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi. “Çukurova bölgesi olarak çok fazla göç aldık, bu kadar insanı nasıl doyuracağız? Bunun projeksiyonunu mutlaka yapmalıyız,” şeklinde konuştu. Ukrayna-Rusya savaşı sonrası yaşanan gıda krizinin etkileri hala hissediliyor ve bu durum tarım koridorlarının kapatılmasıyla daha da derinleşiyor"diye ekledi.  “GENÇLERİMİZE TARIM VE ZİRAATİN ÖNEMİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ”  Koluman, sürdürülebilirlik açısından gençlerin tarım ve gıdaya yönelik ilgisini artırmanın önemine de değindi. “Okul Bahçesi” projeleri gibi girişierle gençlere gıda ve ziraatın önemini anlatmayı hedeflediklerini belirtti. “Bu coğrafya için hayvancılık çok kritik. Hayvancılığı bağımsız düşünmek mümkün değil. Koyun, keçi, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, ekosistem için besleyici unsurlar olarak ön planda olmalıdır,” dedi. ORTAK BİR BİLİNÇ VE EYLEM PLANI GEREKİYOR Koluman, Adana’nın tarımsal potansiyelinin korunması ve geliştirilmesi için ortak bir bilinç ve eylem planı gerektiğini vurguladı. Gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve çevre konularında yapılacak çalışmaların hayati önem taşıdığını ifade etti. Adana’nın geleceği için harekete geçme zamanının geldiğini belirtti.  GELECEK İÇİN KRİTİK ADIMLAR KARBON AYAK İZİNE DİKKAT ÇEKİLDİ Koluman, tarım ve hayvancılık alanında karbon ayak izi konusunun giderek önem kazandığını vurguladı. 1 Ocak 2026'dan itibaren karbon ayak izine göre bir vergilendirme sisteminin devreye gireceğini belirterek, “Buradaki insanlara ve çiftçilere soruyorum: Karbon ayak izi konusunda bir çalışma yapan var mı?” diye sordu. Koluman, yüksek karbon ayak izine sahip olanların ihracatta rekabet edemeyeceğini ve ek vergilerle karşılaşacağını açıkladı. ÇUKUROVA'NIN ÜRETİM SEGMENTLERİ Koluman, Çukurova'nın tarım yapısının iki ana segmentte üretim gerçekleştirdiğini belirtti. Bunlardan birincisi, 100 çiftçinin 1 milyon hayvana baktığı büyük ölçekli işletmeler, diğeri ise her evde 100 keçi veya koyun bulunduran küçük ölçekli ailelerin oluşturduğu Yörükler topluluğudur. “Bu 1 milyon aileyi nasıl besleyeceğiz? Hangi projelerle veya hibelerle destek olacağız?” diyerek, bölgedeki gıda güvenliği sorununa dikkat çekti. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE ÜÇ TEMEL AYAĞIN ÖNEMİ Sürdürülebilirliğin üç temel ayağını; çevre, finans ve sosyoloji olarak tanımlayan Koluman, “Hangi bölgede, hangi parayla, kimin için ne üreteceksiniz?” sorularının cevaplarının iyi düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Adana bölgesindeki başarılı örneklerden biri olarak Çay Çiftlik işletmesini gösterdi. Bu işletmenin, yalnızca süt üretmekle kalmayıp, sütü tüm ürünleriyle işleyerek satışını gerçekleştirdiğini belirtti. “Katma değer sağlamak, sürdürülebilirlik açısından gerçekten çok önemli,” diye ekledi. GELECEK İÇİN STRATEJİK ADIMLAR Koluman, bu süreçte bilimsel dinamiklerin dikkate alınarak somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti. Gıda üretiminde sürdürülebilirlik için gerekli önlemlerin alınmasının ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin şart olduğunu belirtti. Adana’nın geleceği için harekete geçme zamanı geldiğini vurguladı. "ADANA KEBABININ TEMEL UNSURU KUYRUK YAĞI" Profesör Doktor Nazan Koluman, bölgedeki koyunların önemine vurgu yaptı. Adana kebabının lezzetinin kaynağı olarak kuyruk yağını işaret etti. Koluman, "Kuyruk yağı olmadan Adana kebabı olmaz; bu yağ çıkarıldığında kebap, yanmış bir et parçasına dönüşüyor," dedi. Koyunların sadece kebapta değil, aynı zamanda yerel mutfak kültüründe de kıymetli bir yer tuttuğunu belirten Koluman, Tekirdağ köftesinin de kuyruk yağından beslendiğini hatırlattı. "Koyunlar, mutfaklarımızda vazgeçilmez bir unsurdur," diye ekledi. "HELLİM'İN AROMASI KÜÇÜKBAŞ HAYVANIN SÜTÜNDEN GELİYOR"   Koluman ayrıca, Kuzey Kıbrıs'ta hellim peynirinin Avrupa Birliği’ne satılmasında kullanılan süt miktarının da önemli olduğuna dikkat çekti. Hellimin yüzde 51'inin küçükbaş hayvandan elde edilmesinin gerektiğini belirtti. "Bu, hellimin kendine has aromasını ve lezzetini sağlayan bir faktördür," ifadelerini kullandı. Koluman, koyunların ve kuyruk yağının bölgedeki tarımsal sürdürülebilirlik ve gastronomik kimlik için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Çukurova Tarım Zirvesi’nde "Gelecek Nesiller İçin Hayvancılığın Sürdürülebilirliği, Rejeneratif Çiftçiliğe Küresel Bakış Açısı" Konulu Panel Düzenlendi.

