Çocuklar bu yöntemle matematiği sevecek

EĞİTİM 22.09.2025 - 14:29, Güncelleme: 22.09.2025 - 14:29 126 kez okundu.
 

Çocuklar bu yöntemle matematiği sevecek

Matematik çocukların okulda en çok zorlandıkları derslerden birisi. Ancak ilköğretim düzeyinde uygulanan bir yöntem çocukların matematiği sevmesini ve daha kolay öğrenmesini sağlıyor.
Montessori yöntemi çocukların matematiği sevmesini ve daha kolay öğrenmesini sağlıyor. Bu yöntemde çocuklar somut materyallerle, yaşayarak öğreniyor. Montessori modeliyle çocukların bireysel öğrenme hızına ve deneyimlerine odaklanan özel bir matematik eğitimi sunuluyor. İlkokul düzeyinde nadir olarak uygulanan Montessori eğitim modeli, Denizli’de Özel Çamlık Bilgi Bahçesi Eğitim Kurumları’nda başarıyla uygulanıyor. Özellikle matematik derslerinde etkili sonuçlar veren bu yöntemle, çocuklar dersi severek öğreniyor, konuları hayatla ilişkilendirerek kalıcı bilgiler ediniyor. Kurumun deneyimli Sınıf Öğretmeni Kahraman Karaçolak, yaklaşık 10 yıldır derslerini Montessori felsefesine uygun materyallerle işlediğini belirtiyor. Karaçolak’a göre bu yöntem, çocukların dikkatini derse çekerken, öğrenmelerini somutlaştırarak kalıcılığı da artırıyor. “Matematiği Sevdirmek Temel Amacımız” Bilgi Bahçesi’nde uygulanan eğitim modeli ile ilgili bilgi veren Karaçolak, “Ders süresi 30 dakikaysa, öğrencinin 30 dakika boyunca derste kalmasını, dikkatini vermesini sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için materyaller kullanıyoruz. Özellikle matematikte Montessori modeline önem veriyoruz. Çünkü soyut bir dersi somutlaştırmak çocuklar için büyük fark yaratıyor,” dedi. Matematik derslerinde çocuklara sadece sembollerle değil, somut materyallerle öğrenme fırsatı sunduklarını belirten Karaçolak, “Mesela '3' rakamını yazdığımızda çocuğun zihninde bir harf mi canlanıyor, yoksa üç nesne mi? Biz nesnelerin canlanmasını istiyoruz. Rakamlar sadece yazı değil, sayılarla ilişkili gerçek nesneleri de temsil etmeli. Böylece çocuklar matematiği dokunarak, görerek ve işiterek, yani tüm duyularını kullanarak öğreniyor,” ifadelerini kullandı. Eğitimde Montessori Yaklaşımı Uygulanıyor Bilgi Bahçesi Eğitim Kurumu'nda Montessori yaklaşımı ana sınıfından itibaren uygulanıyor. Çocuklara belli sayıda materyale dokunma, onları gözlemleme, hacimsel ve boyutsal ilişkileri kurma imkânı sunuluyor. Karaçolak, “Biz çocukları pasif dinleyici değil, aktif öğrenen olarak eğitiyoruz. Her şeyi çocuğun yapmasını istiyoruz. Deneme-yanılma yoluyla öğrenmesi için fırsatlar tanıyoruz,” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni eğitim vizyonu olan “Maarif Modeli”nin temelinde de benzer bir anlayış olduğunu hatırlatan Karaçolak, “Bu modelde çocuk eğitim sürecinin merkezine alınır. Aynı yaklaşımı biz de yıllardır uyguluyoruz,” diye konuştu. “Matematik Hayatın İçinde, Korkulacak Bir Şey Değil” Öğrenciler arasında matematiğe karşı yaygın bir ön yargı olduğuna dikkat çeken Karaçolak, bu korkunun yersiz olduğunu vurguladı: “Matematik aslında hayatın ta kendisi. Hava iyiyken işe 20 dakikada, yağmurluyken 30 dakikada gidiyoruz. Bu bile oran-orantı konusudur. Biz, dersleri bu tür örneklerle hayatla ilişkilendirerek işliyoruz. Matematiğin sayılardan ibaret olmadığını, bir düşünme ve çözüm üretme biçimi olduğunu anlatıyoruz.” Sınavlara Değil, Hayata Hazırlık Matematik öğretiminin sadece sınav başarısı için değil, günlük yaşamda karşılaşılan sorunları çözebilme becerisi kazandırmak açısından da önemli olduğuna vurgu yapan Kahraman Karaçolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “3. sınıf öğrencisini sınava sokup, ‘şu kadar doğrun, şu kadar yanlışın var’ demek faydadan çok zarar verebilir. Bizim hedefimiz, problem çözme becerisi kazandırmak. Bu, çocuğun sadece sınavlarda değil, hayatın her alanında karşılaştığı sorunları çözmesine katkı sağlar. Yeni nesil sorular da bunu gerektiriyor zaten: okuma, anlama, verileri değerlendirme ve çözüm üretme.” Velilere ve Öğrencilere Çağrı: “Matematik Sevdirilerek Öğretilmeli” Özel Çamlık Bilgi Bahçesi’nin kurucusu Gül Aydın ise, Montessori felsefesini merkeze alarak ilkokul düzeyinde öğrencilerin matematiğe olan ilgisini artırmayı, onlara sağlam bir akademik temel kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. Aydın, özellikle velilere seslenerek şu çağrıda bulundu: “Çocuklar küçük yaşta matematiği sevmezse, ileride zorlanıyorlar. Bu yüzden ilkokulda temellerin doğru atılması şart. Montessori yaklaşımıyla biz bunu başarıyoruz. Denizli’de bu modeli ilkokul düzeyinde uygulayan sayılı kurumlardan biriyiz. Amacımız, çocuklara matematiği sevdirmek ve hayatlarına katmalarını sağlamak.” Montessori yaklaşımı nedir? Montessori yaklaşımı, çocukların bireysel gelişimini esas alan, materyallerle ve çoklu duyularla desteklenen bir eğitim felsefesidir. Özel Çamlık Bilgi Bahçesi, bu modeli Denizli’de ilkokul seviyesinde uygulayan öncü kurumlardan birisi. Montessori yöntemi, çocuklara araştırma yapma, deneme yoluyla öğrenme, hata yapma ve hatalarını kendi başlarına fark edip düzeltme fırsatları sunar. Bu sayede eğitim, çocuğun yaşantısını zenginleştiren, deneyimlerini derinleştiren bir süreç haline gelir. Bilgiler, çocukların anlayabileceği somutlukta sunulur; ezbere dayalı değil, deneyime ve gözleme dayalı öğrenme teşvik edilir. Duyulara hitap eden özel materyallerle çocukların öğrenme süreci desteklenir. Çocuklara rahat, özgür ve keşfetmeye açık bir öğrenme ortamı sağlanarak onların içsel motivasyonla öğrenmeleri hedeflenir.
Matematik çocukların okulda en çok zorlandıkları derslerden birisi. Ancak ilköğretim düzeyinde uygulanan bir yöntem çocukların matematiği sevmesini ve daha kolay öğrenmesini sağlıyor.

