Eskiden imkânlar kısıtlıydı ama insanlar mutluydu. Bırakın cep telefonunu normal telefon bile yoktu. Şehrin uzağında ya da başka şehirdeki eşini dostunu aramak için sıra beklerdi insanlar. İletişim bu kadar yaygın değildi. Doğal olarak sosyal medya hastalığı da yoktu. Bütün çocuklar kitap okurdu. Kadınlar daha modern giyinirdi. Kimse kimsenin dilini, dinini mezhebini sorgulamazdı. Bir evin avlusunda akşamları rakı içen ihtiyarlar, hep beraber Cuma namazlarına da giderdi. Kadın, çocuk kutsaldı. Taciz, tecavüz, yoktu. Hayvana işkence yoktu. Sırtında taş taşıyarak çocuklarını büyüten babalar eve geldiğinde çocuklarıyla mutluydu. Yoksuldu insanlar ama hormonlu yemiyordu. Her şey doğaldı. O tertemiz gelenekler unutuldu, çocuk oyunları unutuldu ve toplum adeta çürümeye, yozlaşmaya, ahlaksızlığa terk edildi. Allah aşkına bize neler oldu böyle?
**
Geri verin mutluluğumuzu
Bugün ilk yazı konumuzda geçmişe gittik ama insan bazen geçmişini özlüyor. Geçmişte yokluk vardı ama şimdiki yokluk da geçmişi aratmaz hale geldi. Her gün zam, her şeye zam. Elektriğe, doğalgaza, suya, çaya, şekere zam üstüne zam. Ve peş peşe gelen çocuk istismarı, kadın cinayeti haberleri… Mide bulandıran haberlerden tiksindik artık. Yoklukla terbiye edilir oldu millet. Üniversite mezunları işsiz… Mimarı, avukatı, mühendisi işsiz olan bir ülkede insan ne yapabilir acaba? Dışa bağımlı, üretim yok, sırf tüketim ekonomisi, israf, usulsüz harcamalar, yolsuzluk diz boyu… Hoşgörü kültürünü yitiriyoruz. Yapılan araştırmalar göre, Türkiye’de yaşayanların sadece yüzde 3’ü mutlu. Oysa eskiden mutluyduk. Bizi mutsuz etti yönetenler. Geri verin mutluluğumuzu. Vermezseniz nasıl olsa bir gün alırız onu.
**
Şehri mezraya döndürmeyin
Adana’nın kronikleşmiş ve çözümü olmayan sorunları var artık. Öyle bir betonlaştırdılar ki bazı bölgeleri, geri dönüşü yok. İşte en verimli, birinci sınıf tarım arazisi üstüne kurulan ve yıkım kararına rağmen işgalci olarak yerinde duran TUVTÜRK örneği… O TUVTÜRK isimli araç muayene istasyonunu yıksanız bile artık o en bereketli toprak kullanılamaz. 3 milyon yılda oluşan ve Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde üzerine Carrefour kurulan alan. O, AVM’yi yerle bir etseniz bile, o güzelim toprak kullanılamaz. Şehrin göbeğindeki iki kişinin yan yana yürüyemediği sokaklara bir çare bulmak mümkün değil. Bari bundan sonra bir şeylere dikkat edin de şu şehri köyden mezraya çevirmeyin.
**
SORULAR
-Adana’da, sivil toplum kuruluşlarının büyük çoğunluğunun tabela derneğinden bir farkı olmadığını biliyor musunuz?
-Adana’da, neden ciddi projeler üretilemiyor?
- Altın Koza Film Festivali, Portakal Çiçeği Karnavalı, Lezzet Festivali ile adını dünyaya duyurmayı başaran bir kent olan Adana, acaba neden kamu yatırımlarından mahrum bırakılıyor?
-Adana’da, yaz döneminde birçok küçük ve orta boy işletmenin kapısına kilit vurduğunu biliyor musunuz?
-Karataş ilçesinin bu turizm sezonunda da umduğunu yine bulamadığını biliyor musunuz?