Yine geldi pazartesi…
Ne yapacağız bu haftanın ilk gün sendromunu.
Yapacak bir şey yoksa
uzmanlar bir “kahve” için diyor.
Diğer yapacaklarınızı da şöyle sıralıyor:
Hafta sonlarının gelmesini beklemeyin.
Hafta sonları öğlene kadar uyumayın.
Kahvaltı yapmayı ihmal etmeyin.
Güzel bir melodi ile güne başlayın.
Şık ve havalı görünün.
Sizi heyecanlandıran şeylerin listesini çıkartın.
Gülümseyin ve pozitif olun.
Toplantılarınızı Pazartesi’ye bırakmayın.
Küçük molalar vererek kendinizi ödüllendirin.
Cuma’dan Pazartesi’ye iş bırakmayın.
Ne dersiniz, denemekte fayda yok mu?
*
Ne yaptığını bilerek çalışmak
Adana’da her gün
40 bin kişinin çalıştığı bir yer var.
Üretim üssü.
Fakat kimse farkında değil.
İlk 500’e giren firmalarımız var.
Keşke belediyelerimiz de burası gibi çalışsa…
Organize Sanayi Bölgesi’nden bahsediyoruz.
Belediyelerde toplasanız 20 bin işçi var.
Peki ne yapılıyor?
Sözümüz çalışanlara değil, yönetenlere…
Bir plan, bir proje üretilse
buradaki arkadaşlar da rekor kırmaz mı?
Ne demiş Ziya Paşa: “Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz.
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”
Kolonya mevsimi…
Yaşı büyük olanlar hatırlar.
Eve kim gelirse gelsin.
Daha koltuğa oturur oturmaz,
Evin küçüğü veya hanımı
“Hoşgeldiniz” deyip kolonyayı elinize boca ederdi.
Küçük bir tatlı ikramı da olursa değme keyfe!
Eller bir güzel ovuşturulur,
Mis gibi limon kolonyası yayılırdı havaya.
Dünyayı kasıp kavuran bela bir virüs Korona,
bize eskileri anımsattı.
Unuttuğumuz kolonyacıların yolunu da…
-Adana’da aracı olanların şehir merkezinde hiç sürüş keyfi yaşamadıklarını biliyor musunuz?
-Adana’daki şehir içinde araçların kırmızı ışık sorunlarına çözüm bulacak bir proje üzerinde çalışılıyor mu?
- Araçların en fazla dur-kalklarda daha fazla yakıt harcadığını biliyor musunuz?
-Şehir merkezinde sürücüler kadar yayaların da mutlu olmadığını biliyor musunuz?
-Adana’da Büyükşehir Belediyesi’nin tasarruf tedbirlerinin ne zaman sona ereceğini biliyor musunuz?