Herkes kendi evinin önünü süpürmeli… Bu tesbit  MHP’nin Adana Milletvekili aday adayı Mehmet Ali Aslan’a ait. Aslan önceki gün Egemen’i ziyaret etti. Zamanı az, arayanı çoktu ama, sohbet o kadar tatlı geldi ki, uzun süre ayrılamadı. Birlikte birçok konuda durum değerlendirmesi yaptık. Bazıları ‘Kayıt dışı’ tutuldu. Aslan’ın tesbitleri, son siyasi gelişmeleri çok yakından ve derinlemesine izlediğini gösteriyor. Birlikte AK Parti’deki son fotoğrafa baktık. Aslan ‘Bu fotoğraf da gösteriyor ki AK Parti’nin geleceği puslu… Siz gazeteciler ne dersiniz ‘Flu’ değil mi ? Aynen öyle’ dedi. Sonra ‘AK Partinin bu durumu devam ederse, MHP ve CHP’nin oyları yükselir mi?’ sorularına birlikte yanıt aradık. Aslan aynen şöyle dedi: ‘Gerek MHP, gerekse CHP bu seçimde geçmişe oranla daha yüksek oy alacaklar. Bu artık açıkça kendini gösteriyor. Ancak AK Parti çalkalanacak oy kaybedecek, biz bu oyları kapalım diye beklemek doğru değil. Herkes kendi çalışmasını en güzel, en etkili biçimde yapmalıdır. Ülkenin içinde bulunduğu durumu, MHP’nin bu  tehlike ve tehditlere karşı tavrını, sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin görüşlerini en uç köylere kadar taşımalıyız. Kendi potansiyelimizi yaratmalıyız’ Yani halk deyişiyle ‘Herkes kendi evinin önünü süpürecek ve oyları sandığa taşıyacak’ demek  istiyor Mehmet Ali Aslan… Haksız mı? Eldeki bir elma daldaki 2 taneden iyidir. Bu yüzden, AK Parti’nin erimesini  beklemektense 70 gün dere tepe düz edip oy devşirmek en güzeli olacaktır.     Neredeyse  kavga çıkacaktı…   Balık lokantaları siyasilerin uğrak yeri haline geldi. Hava kararınca istila başlıyor. Aday adayları, destekçileri, yağdanlıkları kapıda arz-ı endam ediyorlar. Masalar biranda siyasi parti seçim bürolarına dönüşüveriyor. Paranın bini bir para olduğundan, rakılar su gibi içiliyor, balıklar zaten derya kuzusu. Sonra hararetli övünmelerle,  rakipleri sırt üstü yere  yapıştıran iddialar havada uçuşuyor. İşte böylesi bir ortam geçenlerde ünlü bir balık restaurantında yaşandı. Bir aday adayı ile yandaşlarının ileri geri konuşmalarına yan masadan önce uyarı, sonra da sert bir müdahale geldi. İki taraf da ayaklandı. İki taraf da kalabalıktı. Neyse ki, bu tür  durumlarda nasıl müdahale edileceği konusunda deneyimli olan ve her iki tarafı da tanıyan lokanta sahibi ve garsonlar araya girdi de kafa göz yarılmadan uzlaşma sağlandı. İki taraf sakinleşti, ama barış olacağını sanmıyorum. Çünkü birbirleriyle ilgili o kadar ağır sözler sözler sarfettiler ki, mezara kadar unutulmaz. Bakalım kulislere ne zaman yansıyacak     Çevre mühendisleri sonunda patladı   Patladı derken, isyan bayrağını çektiler demek istiyorum. Haksızlar mı? Çevreyi korumak için emek harcıyorlar, ter akıtıyorlar, ama çevre bilinçsizce kirletiliyor. Üstelik daha  çok kirletileceği de makul şüpheli olarak karşımıza dikiliyor. Aday adayı nereyi uygun görürse oraya afişini yapıştırıyor, pankartını asıyor. Böylece önce görüntü ve çevre kirliliğine neden oluyor, sonra da trafikte görüş açısının kaybedilmesine… Bu yüzden de Çevre Mühendisleri çok tepkililer… ‘Şu işi kuralına göre yapın’ diyorlar. Aday adaylarının çevreye duyarlı olmalarını istiyorlar. ‘Teknolojiyi kullanın’ diye akıl da veriyorlar. Bakalım vatan millet sakarya edebiyatına sarılan aday adayları bu uyarılara kulak asacak mı? ----------------------------------------- Ha Karalar, ha  Betül…   Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın özel kalem müdürü Betül Yamanyılmaz’dan yakınan yakınana… O’nun adı geçtiğinde personel yaka silkip ‘Aman aman Betül hanım çok yaman’ diyor. Geçtiğimiz günlerde Sosyal Yardım İşleri Müdürü Fazilet Badan ile aralarında bir tartışma yaşanmış… Fazilet hanım ne dediyse kabul ettirememiş ve sonunda ‘Sen bana nasıl böyle davranırsın’demiş… Betül hanım ne dese beğenirsiniz: ‘Başkan demek ben demek ‘ diye gürlemiş… Şimdi belediye de bu konuşuluyor. Betül hanımın hışmından korkanlar ‘Başkan izne ayrılırsa bu kadının hışmından bizi Kadir Özdemir bile kurtaramaz’ diyorlarmış.     SORULAR   Seyhan Yaşlılar Huzurevi’ni ziyaret eden Başkent Okulu öğrencilerinin yaşlıları duygulandırdıklarını biliyor musunuz? Ceyhan Belediyesi’nin yabani otları ilaçladığını gören bayanların ‘Keşke yabani insanları da ilaçlasalar’ dediğini biliyor musunuz? Seyhan Baraj gölü kıyıları ve Menderes bulvarının imar gelişmesine kelepçe vuran Yaban Hayatı Koruma kurallarının ne zaman günümüz koşullarına uygun hale getirileceğini bilen var mı? Dolmuş minibüslerin de otobüs olmasıyla ilgili hazırlıkların ençok bu araçlarda çalışan şoförleri memnun ettiğini ‘İnşallah değişirde bu hurdalardan kurutuluruz’ dediklerini biliyor musunuz? Kendisinden talepte bulunanlara kaşına gözüne göre muamele eden Büyükşehir Bürokratının sıkı takibe alındığını kimler söylüyor. ‘Benim örtülü ödeneğim var, istediğime istediğim kadar veririm’ diyen Büyükşehir Bürokratının dikkatleri üzerine çektiğinden ne zaman haberi olacak bilen var mı? CHP Milletvekili aday sıralamasında 1. Sırada yeralan  Elif Doğan Türkmen’in hergün birkaç ilçenin köylerine giderek partililere teşekkür ettiğini biliyor musunuz?