Çevre örgütü Greenpeace, plastik atıklarını ayrıştırmakla, farklı çöp kutularına atmakla, geri dönüşüme önemli bir katkı sunulmadığını, bu yöntemle dünyada plastik atıkların yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğünü bildirdi. Örgüt, bugünkü rakamlar ışığında plastik krizinden geri dönüşümle çıkılamayacağının altını çizerken, bunun önüne geçilmediği takdirde plastik endüstrisinin plastik üretimini 2050’ye kadar 3 katına çıkarabileceğine dikkat çekiyor.
Evet, güçlü bir Küresel Plastik Anlaşması’na ihtiyaç var. 2024’te sona ermesi planlanan Küresel Plastik Anlaşması müzakereleri hükümetler arasında devam ediyor. Müzakerelerde sıradaki toplantıya sayılı günler kaldı. Çevre örgütlerine göre, bu anlaşma, dünyayı plastiksiz bir geleceğe doğru taşıma potansiyeline sahip. İşte bu yüzden bu fırsat kaçırılmamalıdır. Çünkü güçlü bir plastik anlaşması hem bugün hem de gelecek nesiller için daha demiz, daha güvenli bir dünya anlamına geliyor.
Şurası bir gerçek ki, dünyamızı, çevremizi hoyratça kullanıyoruz. Etrafımızı temiz tutmuyoruz, doğamıza saygı göstermiyoruz. Akdeniz sahillerinden ta dünyanın öteki ucundaki Antarktika’nın ücra köşelerine kadar plastik kirliliği yaşıyoruz. Bu ürünler insan sağlığını etkiliyor, hayvanlara zarar veriyor, iklim krizini derinleştiriyor. Bilimsel araştırmalar, mikroplastiğin tabağımızdaki yemeğin baharatı, soluduğumuz havanın bir parçası haline geldiğini gösteriyor.
Egemen okurları hatırlar. Geçen yıl, İngiltere’den getirilen tonlarca plastik atığın, Sofulu Çöplüğü’ne bırakıldığını, kamuoyu ilk kez “Kulis” köşesinden duydu, okudu. Sonra ülke gündemine yayıldı bu haber. Daha temiz, daha güvenli bir gelecek için, dilerim ki, güçlü bir Küresel Plastik Anlaşması üzerinde hükümetler bir anlaşmaya varır.
Anasayfa
Yazarlar
ÖZLEM ÖZGEÇ
Yazı Detayı
Bu yazı 307+ kez okundu.
Plastik kirliliği her yerde
Çevre örgütü Greenpeace, plastik atıklarını ayrıştırmakla, farklı çöp kutularına atmakla, geri dönüşüme önemli bir katkı sunulmadığını, bu yöntemle dünyada plastik atıkların yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğünü bildirdi. Örgüt, bugünkü rakamlar ışığında plastik krizinden geri dönüşümle çıkılamayacağının altını çizerken, bunun önüne geçilmediği takdirde plastik endüstrisinin plastik üretimini 2050’ye kadar 3 katına çıkarabileceğine dikkat çekiyor.
Evet, güçlü bir Küresel Plastik Anlaşması’na ihtiyaç var. 2024’te sona ermesi planlanan Küresel Plastik Anlaşması müzakereleri hükümetler arasında devam ediyor. Müzakerelerde sıradaki toplantıya sayılı günler kaldı. Çevre örgütlerine göre, bu anlaşma, dünyayı plastiksiz bir geleceğe doğru taşıma potansiyeline sahip. İşte bu yüzden bu fırsat kaçırılmamalıdır. Çünkü güçlü bir plastik anlaşması hem bugün hem de gelecek nesiller için daha demiz, daha güvenli bir dünya anlamına geliyor.
Şurası bir gerçek ki, dünyamızı, çevremizi hoyratça kullanıyoruz. Etrafımızı temiz tutmuyoruz, doğamıza saygı göstermiyoruz. Akdeniz sahillerinden ta dünyanın öteki ucundaki Antarktika’nın ücra köşelerine kadar plastik kirliliği yaşıyoruz. Bu ürünler insan sağlığını etkiliyor, hayvanlara zarar veriyor, iklim krizini derinleştiriyor. Bilimsel araştırmalar, mikroplastiğin tabağımızdaki yemeğin baharatı, soluduğumuz havanın bir parçası haline geldiğini gösteriyor.
Egemen okurları hatırlar. Geçen yıl, İngiltere’den getirilen tonlarca plastik atığın, Sofulu Çöplüğü’ne bırakıldığını, kamuoyu ilk kez “Kulis” köşesinden duydu, okudu. Sonra ülke gündemine yayıldı bu haber. Daha temiz, daha güvenli bir gelecek için, dilerim ki, güçlü bir Küresel Plastik Anlaşması üzerinde hükümetler bir anlaşmaya varır.
Ekleme
Tarihi: 02 Kasım 2023 - Perşembe
Plastik kirliliği her yerde
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.