Cumhuriyet Halk Partisi Adana milletvekili Burhanettin Bulut, zaman zaman çok güzel teklifler getiriyor, öneriler sunuyor.  Koronavirüs başladığı ilk günlerde maskelerin ücretsiz dağıtılmasını teklif etmişti. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, maskelerin artık parayla satılamayacağını söyledi. Yapılması gereken de zaten buydu… Bizde her ne hikmetse, bir şeyin cezasını ilk önce millet bir çeker, ondan sonra akıllar başa gelir. Bulut, yine bir teklif getirdi; Salgın süresince ekmek bedava dağıtılsın. Fırıncılar belki kızacak ancak yapılması ve olması gereken de budur. Çünkü birçok işletme kepenk kapattı, işsiz binlerce insan var. Çin, parayla teması kesecek karekod yöntemine geçti. Bizde para elden ele dolaşıyor. Anlayacağınız koronavirüs her yerde kol geziyor.  İşte tam bu noktada, Adana’da yaklaşık bir yıldır ‘tasarruf tedbirleri’ uygulayan Büyükşehir Belediyesi, günlük 400 bin ekmek kapasiteli ekmek fabrikaları ile işsiz- güçsüz, fakir-fukara, garip-gurebaya bir iyilik yapabilir. Ne dersiniz? İyi olmaz mı? Teklif var, ısrar yok!  * Kaymakamlığın önü doldu!   Salgın günlerinde dayanışma önemli.  Ülkemizde, Cumhurbaşkanlığı’nın kampanyasında eski parayla 1,5 katrilyon toplandı.  Cumhurbaşkanı, önceki gün “2 milyon 300 bin ihtiyaç sahibine daha ulaşacağız” dedi.  Kimi işsiz, kimi bir ekmeğe muhtaç, kimi işinden atılan onlarca insan sabahı sabah etti.  Dün sabah Yüreğir kaymakamlığının önü doldu. Herkesi bir telaş sardı, bir miktar yardım almak için acaba kendisini görürler miydi?  İnancımız odur ki görsünler… Çünkü bir tabak yemek  bazen iki kişiyi de doyurur.  * Böyle kullanacaksanız  en iyisi takmayın!    Merhum Levent Kırca’nın kısa parodilerinden birinde anlatılır. Sürücünün biri (Levent Kırca) kaza yapar. Aracın başına vatandaşlar toplanır ve aslında kazadan yara almayan sürücüyü kurtarmak isterler. Sürücü bu sırada, başına gelecekleri bilecek gibi; “Ne olur beni kurtarmayın” der. Fakat çevredekiler, sürücüyü kurtarırlar. Biri adamın, ayağından diğeri kafasından çeker, suni solunum için üzerine oturup kaburgalarını kırarlar. Ve Levent Kırca orada ölür.  Salgın başladığı günden bu yana, maske takılsın mı takılmasın mı tartışılıyor. Adam, maskeyi alıyor. Her tarafına dokunduktan sonra lastikleri kulağından geçiriyor. Elleriyle sağa sola dokuyor, burnunu kaşıyor, maskesini düzeltiyor. Çenesinin altına bağlayıp sigarasını içiyor. Sıkılınca çıkarıp elinde taşıyor. 3 gün kullanıyor.  Ya ne olur böyle takacaksanız,  maske takmayın.  Virüse davetiye çıkarmayın…   SORULAR - Adana’da Büyükşehir Belediyesi otobüslerinin biten dezenfektanlarını kimin kontrol ettiğini biliyor musunuz? - Adana’da fırıncıların salgın sürecinde daha dikkatli olmalarına yönelik bilgilendirme yapan biri var mı? - Salgından kepenk kapatan işyerlerinin yevmiyeli çalışanlarının ne halde olduğunu biliyor musunuz? - İhtiyaç sahiplerine 1000’er lira dağıtmak için PTT çalışanlarının ‘koronavirüs’ dinlemeden çalışmalarını sürdürdüklerini biliyor musunuz? - Çevre illere göre ucuz olmasıyla bilinen Adana’da artık bir bardak çayın fiyatının 1,5 lira olduğunu biliyor musunuz?