Çocuğu araya almak aileyi yıpratıyor!

SAĞLIK-YAŞAM 31.10.2025 - 12:11, Güncelleme: 31.10.2025 - 12:11 572 kez okundu.
 

Çocuğu araya almak aileyi yıpratıyor!

Anne ve babanın arasındaki ilişki çatışmalarına bazen çocukların dahil edildiğini belirten uzmanlar, aile içindeki dengenin bozulduğunu söylüyor.
Bu durumun ‘üçgenleşme’ olarak adlandırıldığını dile getiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Eşler arasındaki ilişki bu sayede kısmen de olsa stabil olurken, çocuğun ruhsal büyüme süreci rotasından sapar.” dedi. Ebeveynlerin kendi aralarındaki sorunları çözememesi durumunda, çocuğun bu stresli ilişki içinde hakem rolü üstlenmesinin iç içe geçmiş bir aile yapısına neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eryılmaz, sağlıklı bir aile yapısının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdi. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, anne-baba arasındaki çatışmalarda çocuğun araya girmesinin aile dinamiğine ve çocuğun ruhsal gelişimine etkileri hakkında bilgi verdi. Çocukların anne ile baba arasına girmesi, ruhsal büyüme sürecini rotasından saptırıyor! Çocukların hakem rolü üstlendiği ilişkilerin aile dinamiklerini daha sağlıksız bir yapılanmaya sürükleyeceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Anne ile babanın arasına giren çocuk üçgenleşmeye neden olur.” dedi. Üçgenleşmenin ilk defa M. Bowen tarafından tanımlandığını aktaran Prof. Dr. Eryılmaz, “İki kişinin çatışmalı ilişkilerini çözememeleri durumunda ya da aralarında ilişki stresi olduğunda, bu strese katlanmanın tek yolu araya çocuğun girmesiyle mümkün olur. Eşler arasındaki ilişki bu sayede kısmen de olsa stabil olurken, çocuğun ruhsal büyüme süreci rotasından sapar.” şeklinde konuştu. Üçgenleşmede kalan çocuklar köken aileden ayrılamayabiliyor!  Çocuğun sistemde kalmasının isteneceğini dile getiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çocuk da buradan çıkma kaygısı içinde olacağından çoğu bu durumdaki ailelerde içe içe geçmişlik ortaya çıkar.” dedi. İç içe geçmiş ailelerde sınırların olduğundan daha katı olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Eryılmaz, şunları söyledi: “Aileden birinin farklılaşmasına daha az tahammül edilir. Bu da kendi duygularını yönetemeyen bireylerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca üçgenleşmede kalan bu çocukların gelecekte benzer ilişki tarzlarını seçmelerine ya da başka bir aile kurmalarına rağmen köken aileden ayrılması gereken dozda ayrılamamalarına sık rastlanır.” Ailede sınırlar ve açık iletişim olmalı!  Sağlıklı bir aile yapısının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Ailede ebeveyn alt sistemi, eş alt sistemi ve çocuk alt sistemi gibi bir yapının olması; bu yapının sınırlarının olması, üçgenleşmelerin olmaması, iletişimin açık olması, koalisyonların olmaması, rollerin belirgin olması daha sağlıklı aile yapısı için önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı. 
Anne ve babanın arasındaki ilişki çatışmalarına bazen çocukların dahil edildiğini belirten uzmanlar, aile içindeki dengenin bozulduğunu söylüyor.

Bu durumun ‘üçgenleşme’ olarak adlandırıldığını dile getiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Eşler arasındaki ilişki bu sayede kısmen de olsa stabil olurken, çocuğun ruhsal büyüme süreci rotasından sapar.” dedi. Ebeveynlerin kendi aralarındaki sorunları çözememesi durumunda, çocuğun bu stresli ilişki içinde hakem rolü üstlenmesinin iç içe geçmiş bir aile yapısına neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eryılmaz, sağlıklı bir aile yapısının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, anne-baba arasındaki çatışmalarda çocuğun araya girmesinin aile dinamiğine ve çocuğun ruhsal gelişimine etkileri hakkında bilgi verdi.

Çocukların anne ile baba arasına girmesi, ruhsal büyüme sürecini rotasından saptırıyor!

Çocukların hakem rolü üstlendiği ilişkilerin aile dinamiklerini daha sağlıksız bir yapılanmaya sürükleyeceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Anne ile babanın arasına giren çocuk üçgenleşmeye neden olur.” dedi.

Üçgenleşmenin ilk defa M. Bowen tarafından tanımlandığını aktaran Prof. Dr. Eryılmaz, “İki kişinin çatışmalı ilişkilerini çözememeleri durumunda ya da aralarında ilişki stresi olduğunda, bu strese katlanmanın tek yolu araya çocuğun girmesiyle mümkün olur. Eşler arasındaki ilişki bu sayede kısmen de olsa stabil olurken, çocuğun ruhsal büyüme süreci rotasından sapar.” şeklinde konuştu.

Üçgenleşmede kalan çocuklar köken aileden ayrılamayabiliyor! 

Çocuğun sistemde kalmasının isteneceğini dile getiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çocuk da buradan çıkma kaygısı içinde olacağından çoğu bu durumdaki ailelerde içe içe geçmişlik ortaya çıkar.” dedi.

İç içe geçmiş ailelerde sınırların olduğundan daha katı olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Eryılmaz, şunları söyledi:

“Aileden birinin farklılaşmasına daha az tahammül edilir. Bu da kendi duygularını yönetemeyen bireylerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca üçgenleşmede kalan bu çocukların gelecekte benzer ilişki tarzlarını seçmelerine ya da başka bir aile kurmalarına rağmen köken aileden ayrılması gereken dozda ayrılamamalarına sık rastlanır.”

Ailede sınırlar ve açık iletişim olmalı! 

Sağlıklı bir aile yapısının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Ailede ebeveyn alt sistemi, eş alt sistemi ve çocuk alt sistemi gibi bir yapının olması; bu yapının sınırlarının olması, üçgenleşmelerin olmaması, iletişimin açık olması, koalisyonların olmaması, rollerin belirgin olması daha sağlıklı aile yapısı için önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.