Yazılı basının tarihi çok eskilere dayanır. Roma İmparatoru Sezar’ın “veni vidi vici” yani “geldim gördüm yendim” şeklinde dilimize çevrilen ve Mısır Kraliçesi Kloepatra’ya yazdığı rivayet edilen taş sütunlardaki o ünlü sözüyle yazılı basının tarihinin başladığı öne sürülür. Basın sektörü dün olduğu gibi bugün de yarın da varlığını sürdürecek.  Taş sütunlardan ceylan derilerine, papirüslere, kağıtlara evrilen basın günümüzde artık dijitalleşiyor. Ama özü değişmiyor. 24 Temmuz 1908’de basında sansürün kaldırılması bir dönüm noktası idi. Aradan 117 yıl geçmiş. 24 Temmuz, ülkemizde yakın bir geçmişten bu yana Basın ve Gazetecilik Bayramı olarak da kutlanıyor. Ama gerçek öyle mi? Bugün sayısını bilemediğimiz onca meslektaşımız işsiz. Gazeteler özellikle yerel gazeteler, yayın organları öyle zorluklar içinde gazetecilik görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar ki (dikkat ediniz –getiriyor- diye yazamıyoruz), anlatmak mümkün değil. Çünkü, ekonomik güçlükler, maliyet artışları nedeniyle yayın organlarını okuruna ulaştırmakta zorlanıyorlar. Zaten onlarcası kapanmak durumunda kaldı. 24 Temmuz Basın ve Gazetecilik Bayramı kutlu olsun!.. …………………. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Yüreğir’de gerçekleştirilecek olan Adana Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı binasının temel atma törenine katılmak üzere bugün Adana’ya geleceğini biliyor musunuz? Seyhan Belediye Başkan Vekili Hasibe Akkan’ın, kendi tesislerinde ürettikleri asfaltla, hem tasarruf ettiklerini hem de daha fazla yolu sıcak asfaltla buluşturarak, ilçe halkına daha kaliteli hizmet sunmanın gururunu yaşadıklarını açıkladığını biliyor musunuz? DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık’ın, dar gelirli vatandaşların araç edinmesinde yaşadığı büyük zorlukları dile getirerek, “Hanesinde hiç araç bulunmayan dar gelirli vatandaşlarımıza ÖTV’siz araç verelim” dediğini biliyor musunuz?