Meliha Savaş
Köşe Yazarı
Meliha Savaş
 

Koku kültürü ve yaşamımızdaki yeri

Güzel koku Osmanlılar için bir yaşam tarzıydı. Günlük hayatta gül, misk ve amber en çok kullanılan kokularmış Osmanlıda... Kendileri için koku kullanmaları bir yana, bulundukları mekanlar içinde kokular kullanılırmış taaa o yıllarda bile...   Bugün de kullanılan buhurdanlar o yıllarda da içinde yakılan tütsülerle evleri, camileri, medreseleri kokulandırdı. Kahveler amberle kokulandırılır; kokulu nargileler içilir; miskli, amberli ve kafurlu mumlar imal edilirmiş. Kokulu mürekkepler, miskli, çiçek sulu yemek ve şerbet tarifleri yaratılır; akıl hastalıklarını bile güzel kokularla tedavi etmeye çalışmışlar. Güzel koku kişinin ruh halini doğrudan etkilediği için hem gündelik hayata hem de şifahanelerde kullanılmaktaydı. Halk arasında ise bazı örf ve adetleri süslemiş olup,  kız görmeye gittiklerinde yanlarında zambak kokusu götürürlermiş. Evlenecek kızların çeyiz sandıklarında karanfil, gül, yasemen, ıtır vb gibi kokular konulur.  Osmanlı’da kokuyu zaman zaman devlet politikasının da bir parçası olarak da görmemiz mümkün. Osmanlı geleneğinde Ramazan ayının 15. günü hazırlanmak üzere baş lala tarafından Hazine-i Hümayun'dan amber, misk, sandal, oud ve gül suyu temin edilirdi. Ritüeller ile hazırlanan bu koku, Kadir Gecesi'nde iştirak ettiği camide padişaha takdim edilirmiş. Günümüzde çok büyük bir pazar olan koku sektörünün kökleri çok eskiye dayanıyor. Sümerler’den başlayıp Hitit, Mezopotamya, Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar uzanan koku, Osmanlı Devleti döneminde bir kültüre dönüşmüş. Günümüzde ise Topkapı Sarayı’nda bulunan koku arşivinde Osmanlı dönemine ait kokuların muhafaza edilmesinin yanı sıra kokuların üretimi de gerçekleştiriliyor. Bu arşiv ile her odanın, sarayın ve padişahın kendine has bir kokusu olduğunu da görüyoruz. Kokular ve dahası atalarımızın kültürlerini anlatan, yaşatan, günümüzde işleyen en güzel hatıralardır.
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2025 - Çarşamba

Koku kültürü ve yaşamımızdaki yeri

Güzel koku Osmanlılar için bir yaşam tarzıydı. Günlük hayatta gül, misk ve amber en çok kullanılan kokularmış Osmanlıda... Kendileri için koku kullanmaları bir yana, bulundukları mekanlar içinde kokular kullanılırmış taaa o yıllarda bile...  
Bugün de kullanılan buhurdanlar o yıllarda da içinde yakılan tütsülerle evleri, camileri, medreseleri kokulandırdı. Kahveler amberle kokulandırılır; kokulu nargileler içilir; miskli, amberli ve kafurlu mumlar imal edilirmiş. Kokulu mürekkepler, miskli, çiçek sulu yemek ve şerbet tarifleri yaratılır; akıl hastalıklarını bile güzel kokularla tedavi etmeye çalışmışlar. Güzel koku kişinin ruh halini doğrudan etkilediği için hem gündelik hayata hem de şifahanelerde kullanılmaktaydı. Halk arasında ise bazı örf ve adetleri süslemiş olup,  kız görmeye gittiklerinde yanlarında zambak kokusu götürürlermiş. Evlenecek kızların çeyiz sandıklarında karanfil, gül, yasemen, ıtır vb gibi kokular konulur.  Osmanlı’da kokuyu zaman zaman devlet politikasının da bir parçası olarak da görmemiz mümkün.
Osmanlı geleneğinde Ramazan ayının 15. günü hazırlanmak üzere baş lala tarafından Hazine-i Hümayun'dan amber, misk, sandal, oud ve gül suyu temin edilirdi.
Ritüeller ile hazırlanan bu koku, Kadir Gecesi'nde iştirak ettiği camide padişaha takdim edilirmiş. Günümüzde çok büyük bir pazar olan koku sektörünün kökleri çok eskiye dayanıyor. Sümerler’den başlayıp Hitit, Mezopotamya, Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar uzanan koku, Osmanlı Devleti döneminde bir kültüre dönüşmüş. Günümüzde ise Topkapı Sarayı’nda bulunan koku arşivinde Osmanlı dönemine ait kokuların muhafaza edilmesinin yanı sıra kokuların üretimi de gerçekleştiriliyor. Bu arşiv ile her odanın, sarayın ve padişahın kendine has bir kokusu olduğunu da görüyoruz. Kokular ve dahası atalarımızın kültürlerini anlatan, yaşatan, günümüzde işleyen en güzel hatıralardır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.