:Kayıt dışı ekonomi, devletten gizlenen, kayda geçirilmeyen/geçirilemeyen ve bu sebeple
denetlenemeyen faaliyetler olarak tanımlanabilir.
Dar anlamda kayıt dışı ekonomi yasal, ama belgeye bağlanmamış iktisadi faaliyetleri
içerirken, geniş anlamda kayıt dışı ekonomi yasal olduğu kadar yasadışı (uyuşturucu
ticareti, kadın ticareti, silah kaçakçılığı, kumar ve fuhuş gibi) faaliyetleri de içine
almaktadır.
Kayıt dışı ekonomi nasıl tespit edilir?
Kayıt dışı ekonomiyi ölçmede genellikle dolaylı ölçme yöntemleri kullanılır. Bu
yöntemde, kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün ölçülmesinde çeşitli yaklaşımlar
uygulanmaktadır. Bunlar; Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) Yaklaşımı, Vergi İncelemeleri
Yoluyla Ölçme Yaklaşımı, İstihdam Yaklaşımı ve Parasalcı Yaklaşım'dır.
Türkiye'de kayıt dışı ekonomi ne kadardır?
Hazine ve Maliye Bakanlığı teşkilatı içinde yer alan Risk Analiz Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlanan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı 2023-2025 dahil
olmak üzere resmi raporlarda bir rakam verilmemekle birlikte, Türkiye'de kayıt dışı
ekonominin % 30 ile % 40 arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Kayıt dışı ekonomi küresel bir olgudur, ancak ülkeler içinde ve ülkeler arasında büyük
farklılıklar vardır. Ortalama olarak, düşük ve orta gelirli ülkelerde gayrisafi yurt içi
hasılanın yüzde 35’ ini, gelişmiş ekonomilerde ise yüzde 15’ ini temsil etmektedir.
Kayıt dışı ekonominin ölçülmesi zordur. Bunun nedeni, kayıt dışı ekonomideki
faaliyetlerin doğrudan gözlemlenememesi ve çoğunlukla kayıt dışı ekonomiye
katılanların hesap vermek istememesidir. Kayıt dışı ekonomi, piyasa değeri olan ancak
resmi olarak kayıtlı olmayan faaliyetlerden oluşmaktadır. Taşımacılık işletmelerinden
pazar tezgahlarına kadar uzanır.
Ülkedeki kayıt dışılığın etkenlerini ele alarak kayıt dışılığın kademeli olarak
azaltılmasına yardımcı olacak politikaların uygulanmasına odaklanması önemlidir. Yasa
dışı faaliyet gösterdiği ve vergi kaçırdığı gerekçesiyle sektöre yönelik saldırılar çözüm
değildir. Kayıt dışı çalışanların, sosyal koruma ve krediye erişiminden yoksun olmaları
nedeniyle, kayıtlı sektördeki emsallerine kıyasla daha düşük ücret kazanma olasılıkları
yüksektir.
Kayıt dışı çalışmanın yüksek düzeyde olduğu birçok ülke ve bölge aynı zamanda
yüksek düzeyde yoksullukla da karşı karşıyadır. Kayıt dışı ekonomi, özellikle gelişmekte
olan ülkelerde iş güvencesi ve sosyal güvencesi olmayan kişilere istihdam olanağı
sağlamaktadır. Kolayca erişilebilen bir ekonomidir.
Kayıt dışı ekonominin azaltılmasına yönelik politikaların etkinliğinin izlenmesi ve
değerlendirilmesi, gerekli düzenlemelerin yapılması ve uygulanan stratejilerin istenilen
etkiyi yaratması açısından büyük önem taşımaktadır.
Kayıt dışı ekonomi ekonomik kalkınma sürecinin merkezinde yer almaktadır. Kayıt
dışılık, ülkelerin ne kadar hızlı büyüdüğüyle ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği de dahil
olmak üzere yoksulluk ve eşitsizlikle kritik bir şekilde ilişkilidir.
Bazı bireyler ve firmalar kendi tercihleriyle kayıt dışı çalışanların yüzde 85’ i, tercihleri
nedeniyle değil, kayıtlı sektördeki fırsat eksikliği nedeniyle güvencesiz istihdamda
çalışmaktadırlar. Şu anda milyonlarca insan için tek gelir kaynağını ve kritik bir güvenlik
ağını temsil eden kayıt dışı ekonomiyle mücadelede dengeli bir yaklaşım hayati önem
taşıyor.
Kayıt dışı sektörlerin ekonomi içerisinde büyük paya sahip olduğu ülkeler mevcut
potansiyellerinin çok altında büyüme eğilimindedirler. Kayıt dışı firmalar, düşük verimlilik
ve sınırlı finansman erişimiyle küçük kalma eğilimindedirler. Ayrıca vergi tabanına da
katkıda bulunmuyorlar ve hükümetleri halklarına temel hizmetleri sağlayacak
kaynaklardan mahrum bırakmaktadırlar.
Kayıt dışı çalışanların yoksul olma ve kayıtlı sektörlerdeki emsallerine kıyasla daha
düşük ücret kazanma olasılıkları daha yüksek olmaktadır. Sosyal korumadan, krediye
erişimden yoksundurlar ve genellikle daha az eğitimlidirler. Kayıt dışılık toplumsal
cinsiyet eşitsizliğiyle ilgilidir. Küresel olarak, çalışan kadınların yüzde 58’ i kayıt dışı
sektörde çalışıyor ve kayıt dışı istihdamın en güvencesiz ve düşük ücretli kategorisinde
yer alma olasılıkları daha yüksektir.
2011 yılında Suriye Devleti’nde çıkan iç savaş nedeniyle ülkemize gelen mültecilerin
sayılarını tam ve doğru olarak bilememekteyiz. Resmi rakamlara göre üç milyon
civarında olduğu söylenmesine rağmen bazı siyasilerin on milyonun üzerinde olduğunu
söyledikleri bir gerçektir. Bunun dışında Afrika Ülkeleri ile Afganistan ve Pakistan’dan
gelen kaçak göçmenlerin sayısının da iki-üç milyon civarında olduğu söylenmektedir.
Hal böyle olunca ülkemizde kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin zorluğu çok iyi
anlaşılmaktadır.
Nereden buldun yasası olarak adlandırılan ve torba yasa ile meclise sunulması
düşünülen gelir ve giderler arasındaki farkın izahatının istenmesi kayıt dışılığın
önlenmesinde bir vergi güvenlik tedbiri olacaktı. Ancak gider incelemesi düzenlemesi
tasarıdan çıkarılınca kayıt dışılığın önlenmesi hayli zor olacaktır.