İçinde bulunduğumuz hafta, “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanıyor. Çok eskilerden “Yerli Malları Haftası” olarak kutlanan gün, elbette büyük önem taşımaktadır. Binlerce yıldan bu yana yurt edindiğimiz bu topraklar öyle bereketlidir ki, eskilerin dediği gibi “bastonu diksen yeşerecek” cinstendir. Örneğin buğdayın anavatanı olan Anadolu’da ne ekersen misliyle karşılığının alındığı dönemler yaşanmıştır.
Övünerek söylememiz gerekirse, ülkemiz bir tarım ülkesidir. Tarım, su gibi, hava gibi, güneş gibi hayatın ta kendisidir. Ancak ne yazık ki, son yıllarda ülke tarımımız sorunlar yaşıyor. Hayvancılıktan bitkisel üretime kadar üreticimiz, çiftçimiz girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeniyle mutlu değiller. Oysa güçlü bir ekonominin yolu üretimden geçer. Yeteri kadar üretemediğimiz için de birçok tarımsal ürünü ne yazık ki ithal etmek zorunda kalıyoruz. Yukarıda da değindiğimiz gibi buğdayın anavatanı olan ülkemiz Rusya’dan, Ukrayna’dan, mercimeği Kanada’dan satın alıyor. Süt ve süt ürünlerinden olan peynirin ülkemizde yüzlerce çeşidi bulunurken, biz Fransız peynirini neden tercih edelim.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Yerli Malı Haftası’nı kutladığımız şu günlerde, çocuklarımız yerli malından çok ithal gıdalarla tanışıyor, bu ürünlerle büyüyor.
Garip bir çelişki değil mi?
Elbette, mesele sadece tarım ürünleriyle sınırlı değil. Sanayiden, teknolojiye kadar her alanda yerli teknolojimizi geliştirmeliyiz. Kendi ürettiklerimizi kullanmalıyız. Bunun içinse daha çok çalışmalıyız.
Anasayfa
Yazarlar
Meliha Savaş
Yazı Detayı
Bu yazı 493 kez okundu.
Yerli malı
İçinde bulunduğumuz hafta, “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanıyor. Çok eskilerden “Yerli Malları Haftası” olarak kutlanan gün, elbette büyük önem taşımaktadır. Binlerce yıldan bu yana yurt edindiğimiz bu topraklar öyle bereketlidir ki, eskilerin dediği gibi “bastonu diksen yeşerecek” cinstendir. Örneğin buğdayın anavatanı olan Anadolu’da ne ekersen misliyle karşılığının alındığı dönemler yaşanmıştır.
Övünerek söylememiz gerekirse, ülkemiz bir tarım ülkesidir. Tarım, su gibi, hava gibi, güneş gibi hayatın ta kendisidir. Ancak ne yazık ki, son yıllarda ülke tarımımız sorunlar yaşıyor. Hayvancılıktan bitkisel üretime kadar üreticimiz, çiftçimiz girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeniyle mutlu değiller. Oysa güçlü bir ekonominin yolu üretimden geçer. Yeteri kadar üretemediğimiz için de birçok tarımsal ürünü ne yazık ki ithal etmek zorunda kalıyoruz. Yukarıda da değindiğimiz gibi buğdayın anavatanı olan ülkemiz Rusya’dan, Ukrayna’dan, mercimeği Kanada’dan satın alıyor. Süt ve süt ürünlerinden olan peynirin ülkemizde yüzlerce çeşidi bulunurken, biz Fransız peynirini neden tercih edelim.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Yerli Malı Haftası’nı kutladığımız şu günlerde, çocuklarımız yerli malından çok ithal gıdalarla tanışıyor, bu ürünlerle büyüyor.
Garip bir çelişki değil mi?
Elbette, mesele sadece tarım ürünleriyle sınırlı değil. Sanayiden, teknolojiye kadar her alanda yerli teknolojimizi geliştirmeliyiz. Kendi ürettiklerimizi kullanmalıyız. Bunun içinse daha çok çalışmalıyız.
Ekleme
Tarihi: 20 Aralık 2024 - Cuma
Yerli malı
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.