Geçtiğimiz günlerde Atatürk caddesinde yürüyorduk.
Yolda bir arkadaşımızla karşılaştık.
Tam bir unlu mamulcü önündeydik.
Arkadaşımız çay içmeye davet etti.
Oturduk. Çayımızı içerken yaşlı bir adam geldi.
Bir tane simit istedi.
Sonra da ücreti ödemek için maaş kartı verdi.
Kasiyer, “Amca 1 lira yok mu?”dedi. Adam mahcup şekilde, “yok” diye yanıt verdi.
Sonra yaşlı bir çift 2 çay, 2 simit parasını yine maaş kartıyla ödedi.
Millet gerçekten perişan.
**
Gençlerin yarısı işsiz
Temmuz ayı işsizlik oranı yüzde 13.
Genç işsizlik oranı ise yüzde 27.1. İlk kez genç işsizlikte yüzde 27.1’i gördük.
Artık her 4 gençten biri değil, 3 gençten biri işsiz. İş arayan 300 bin kişi iş bulamamış.
Buna ek olarak 750 bin kişi de işinden olmuş.
Temmuz ayı aslında turizm ve benzeri alanlarda geçici işçilerin çalıştığı bir aydır. Bunu da işin içine koyarsak; gençlerin yüzde 50’den fazlası işsiz.
Üretim yok.
Çark dönmüyor.
Çarkların dönmemesi demek işsizlik demektir, yoksulluk demektir.
**
Adana’nın hali
Yıllarca yağmalandın.
Yıllardır işsizlikte Türkiye şampiyonusun.
Yıllardır kamu yatırımlarından en az pay alan şehirsin.
Şu an ülkenin en yoksul şehrisin.
Özel sektör yatırımı da yok.
Yatırımın adı; adım başı tavuk dönerci açmak.
Mahalle aralarına market ve dört bir yana unlu mamulcü açınca bu da özel sektör yatırımı oluyor.
Bir de kapısında canlı müzik yazan, içerisi konsomatris kaynayan batakhaneleri de yatırımdan sayarsak değme keyfimize(!) Adana’nın hali bu işte.
Özellikle yerel yönetimler başta olmak üzere iktidar milletvekilleri elini taşın altına koymalı.
SORULAR
-Adana yeniden beyaz altın diyarı olacak mı?
-Adana’da son 10 yılda 50’den fazla fabrika kapanırken kaç fabrika açıldı?
-Son bir yılda işini kaybeden 750 bin kişinin yüzde kaçı Adana’dan?
-Adana’ya neden çivi bile çakılmıyor?
-Adana’nın batık bir şehir konumuna düşmesinin başsorumluları kim?