ÇUKUROVA TARIM ZİRVESİ’NDE HAYVANCILIĞIN GELECEĞİ KONUŞULDU

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Çukurova Tarım Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen panelde, hayvancılığın sürdürülebilirliği ve rejeneratif çiftçilik konuları ele alındı. Panel, Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Profesör Doktor Oya Berkay Karaca'nın moderatörlüğünde yapıldı. Konuşmacılar arasında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Nazan Koluman, İş Portföy Agro GSFY Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Bolat ve Gut Rheinau Kurucu Ortağı David Jocobsen yer aldı.

"ADANA KEBABI'NIN LEZZETİ BÖLGEDEKİ HAYVANLARDAN KAYNAKLANIYOR"

Profesör Doktor Oya Berkay Karaca, hayvancılığın Çukurova için kritik bir alan olduğunu belirterek, "Yeme kültürümüzün içinde küçükbaş hayvanların önemli bir yeri var. Sakatatı, yağı ve eti ile bu kültürü besliyor," dedi. Ayrıca, Adana kebabının lezzetinin bölgedeki hayvanlardan kaynaklandığını vurgulayarak, "Aynı kebabı başka bir yerde yediğimizde aynı lezzeti bulamıyoruz," diye ekledi. Gelecek 50 yıl içinde Avrupa'nın önerdiği yenilebilir böcekler gibi alternatiflere yönelmek zorunda kalabileceğimizin altını çizdi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE GIDA GÜVENLİĞİ

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Nazan Koluman, tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğinin yanı sıra gıdaya erişim, karbon ayak izi, iklim değişikliği ve kuraklık gibi konulara da değindi. Koluman, bu konuların aciliyetine dikkat çekerek, yerel ve küresel düzeyde gıda güvenliğinin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.

"GÜNÜLLERİN KAHRAMANI" EBRU BAYBARA DEMİR

Koluman, konuşmasında Hatay’da depremzedelere yardım eden ödüllü şef Ebru Baybara Demir’i de anarak, "Burada aramızda bir kahraman var. Deprem bölgelerinde önemli çalışmalar yaptı ve Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü’nden 'Dünya Gıda Kahramanı' ödülü aldı," ifadelerini kullandı. Demir’in bu fedakarlıklarının, toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, gönüllerin kahramanı olduğunu kaydetti. 

“HAYVANCILIK TARIMIN TEMEL BİR PARÇASI”

Profesör Doktor Nazan Koluman, gıda güvenliği ve tarım konusunun önemine dikkat çekti. Koluman, "Çukurova’nın sanayisi gıda temellidir"dedi. Hayvancılığın tarımın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Koluman, "Büyükbaş, küçükbaş, koyun, keçi, arı ve tavuk gibi hayvanlar, ekosistemin temel besleyicileridir," ifadelerini kullandı. Hayvancılığın tarımda kritik bir yer tuttuğunu ve bağımsız düşünülemeyeceğini ekledi. 

“HER ŞEYİN BAŞI TOPRAK”  

KOLUMAN’DAN ÇARPICI UYARI ADANA’NIN ÇÖLLEŞME RİSKİ

Adana'nın sıfır rakımdan 2 bin 100 rakıma kadar mikro iklime sahip bir bölge olduğunu belirten Koluman, “Burada iklim değişikliği senaryoları yapıldı. İyimser ve kötümser senaryolar geliştirildi. Önümüzdeki 25 yıl içinde buranın çölleşeceği gerçeği artık gün yüzüne çıktı,” dedi. Koluman, “Her şeyin başı toprak; topraktan aldıklarımızı geri yerine koymadığımız sürece hiçbir şey yapamayız” diyerek, toprağın ve doğal kaynakların kirlenmesinin kaçınılmaz sonuçları olacağını açıkladı.

GIDA GÜVENLİĞİ VE NÜFUS ARTIŞI

Koluman, doğadan alıp yerine koymadığımız doğal kaynakların kaybı nedeniyle, artan nüfus ve göçmenlerin bölgeye etkisinin ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi. “Çukurova bölgesi olarak çok fazla göç aldık, bu kadar insanı nasıl doyuracağız? Bunun projeksiyonunu mutlaka yapmalıyız,” şeklinde konuştu. Ukrayna-Rusya savaşı sonrası yaşanan gıda krizinin etkileri hala hissediliyor ve bu durum tarım koridorlarının kapatılmasıyla daha da derinleşiyor"diye ekledi. 

