Özel bir TV’de beğeniyle izlenen “Güldür Güldür Şov” programını hazırlayıp sunan usta oyuncu Ali Sunal, Kahramanmaraş depremlerinin ardından öyle bir konuşma yaptı ki, herkesi kendine bir kez daha hayran bıraktı. 11 ilimizde hissedilen depremlerde 10 binlerce insanın hayatını; yüzbinlerce insanın ailesini, milyonlarca insanın evini, arkadaşlarını, anılarını, şehirlerini kaybettiğini anlatan Ali Sunal, 85 milyonun ise yüreğinin yandığını ve bu yangının hiçbir zaman sönmeyeceğini, izleyicilerine aktardı. Depremin üzerinden haftalar geçtiğini ve şimdi “normale dönüleceğinin” konuşulduğunu ifade eden Ali Sunal, işte tam burada taşı gediğine koydu: “Herkes bir normalleşme peşinde… Peki nedir bu normal!.. Fay hattına bina yapmaktı, felaketin ardından arama kurtarma ekiplerinin, yardımlarının gecikmesi mi? Parayla satılan mimar diplomaları mı, çürük binalar yapmak mı, liyakatsiz görevler mi normal. Çadır satmak mı, binlerce insanı göz göre ölüme göndermek mi normal. Felaket sonrası, sorumluluk alıp da bir kişinin istifa etmemesi mi normal. Hayır, bu normal değil. Böyle bir normale dönmeyeceğiz” Sizce de Ali Sunal haksız mı? Böyle normale hiç dönmeyelim, daha iyi! …… Yine de geç değil… Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, geçtiğimiz günlerde, Adana ve Hatay’daki incelemeleri sırasında, artık tarım topraklarının sadece ve sadece tarımsal üretim için kullanılması gerektiğini söylerken, “Tarımın kendisinin ihtiyacı olan silolar, seralar, ahırlar, ağıllar, kümesler bile tarım topraklarında olmamalı. Bunların da sert zeminde, sert zemin de alüvyal sıvılaşma kabiliyeti olan zeminler değil, sert zeminlerde olması lazım” ifadelerini kullandı. Bakan Kirişi, bu kapsamda konut, sanayi, endüstri, büyük küçük sanayi aklınıza gelebilecek her şeyin artık ovalardan dağlara taşınması çağrısında bulundu. Haklı mı, evet haklı… Ancak bunu çok ama çok önceleri yapmış olsaydık. AK Parti iktidarından önce de bu dönemde de keşke bu konuda önlem alınsaydı. Mümbit tarım arazilerimiz hem korunmuş olur hem de bu kadar canımız yanmayacağı gibi tarımsal üretimde kendimizi güvende hissederdik. Yine de hiçbir şey için geç değil. ………. Sandıktan kim çıkacak? Yüksek Seçim Kurulu, seçim takvimini yayınladı. Artık, seçimlerin 14 Mayıs Pazar günü yapılması kesinleşti. Eğer, Cumhurbaşkanı ilk turda seçilemezse, seçimler 28 Mayıs Pazar günü yenilenecek. Yüksek Seçim Kurulu seçimlere girmeye hak kazanan parti sayısının 36 olduğunu açıkladı. Tabii bir de seçimlere girmeye hak kazanan siyasi partiler de olduğunu düşününce, ülkemizin siyasi partilerden geçilmez olduğunu düşündüm bir an. Bakalım… Şimdi Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da, 14 Mayıs seçimlerini kazanmak için son güçleriyle yarışacaklar. Tabii en iyi kararı da yine milletimiz, seçmenimiz verecek. Ülkemiz için hangisi en iyiyse, hayırlısı olsun. Şurada seçimlere ne kaldı, bekleyip göreceğiz, sandıktan kim çıkacak? …… Seçim takviminin açıklanmasıyla birlikte MHP’de milletvekili aday adaylığının yarın başlayıp, 21 Mart’ta sona ereceğini biliyor musunuz? Adana’da, milletvekili aday adaylığı için en çok başvurunun hangi partiye yapılacağını biliyor musunuz? Tarım Bakanı Vahit Kirişci’nin tarım topraklarının artık sadece tarımsal üretimde kullanılması yönünde yaptığı açıklamanın, karşılık bulmasının temenni edildiğini biliyor musunuz? Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen’in, deprem ve kuraklığın en çok tarımı vurduğu yönündeki açıklamasına kimlerin destek verdiğini biliyor musunuz? Depremlerden sonra Adana’da satılık veya kiralık müstakil ev arayanların sayısında ciddi bir artış yaşandığını biliyor musunuz?