Adana’da önceden Çukobirlik, Aksantaş, Tekel, Sümerbank gibi devasa devletin el verdiği fabrikalar vardı. Bugün ise yok. İşsizliğin en fazla görüldüğü illerde başı çekiyor Adana. Devlet kurumları KPSS puanı ve mülakatla işçi alırken, torpilini bulan taşeron işçi olarak kendine yer bulabiliyor.
Türkiye her geçen gün büyüyor şüphesiz, nüfus fazlalaşıyor. Emeklilik yaşı artınca, birkaç dil bilen, on parmağında 10 marifeti olan bile işsizlik girdabından kurtulamıyor. Organize sanayi bölgesi ile sanayi tesislerinde çalışmak ise gençleri yoruyor. Fırsatı ve parası olan yabancı ülkelere kendini atıyor. Bugünlerde en makbul olan yer ise belediyeler. Amcası ve dayısı olanlar artık devlet kapısı yerine belediye kapısına uğruyor. Ne KPSS puanı, ne mülakat, gel- gir- çalış. İşsiz ağabeyini, kardeşini, amcasını, dayısını, halasını, teyzesini, yiğenini işe yerleştirmek isteyenler ‘hamili kart yakinimdir’ le kapı aşındırıyor. Ne demek lazım bilinmez ancak önceden ‘devlet kapısı’ olan yerler artık ‘belediye kapısı’ oldu haberiniz olsun…
SORULAR…
Eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın yaptırdığı Hafif raylı sistem (metro) borcunun hala 500 milyon doların üzerinde olduğunu biliyor musunuz?
Adana metrosunun günlük kapasitesinin 600 bin olmasına rağmen bugün 30-40 bin arasında yolcu taşıdığını, veriminin yüzde 10 bile olmadığını biliyor musunuz?
Adana’nın hangi ilçesinde belediyenin ayda gelirinden 2 milyon lira fazla işçi parası ödediğini söyleyebilir misiniz?
FIKRA
Paraya para demem
Diktatör bir akşam bardan içeri girer. Hafif içkili bir adamın yanına oturur. Oradan buradan konuşurlarken sorar:
-Her gün içmek için ne kadar kazanıyorsun?
Sarhoş:
- Günde 200 lira.
- Kemerleri biraz sıkalım, ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak ne kazanırsın?
Sarhoş:
- 500 lira.
- Peki biraz daha sıkarsak kemerleri?
- O zaman 2 bin liraya para demem.
Diktatör:
- Bu ne biçim iş, köküne kadar kemerleri sıkarsak?
- O zaman 5 bin liraya para demem!
Diktatör iyice şaşırır:
- Ne iş yapıyorsun?
- Mezarcıyım!...
Hemşire böyle yapar mı?
İnanmayacaksınız belki ama Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde çalışan 22 yaşındaki hemşire Merve Keleş, kendi hastanesi yerine dışarıdan birine ‘dolgun dudak’ yaptırıyor. Yaptırıyor yaptırmasına da dudakları şişince soluğu yine kendi çalıştığı hastanede alıyor. Kızcağızın dudaklarını dolgunlaştırmak için iğneyle bilinmeyen bir madde zerk eden kişi doktor değil kuaför çıkıyor. Balcalı Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi uzmanları, genç kızın dudaklarına enjekte edilen maddeyi tespit ederse tedaviye başlayacak. Hemşire böyle yaparsa normal vatandaşa artık kimse kızmasın!