Bisiklet ve motosikletler tehlike saçıyor.
Kaldırımlarda giden, sadece yayalara tahsis edilmiş yerden bile bisiklet ve mosikletle gitmek aslında davarlığın ta kendisidir.
Adam 3 yaşındaki çocuğunun elinden tutmuş yürüyor.
Zaten çocuğuna sahip çıkıyor ama bir ara elini bıraktı ve hızla geçen bisiklet az kalsın çocuğa çarpıyordu. Çocuk bu… Kadırımda koşabilir.
Fakat bisiklet ve motosikletler kaldırımda giderse olmaz.
Bunlara karşı önlem alınmalı.
*
Her an önünüze çıkabilirler
Yolda yürüyorsunuz…
Aniden biri karşınıza çıkıp, “Allah’ını seviyorsan, çocuğunun başı için” diyerek size arapça yazılı bir şey uzatıyor.
Efendim duaymış bu.
Yanılıp şaşırıp alırsanız yandınız.
Adam para diye yakanıza yapışıyor.
Atatürk caddesi’nde ise şimdi elinde Atatürk fotoğraflı bir kartpostalla milletin önünü kesen biri çıktı. “Pardon, buyrun” deyip uzatıyor.
Duygu sümürüsü ustaları kaldırımları mekan tuttular.
*
Kaldırımlar kimin için?
Konumuz yine kaldırımlar.
Cemal Gürsel Caddesi’nde adam bırakın kaldırımı yola bile masa atıyor.
Başka bölgelerde de kafeler, barlar, kaldırımlara neredeyse oturma gurubu atıyor.
Kaldırımlar şehrin en merkezi yerindeki sokaklarda ise otoparka dönmüş.
Ve kaldırımlar bu ara Suriyeli dilencilerden geçilmiyor.
Allah aşkına kadırım ne için var?
Yaya için!
Peki Adana’da kaldırımlar kimin için?
SORULAR
-Gece yarısı motosiklet ve otomobil egzozu bağırtan insan suretli öküzlerin hastaları, çocukları, sabah erkenden mesaiye gidecek olan çalışanları, öğrencileri uykudan ettiğini biliyor musunuz?
- Ak Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın yoğun bir tempoda gece yarısına kadar çalıştığını biliyor musunuz?
-CHP’nin eski tüfeklerinin sahadaki hayır çalışmalarında gösterdiği performansının bazı gençlere taş çıkarttığını biliyor musunuz?
-Şehrin göbeğinde ki sinyalizasyon rezaletine neden el atılmıyor?