Ayak uydurmak!
Hangi kurum olursa
olsun, şartlara
ayak uydurmak
zorundadır.
Ve üreteni desteklemek
ve teşvik etmek zorunda.
Alın size bir örnek;
her piyasa kendi
şartlarını oluşturuyor.
Örneğin,
erkek dana kesimi
serbest piyasada
bölgesine göre
80-90 TL arasında ve
ödeme peşin yapılıyor.
Et ve Süt Kurumu'nda ise
yeni kesim fiyatı
74 TL + ne zaman
ödeneceği belli olmayan
2.500 TL
desteği de eklerseniz
karkas fiyatı 81 TL.
Arada 10 liraya
yakın bir fark var.
Siz bir besici olsanız
büyükbaş hayvanınızı
kesim için nereye
verirdiniz?
Çiftçiler Birliği Başkanı
Mutlu Doğru da bu
örneklerden yola çıkarak,
soruyor:
"Siz besici olsanız nereye
satarsınız, Et ve Süt
Kurumu'na mı serbest
piyasaya mı ?"
**
Tek siz değilsiniz?
Çarşı-pazarda fiyatlar
cep yakarken bundan
tek muzdarip olan
siz misiniz?
Tabiki değil.
Semt pazarlarındaki
esnaf, vatandaşın
3 kilo yerine
1 kilo alabildiğini söylüyor.
Domates ve salatalık
artık lükse girdi diyorlar.
Eskisi gibi, ürün de pazara
getiremediklerini anlatıyor esnaf.
Pahalı olmasından kaynaklı...
"Hepsine gözümüz gibi bakıyoruz abi.
Önceden yere döktüğümüz ürünleri,
şimdi almak için gelenler oluyor!"
Vay ki ne vay....
**
Ne oldu?
Artan gıda fiyatları
için bir model geliştirilecekti hani.
20 temel gıda maddesinin
fiyatları sabitlenecekti.
Aradan bir aya yakın
zaman geçti ancak
bir ses yok.
Yoksa bu model çöktü mü?
Olmayacağı belliydi.
Devlet bu kadar fiyatları artan ürünleri nasıl sabit
tutabilir ki?
Ve sübvanse etmesi de o kadar zor ki?
Yapacağınız tek şey var ülkede, üretene
destek verip üretimi artırmak, tek çıkar yol budur!
Sizce de öyle değil mi?
SORULAR
- Adana'da kaç kişinin kirada oturmak zorunda olduğunu biliyor musunuz?
- Adana'da TOKİ'ye her ay kaç milyon lira taksit ödendiğinden haberiniz var mı?
-Adana'da kaç besicinin hayvanlarını kestirmek zorunda kaldığını biliyor musunuz?
- Adana'da toplu taşımacıların yeni bir zam istediklerinden haberiniz var mı?
- Adana'da kaç seyyar lezzet noktası oluşturulduğunu biliyor musunuz?