Başına gelmezse öğrenemezsin…
Yıllardır, Kızılay’ın, halktan bağış olarak ücretsiz topladığı kanı parayla satmasına tepki gösterirdim. Bu tepkim önceki güne kadar devam etti.
Bir yakınım ameliyat olacaktı ve enaz 5 ünite A grubu RH negatif kana ihtiyaç vardı. Bu da zor bulunan bir kandı. Herkese başvurduk, ancak ancak 5 ünite kan temin edemedik. Bu arada aklımıza Kızılay geldi.
Kan merkezine başvurduk ve Kızılayın kanı parayla satması bir kez daha karşımıza çıktı.
Ameliyattan sonra, ‘Kızılay neden bağışla topladığı kanı satıyor’ sorusunu araştırdım ve öğrendim ki, mesele benim bildiğim gibi değilmiş.
Eğer kan alacak hastanın sosyal güvencesi varsa, kan bedelini sosyal güvenlik kurumu karşılıyormuş.
Sosyal güvenliği olmayan hastalar için de, eğer ameliyat olacağı hastane Kızılay ile protokol yapmışsa, para alınmıyormuş.
Kızılay’ın ‘Kan satıyor’ diye eleştirilmesine neden olan uygulamanın kaynağı ise, kanın muhafaza edilmesindeki zor koşullar olarak gösteriliyor. Kızılay, kan merkezlerinde topladığı kanları sağlıklı biçimde muhafaza edebilmek için teknolojiyi ve insanı kullanıyor. Görevliler kanın bozulmaması için 24 saat denetim yapıyorlar. Bu da kana maliyet bindiriyor. Devlet bu maliyet için Kızılaya ne yazık ki tek kuruş ödemiyor.
Bütün bunları kan derdine düştükten sonra yaptığım araştırmada öğrendim.
Bilmeyenler de öğrensin istedim.
AK Parti eridikçe Yeni telaşlanıyor
AK Parti Adana İl Başkanı Av. Fikret Yeni, partisinin kızgın tavadaki yağ gibi eridiğini gördükçe, alıyor eline kalemi, halkın kafasını karıştırıp, eleştirileri başkalarının üzerine yöneltmeye çalışıyor.
Ama AK Parti iktidarının Adana’da açtığı delik o kadar büyük ki, Fikret Yeni BosSA fabrikasının bir aylık bez üretimini kullansa yamayamaz.
Önce, CHP Adana İl Başkanı Burhanettin Bulut ile kapıştı.
Şimdi de Büyükşehir, Seyhan ve Çukurova Belediye Başkanlarını diline doladı.
Başkanların bir yıllık görev sürelerini boşa geçirdiklerini söylüyor. Vizyonsuzluk ve proje üretememekle suçluyor.
Yeni eleştirilerinde bazen ipin ucunu kaçırıp, mantığa ters gelen cümleler de kuruyor. Mesela, Hüseyin Sözlü için ‘Şehrin belediye başkanı sadece iyi hizmet eden değil, aynı zamanda halkının güvendiği kişidir’ diyor ve halkın Sözlü’ye güven duymadığını söylemeye kalkıyor.
Ya arkadaş… Bir halk senin adayın Abdullah Torun’u değil de Hüseyin Sözlü’yü seçtiyse, hangisine güvensizlik duymuştur söylesene…
Gözünü sevdiğim Başkan…
Hüseyin Sözlü bir yıllık adaylık çalışmasında sağladığı güveni bir yılda mı yitirdi? Buna kim inanır?
Halkın Güvenini kaybetmeye gelince…
Aklına hiç Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Adana’ya vaad ettiği 11 yatırımın yerinde yeller estiği gelmiyor mu?
Boş vaatler yüzünden halkın güvenini kaybettiğinizin ve tavadaki yağ gibi eridiğinizin ne zaman farkına varacaksınız?
