Çiğdem Çetin
Köşe Yazarı
Çiğdem Çetin
 

İsim Soy İsim Değişikliği Davası

Bireyleri toplum içerisinde birbirinden ayıran ve hukuki bir kimlik kazandıran kişinin isim ve soyisminin bulunmasıdır. Ancak bireyin isim hakkı doğumla birlikte nüfusa kaydolurken kendisine ailesi tarafından konulan bir isimle sağlanmaktadır. Kişiye bu kadar sıkı sıkıya bağlı olan bir hakkı kendisinin belirlememesi ilerideki zamanlarda bunu değiştirmek istemesine neden olmaktadır. Ailelerin koymuş olduğu isim ile tüm hayatını geçirecek olan birey için kendi vermediği bir kararı değiştirmesinin yolunu kanun koyucu Türk Medeni Kanunu’nda 27. Madde’de şu şekilde düzenlemiştir: ‘’Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.’’ Ancak burada haklı neden kavramı ucu açık şekilde bırakılmakla birlikte kanun koyucu bunu bilinçli olarak tercih etmektedir. Dava süreçlerinde sıkça karşılaşılan birkaç haklı nedeni sıralamak gerekirse; kişinin isminin komik, gülünç bulunması, telaffuzunun zor olması, ismin geçmişte üzücü ve kötü bir olayla hatırlanması, ismin aynı zamanda tanınan bir terör örgütü elebaşına veya bir suçluya da ait olması, kişinin çevresi tarafından kimliğinde yazan isimden başka bir isimle tanınıyor olması, kişinin isim ve soyismine karşı ruhsal aidiyet hissetmemesi, nüfusta kayıtlı ismin doğru yazılmamış olması, harfin eksik olması veya ikinci adın yazılmamış olması gibi bir çok neden ileri sürülebilmektedir. Bu dava çekişmesiz yargı işi olması sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmektedir. Çekişmesiz yargı işlerinde basit yargılama usulü uygulanması dolayısıyla hızlıca sonuçlanabilecek bir dava türüdür.  
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2023 - Cuma

İsim Soy İsim Değişikliği Davası

Bireyleri toplum içerisinde birbirinden ayıran ve hukuki bir kimlik kazandıran kişinin isim ve soyisminin bulunmasıdır. Ancak bireyin isim hakkı doğumla birlikte nüfusa kaydolurken kendisine ailesi tarafından konulan bir isimle sağlanmaktadır. Kişiye bu kadar sıkı sıkıya bağlı olan bir hakkı kendisinin belirlememesi ilerideki zamanlarda bunu değiştirmek istemesine neden olmaktadır. Ailelerin koymuş olduğu isim ile tüm hayatını geçirecek olan birey için kendi vermediği bir kararı değiştirmesinin yolunu kanun koyucu Türk Medeni Kanunu’nda 27. Madde’de şu şekilde düzenlemiştir:

‘’Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.’’

Ancak burada haklı neden kavramı ucu açık şekilde bırakılmakla birlikte kanun koyucu bunu bilinçli olarak tercih etmektedir.

Dava süreçlerinde sıkça karşılaşılan birkaç haklı nedeni sıralamak gerekirse; kişinin isminin komik, gülünç bulunması, telaffuzunun zor olması, ismin geçmişte üzücü ve kötü bir olayla hatırlanması, ismin aynı zamanda tanınan bir terör örgütü elebaşına veya bir suçluya da ait olması, kişinin çevresi tarafından kimliğinde yazan isimden başka bir isimle tanınıyor olması, kişinin isim ve soyismine karşı ruhsal aidiyet hissetmemesi, nüfusta kayıtlı ismin doğru yazılmamış olması, harfin eksik olması veya ikinci adın yazılmamış olması gibi bir çok neden ileri sürülebilmektedir.

Bu dava çekişmesiz yargı işi olması sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmektedir. Çekişmesiz yargı işlerinde basit yargılama usulü uygulanması dolayısıyla hızlıca sonuçlanabilecek bir dava türüdür.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.