Dün, Basında Sansürün Kaldırılışı’nın 115. Yıldönümüydü.
Ülke genelinde çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Adana’da ise Atatürk Anıtı ve Basın Anıtı’na çelenk konuldu, günle ilgili basın açıklaması yapıldı.
Aslında kutlamamız gerekirdi.
Basında sansür kaldırıldı ya!
Günümüzde sansürün hem iktidar kanadında hem de muhalefet kanadında uygulandığını görüyoruz.
Google Amca’ya ‘Türkiye’de kaç gazeteci içeride’ diye sordum.
“Avrupa Konseyi’nin kamuoyuna açıkladığı rapora göre “Türkiye dünyada en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülkedir” açıklamasını verdi.
Raporda ayrıca 2018 sonu rakamlarıyla Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde cezaevinde olan 130 gazeteciden 110’unun Türkiye’de bulunduğu belirtiliyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın web sitesinde ise gazetecilik faaliyeti sebebiyle özgürlüğünden mahrum bırakılan gazetecilerin isimleri tek tek yayınlanmış.
Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulurmuş.
Yaz yazabilirsen.
Mutlaka birileri rahatsız oluyor.
Rahatsız olan da imkânları sonuna kadar seferber ederek gazeteleri/gazetecileri baskı altına alıyor.
Gazeteci artık ‘yazamıyoorrrr.’
/////
Ne olacak vatandaşın hali?
Gazetemizin dünkü sayısında CHP Niğde Milletvekili Ömer fethi Gürer’in açıklamalarının yer aldığı bir haber vardı.
Dikkatimi çekti.
Okudum.
Okudukça daraldım.
Sayın Gürer, icra dairelerine yeni gelen dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62,7 arttığını iddia ediyor.
Geçen yıl aynı dönemde toplam 5 milyon 8 bin 816 icra dosyası bulunurken, bu rakam 3 milyon 142 bin 564 artarak 8 milyon 151 bin 380’e yükselmiş.
Zaten, her şeyin artığı bir dönemde icra dosyalarının artmıyor olması düşünülemezdi.
Bu arada, kredi kartı harcamalarında yüzde 226’lık artış olurken, bankalara olan borç da 2,5 trilyona yaklaşmış.
Milletvekili Gürer, ayrıca vatandaşın kredi alarak yaşamaya çalıştığını da ifade ediyor.
Bu durumdan, vatandaşın şikayet etme hakkı var mı?
Bence yok!
Çünkü, ‘kendi düşen ağlamaz’ derler…
Ağlamayın kardeşim…
////
KPSS sınavlarına yoğun ilgi oldu
Hafta sonu, tüm Türkiye’de olduğu gibi Adana’da da KPSS sınavları için ter döküldü.
924 bin 168 kişi başvuru yaptı.
Ne yazık ki, sınavlara geç gelenler ise her zaman ki gibi kapıda kaldı.
Garantili iş isteyen gençlerin tercihi oldu.
Nasıl olmasın ki?
Özel sektörde durum daha da vahim.
İş güvencen ve kariyerin patronun iki dudağı arasında.
Bu yüzden memur olmak daha cazip hale geliyor.
Bir de üstüne özel sektördeki maaşların düşük olması eklenince KPSS sınavları ile devlet kapısına kendini atmak isteyenler çoğunlukta oluyor.
İşsizlik had safhada.
Ekonomik kriz insanları epey zorluyor.
İktidar dua etsin ki, ‘şükür’ eden bir toplumuz.
Yoksa, ‘tencere-tava’ tepkileri çığ gibi büyürdü.
////
• Vatandaşların, artık düğün, nişan gibi merasimlere katılmaktan kaçındığını biliyor musunuz?
• Özel Halk Otobüsleri Birliği’nin ücretsiz binişlere düzenleme getirilmesini istediğini biliyor musunuz?
• Yeni sezon için henüz net bir transfer yapamayan Adanaspor’un içinde bulunduğu sıkıntıların taraftarı da çok üzdüğünü biliyor musunuz?
• Artan hayat pahalılığının, amatör spor kulüplerini de sıkıntıya soktuğunu biliyor musunuz?
• Hafta sonu yapılan KPSS sınavlarına kaç kişinin başvuru yaptığını biliyor musunuz?