Uğur Kızıl’ın mesajı dillerde…
MHP Milletvekili aday adayları, ülkenin ve siyasetin bugünkü durumunu anlatarak yapılması gerekenlerle ilgili açıklamalarda bulunurlarken, aday adayı Uğur Kızıl’ın ‘Kanserle yapılan savaşa katılmaya davet ediyorum’ mesajı siyaset kulislerinde dillere pelesenk oldu.
Mesajı okuyan ‘Bu da nereden çıktı şimdi’ demeye başladı.
Öyle ya, teröristler bir Savcıyı şehit ediyorlar, polis merkezini basıyorlar, öldürüyorlar, ölüyorlar, MHP Aday adayı ‘Kanserle savaşa’ davetiye çıkarıyor.
Tercih kendisine aittir bir şey diyemeyiz ama, siyaset kulislerine de karışma yetkimiz yok.
Kızıl’ın ülkede kızılca kıyamet koparken en önemli konu olarak yılların hastalığını ısıtıp yeniymiş gibi sofraya koyması biraz değil hayli garipsendi.
Kanserle bırak sağlık uzmanları ilgilensin, sen siyasetteki görüş ve önerilerinden söz etsene…
Zeydan Karalar dertliymiş…
Bütün belediye başkanları dertlidir. Personel ücretleri, hizmet ve yatırım için maddi olanakları kısıtlı olan başkanlar nasıl dertli olmasınlar?
Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar da dertli ama, O’nun derdi biraz farklı…Kapısını çalan herkesin iş istediğinden dertlenmiş.
‘Herkes bizden iş istiyor, O’nları ikna etmek isterken hizmete zaman bulamıyoruz’ demiş.
Hatta ‘Bu yüzden seçim kaybedebiliriz’ buyurmuş.
Seyhan’da başkanlık zordur. 2 dönem peşpeşeyi Akyol da, Arıkan da, Rahmetli Yağ da görememişlerdi. Azim Hocaya gelince o da iktidarın yag-şeker-makarna yardımlarıyla ancak 2 dönem koltuğa tutunabildi.
Karalar 2. Dönemi görebilecek mi, henüz kestirmek güç…
Ama iş isteyenlerden dertlenmesi akla şu soruyu getiriyor:
‘ Yerel Seçimden hemen sonra ve CHP Çukurova İlçe Kongresi öncesi yüzlerce kişiyi işe aldığınız iddia ediliyor. İş verince dert olmuyor da, iş istenilince mi dert oluyor?’
Vatandaş duyduklarını değerlendiriyor ve haliyle endişe ediyor:
‘Hani herkese eşit mesafe vaadleri?’
Sorular
* MHP Milletvekili aday adaylarının, aktif siyasete nokta koyduğunu söylemesine rağmen Mustafa Tuncel’in ofisini uğrak noktası yaptıklarını biliyor musunuz?
* CHP Aday adayı listesinin 2. Sırasında yeralan ve kontenjan nedeniyle 3’e konulması beklenen İbrahim Özdiş’in 7’ye kaydırılması için kendini yırtanların partililer tarafından büyük tepki gördüğünü biliyor musunuz?
* Diğer belediyeler hazırlık yaparlarken, Ceyhan Belediyesi’nin çok geniş bir alanda kentsel dönüşümü ve yıkımları başlattığını gören Ceyhan’lıların mutlu olduklarını biliyor musunuz?
* Adana’da 1 ton etten yapılan kebabın şalgamla birlikte 10 bin kişiye dağıtılacağını duyanların 2 gün yemek yemeden bekledikleri doğru mu?
* Karataş Belediye Başkanı Boğaçhan Ünal’ın bir yıllık icraat toplantısında verdiği en önemli müjdenin Çatalan suyunun gelmesi olduğunu ve Karataş’lıları sevince boğduğunu biliyor musunuz?
* Adana’da kurulan Arabulucular Derneği’nin birçok anlaşmazlığı taraflar arasında gidererek husumetlerin önüne geçtiğini biliyor musunuz?
* Ortadoğu ve Acıbadem’den sonra hangi özel hastanenin Adana Demirspor’un kampanyasına destek vereceğini bilen var mı?