Namık Kemal BİÇER
Köşe Yazarı
Namık Kemal BİÇER
 

SASA’nın Yumurtalık Hamlesinde son durum …

Geçtiğimiz gün, Adana’nın güçlü sanayi damarlarından birinin kalbinde, SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin merkezinde, şirketin CEO’su Mehmet Şeker Bey’in makamında buluştuk. Odasına girdiğinizde sizi karşılayan ilk şey, bir makam koltuğunun sadeliğinden çok, üretime ve yatırıma duyulan sakin bir inançtı. Konuşmasının her cümlesinde o inancın izleri vardı. Bir iş insanı olmanın ötesinde, ülkenin kalkınmasını kişisel sorumluluk olarak gören bir tavırla konuşuyordu. Sanırım bunda, mesleğinin doktorluk kökeninin payı büyük olduğunu düşünüyorum çünkü her cümlesi insanı ve çevreyi önceleyen bir bakış taşıyordu. Ve o anda anladım ki, bazı soyadları vardır, insana sadece kimlik vermez, karakterini de biçimlendirirdi. “Şeker” soyadı, bir kişiye ancak bu kadar yakışırdı. Yumurtalık’ta Başlayan Yeni Dönem: SASA – ABD – Çin SASA, 2026 yılının haziran ayında Yumurtalık’ta tarihî bir adım atacak. O devasa yatırımın ilk aşaması, yaklaşık 400 milyon dolarlık hafriyat süreciyle başlayacak. Altı ay sürecek bu yoğun hazırlık döneminin ardından, 2027’nin ilk aylarında saha, Çinli ve Amerikalı iki küresel dev şirkete teslim edilecek. Anlaşmanın süresi 44 ay olarak belirlenmiş. Daha dikkat çekici olansa, Çinli firmanın sözleşmeye kendi isteğiyle koydurduğu madde: “Eğer projeyi 44 ayda tamamlayamazsak, her gecikilen ay için 10 milyon dolar ceza ödemeyi taahhüt ederiz.” Bu cümle, sadece projenin ciddiyetini değil, arkasındaki Erdemoğlu ailesinin kararlılığı da anlatıyor. “Şeker Bey, harfiyatın kapsamını, ekiplerin görev dağılımını ve takvimi tek tek anlattı. Her aşamayı yakından izlediğini net biçimde ifade etti Kendisinin ifadesiyle: “Bu yatırım sadece bir fabrika değil, Türkiye’nin sektördeki vizyonunun altyapısıdır.” Yani SASA, Türkiye’nin üretim zincirinde ithalat bağımlılığını kıracak, ham maddeyi ülke içinde üretecek bir yapıya dönüşüyor. O anlatırken, kafamda bu  planlar artık sadece mühendislik çizimleri değil, Türkiye’nin ekonomik özgüveninin haritası gibi görünüyordu. Rotterdam’ın Rüzgârı Akdeniz’e Esecek Yatırımın bir diğer ayağıysa liman… Şeker bey, gülümseyerek söyledi: “Liman işlerini Hollanda merkezli, Rotterdam kökenli bir firma üstlenecek. Çevreci, otomasyon ağırlıklı, Avrupa standartlarının üstünde bir liman olacak.” Yani sadece üretim değil, ihracatın da modern yüzü Yumurtalık’ta kuruluyor. Yeni nesil enerji verimliliği sistemleriyle donatılacak bu liman, karbon salımını minimuma indirecek. Gemilerin yanaşma, yükleme ve ayrılma süreçleri tamamen dijital kontrollü olacak. Böylece Türkiye, sadece üretimde değil, lojistik teknolojisinde de yeni bir eşiğe adım atıyor olacak. Erdemoğlu ailesinin hikayesi: Kâr Değil, İstikrar Şeker Bey’le yaptığım sohbetin sonunda şu cümleyi not ettim: “Erdemoğlu holding  sadece üretmiyor, Türkiye’nin üretme kültürünü yeniden inşa ediyor.” Bu söz, bir yöneticinin değil, bir öncünün cümlesiydi. O an anladım ki bu proje, 25 milyar dolarlık yatırım tutarından çok daha büyük bir anlam taşıyor. Çünkü bu kez mesele kâr değil, istikrardı. SASA, yalnızca fabrikalar değil, geleceğin Türkiye’sini inşa ediyor. Ve o geleceğin temelinde Şeker Bey’in tevazusu ve adanmışlığı var. 44 Ay Sonra: 2031’in Türkiye’si Takvimi önümüze koyup hesapladık. İnşaat 2027 başında başlayacak, 44 ay sürecek. Yani 2030’un sonuna, en geç 2031’in başına gelindiğinde Yumurtalık sahası tamamlanmış olacak. O gün geldiğinde SASA’nın Yumurtalık tesisi, Akdeniz’in yeni sanayi üssü olarak çalışmaya başlayacak. On binlerce kişiye istihdam sağlayacak, milyarlarca dolarlık ihracatla Türkiye’nin cari açığını daraltacak. Kendi hammaddesini üreten, enerjisini yeşil dönüşümle besleyen, dünyayla yarışan bir Türkiye… Ve her aşamasında emeği, vizyonu, kararlılığı olan bir Erdemoğlu ailesi. O gün odadan ayrılırken aklımda tek bir cümle kaldı: SASA, yalnızca fabrikalar değil, geleceğin Türkiye’sini inşa ediyor. Bu ülke, hâlâ böyle düşünen insanlar sayesinde büyüyor. Ve Şeker bey, o büyümenin sessiz ama güçlü mimarlarından biri olarak tarihe geçiyor
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2025 -Çarşamba