“GENÇLERİMİZE TARIM VE ZİRAATİN ÖNEMİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ” 

Koluman, sürdürülebilirlik açısından gençlerin tarım ve gıdaya yönelik ilgisini artırmanın önemine de değindi. “Okul Bahçesi” projeleri gibi girişierle gençlere gıda ve ziraatın önemini anlatmayı hedeflediklerini belirtti. “Bu coğrafya için hayvancılık çok kritik. Hayvancılığı bağımsız düşünmek mümkün değil. Koyun, keçi, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, ekosistem için besleyici unsurlar olarak ön planda olmalıdır,” dedi.

ORTAK BİR BİLİNÇ VE EYLEM PLANI GEREKİYOR

Koluman, Adana’nın tarımsal potansiyelinin korunması ve geliştirilmesi için ortak bir bilinç ve eylem planı gerektiğini vurguladı. Gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve çevre konularında yapılacak çalışmaların hayati önem taşıdığını ifade etti. Adana’nın geleceği için harekete geçme zamanının geldiğini belirtti. 

GELECEK İÇİN KRİTİK ADIMLAR

KARBON AYAK İZİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Koluman, tarım ve hayvancılık alanında karbon ayak izi konusunun giderek önem kazandığını vurguladı. 1 Ocak 2026'dan itibaren karbon ayak izine göre bir vergilendirme sisteminin devreye gireceğini belirterek, “Buradaki insanlara ve çiftçilere soruyorum: Karbon ayak izi konusunda bir çalışma yapan var mı?” diye sordu. Koluman, yüksek karbon ayak izine sahip olanların ihracatta rekabet edemeyeceğini ve ek vergilerle karşılaşacağını açıkladı.

ÇUKUROVA'NIN ÜRETİM SEGMENTLERİ

Koluman, Çukurova'nın tarım yapısının iki ana segmentte üretim gerçekleştirdiğini belirtti. Bunlardan birincisi, 100 çiftçinin 1 milyon hayvana baktığı büyük ölçekli işletmeler, diğeri ise her evde 100 keçi veya koyun bulunduran küçük ölçekli ailelerin oluşturduğu Yörükler topluluğudur. “Bu 1 milyon aileyi nasıl besleyeceğiz? Hangi projelerle veya hibelerle destek olacağız?” diyerek, bölgedeki gıda güvenliği sorununa dikkat çekti.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE ÜÇ TEMEL AYAĞIN ÖNEMİ

Sürdürülebilirliğin üç temel ayağını; çevre, finans ve sosyoloji olarak tanımlayan Koluman, “Hangi bölgede, hangi parayla, kimin için ne üreteceksiniz?” sorularının cevaplarının iyi düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Adana bölgesindeki başarılı örneklerden biri olarak Çay Çiftlik işletmesini gösterdi. Bu işletmenin, yalnızca süt üretmekle kalmayıp, sütü tüm ürünleriyle işleyerek satışını gerçekleştirdiğini belirtti. “Katma değer sağlamak, sürdürülebilirlik açısından gerçekten çok önemli,” diye ekledi.

GELECEK İÇİN STRATEJİK ADIMLAR

Koluman, bu süreçte bilimsel dinamiklerin dikkate alınarak somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti. Gıda üretiminde sürdürülebilirlik için gerekli önlemlerin alınmasının ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin şart olduğunu belirtti. Adana’nın geleceği için harekete geçme zamanı geldiğini vurguladı.

"ADANA KEBABININ TEMEL UNSURU KUYRUK YAĞI"

Profesör Doktor Nazan Koluman, bölgedeki koyunların önemine vurgu yaptı. Adana kebabının lezzetinin kaynağı olarak kuyruk yağını işaret etti. Koluman, "Kuyruk yağı olmadan Adana kebabı olmaz; bu yağ çıkarıldığında kebap, yanmış bir et parçasına dönüşüyor," dedi. Koyunların sadece kebapta değil, aynı zamanda yerel mutfak kültüründe de kıymetli bir yer tuttuğunu belirten Koluman, Tekirdağ köftesinin de kuyruk yağından beslendiğini hatırlattı. "Koyunlar, mutfaklarımızda vazgeçilmez bir unsurdur," diye ekledi.

"HELLİM'İN AROMASI KÜÇÜKBAŞ HAYVANIN SÜTÜNDEN GELİYOR"  

Koluman ayrıca, Kuzey Kıbrıs'ta hellim peynirinin Avrupa Birliği’ne satılmasında kullanılan süt miktarının da önemli olduğuna dikkat çekti. Hellimin yüzde 51'inin küçükbaş hayvandan elde edilmesinin gerektiğini belirtti. "Bu, hellimin kendine has aromasını ve lezzetini sağlayan bir faktördür," ifadelerini kullandı. Koluman, koyunların ve kuyruk yağının bölgedeki tarımsal sürdürülebilirlik ve gastronomik kimlik için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.