SASA’nın Yumurtalık Hamlesinde son durum …

Geçtiğimiz gün, Adana’nın güçlü sanayi damarlarından birinin kalbinde, SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin merkezinde, şirketin CEO’su Mehmet Şeker Bey’in makamında buluştuk.
Odasına girdiğinizde sizi karşılayan ilk şey, bir makam koltuğunun sadeliğinden çok, üretime ve yatırıma duyulan sakin bir inançtı. Konuşmasının her cümlesinde o inancın izleri vardı.
Bir iş insanı olmanın ötesinde, ülkenin kalkınmasını kişisel sorumluluk olarak gören bir tavırla konuşuyordu. Sanırım bunda, mesleğinin doktorluk kökeninin payı büyük olduğunu düşünüyorum çünkü her cümlesi insanı ve çevreyi önceleyen bir bakış taşıyordu.
Ve o anda anladım ki, bazı soyadları vardır, insana sadece kimlik vermez, karakterini de biçimlendirirdi.
“Şeker” soyadı, bir kişiye ancak bu kadar yakışırdı.
Yumurtalık’ta Başlayan Yeni Dönem: SASA – ABD – Çin
SASA, 2026 yılının haziran ayında Yumurtalık’ta tarihî bir adım atacak. O devasa yatırımın ilk aşaması, yaklaşık 400 milyon dolarlık hafriyat süreciyle başlayacak. Altı ay sürecek bu yoğun hazırlık döneminin ardından, 2027’nin ilk aylarında saha, Çinli ve Amerikalı iki küresel dev şirkete teslim edilecek.
Anlaşmanın süresi 44 ay olarak belirlenmiş. Daha dikkat çekici olansa, Çinli firmanın sözleşmeye kendi isteğiyle koydurduğu madde:
“Eğer projeyi 44 ayda tamamlayamazsak, her gecikilen ay için 10 milyon dolar ceza ödemeyi taahhüt ederiz.”
Bu cümle, sadece projenin ciddiyetini değil, arkasındaki Erdemoğlu ailesinin kararlılığı da anlatıyor.
“Şeker Bey, harfiyatın kapsamını, ekiplerin görev dağılımını ve takvimi tek tek anlattı. Her aşamayı yakından izlediğini net biçimde ifade etti
Kendisinin ifadesiyle:
“Bu yatırım sadece bir fabrika değil, Türkiye’nin sektördeki vizyonunun altyapısıdır.”
Yani SASA, Türkiye’nin üretim zincirinde ithalat bağımlılığını kıracak, ham maddeyi ülke içinde üretecek bir yapıya dönüşüyor.
O anlatırken, kafamda bu  planlar artık sadece mühendislik çizimleri değil, Türkiye’nin ekonomik özgüveninin haritası gibi görünüyordu.
Rotterdam’ın Rüzgârı Akdeniz’e Esecek
Yatırımın bir diğer ayağıysa liman… Şeker bey, gülümseyerek söyledi:
“Liman işlerini Hollanda merkezli, Rotterdam kökenli bir firma üstlenecek. Çevreci, otomasyon ağırlıklı, Avrupa standartlarının üstünde bir liman olacak.”
Yani sadece üretim değil, ihracatın da modern yüzü Yumurtalık’ta kuruluyor.
Yeni nesil enerji verimliliği sistemleriyle donatılacak bu liman, karbon salımını minimuma indirecek. Gemilerin yanaşma, yükleme ve ayrılma süreçleri tamamen dijital kontrollü olacak.
Böylece Türkiye, sadece üretimde değil, lojistik teknolojisinde de yeni bir eşiğe adım atıyor olacak.
Erdemoğlu ailesinin hikayesi: Kâr Değil, İstikrar
Şeker Bey’le yaptığım sohbetin sonunda şu cümleyi not ettim:
“Erdemoğlu holding  sadece üretmiyor, Türkiye’nin üretme kültürünü yeniden inşa ediyor.”
Bu söz, bir yöneticinin değil, bir öncünün cümlesiydi.
O an anladım ki bu proje, 25 milyar dolarlık yatırım tutarından çok daha büyük bir anlam taşıyor.
Çünkü bu kez mesele kâr değil, istikrardı.
SASA, yalnızca fabrikalar değil, geleceğin Türkiye’sini inşa ediyor.
Ve o geleceğin temelinde Şeker Bey’in tevazusu ve adanmışlığı var.
44 Ay Sonra: 2031’in Türkiye’si
Takvimi önümüze koyup hesapladık.
İnşaat 2027 başında başlayacak, 44 ay sürecek.
Yani 2030’un sonuna, en geç 2031’in başına gelindiğinde Yumurtalık sahası tamamlanmış olacak.
O gün geldiğinde SASA’nın Yumurtalık tesisi, Akdeniz’in yeni sanayi üssü olarak çalışmaya başlayacak.
On binlerce kişiye istihdam sağlayacak, milyarlarca dolarlık ihracatla Türkiye’nin cari açığını daraltacak.
Kendi hammaddesini üreten, enerjisini yeşil dönüşümle besleyen, dünyayla yarışan bir Türkiye…
Ve her aşamasında emeği, vizyonu, kararlılığı olan bir Erdemoğlu ailesi.
O gün odadan ayrılırken aklımda tek bir cümle kaldı: SASA, yalnızca fabrikalar değil, geleceğin Türkiye’sini inşa ediyor.
Bu ülke, hâlâ böyle düşünen insanlar sayesinde büyüyor.
Ve Şeker bey, o büyümenin sessiz ama güçlü mimarlarından biri olarak tarihe geçiyor

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.