Montessori yöntemi çocukların matematiği sevmesini ve daha kolay öğrenmesini sağlıyor. Bu
yöntemde çocuklar somut materyallerle, yaşayarak öğreniyor. Montessori modeliyle
çocukların bireysel öğrenme hızına ve deneyimlerine odaklanan özel bir matematik eğitimi
sunuluyor.
İlkokul düzeyinde nadir olarak uygulanan Montessori eğitim modeli, Denizli’de Özel Çamlık
Bilgi Bahçesi Eğitim Kurumları’nda başarıyla uygulanıyor. Özellikle matematik derslerinde
etkili sonuçlar veren bu yöntemle, çocuklar dersi severek öğreniyor, konuları hayatla
ilişkilendirerek kalıcı bilgiler ediniyor.
Kurumun deneyimli Sınıf Öğretmeni Kahraman Karaçolak, yaklaşık 10 yıldır derslerini
Montessori felsefesine uygun materyallerle işlediğini belirtiyor. Karaçolak’a göre bu yöntem,
çocukların dikkatini derse çekerken, öğrenmelerini somutlaştırarak kalıcılığı da artırıyor.
“Matematiği Sevdirmek Temel Amacımız”
Bilgi Bahçesi’nde uygulanan eğitim modeli ile ilgili bilgi veren Karaçolak, “Ders süresi 30
dakikaysa, öğrencinin 30 dakika boyunca derste kalmasını, dikkatini vermesini sağlamaya
çalışıyoruz. Bunun için materyaller kullanıyoruz. Özellikle matematikte Montessori modeline
önem veriyoruz. Çünkü soyut bir dersi somutlaştırmak çocuklar için büyük fark yaratıyor,”
dedi.
Matematik derslerinde çocuklara sadece sembollerle değil, somut materyallerle öğrenme
fırsatı sunduklarını belirten Karaçolak, “Mesela '3' rakamını yazdığımızda çocuğun zihninde
bir harf mi canlanıyor, yoksa üç nesne mi? Biz nesnelerin canlanmasını istiyoruz. Rakamlar
sadece yazı değil, sayılarla ilişkili gerçek nesneleri de temsil etmeli. Böylece çocuklar
matematiği dokunarak, görerek ve işiterek, yani tüm duyularını kullanarak öğreniyor,”
ifadelerini kullandı.
Eğitimde Montessori Yaklaşımı Uygulanıyor
Bilgi Bahçesi Eğitim Kurumu'nda Montessori yaklaşımı ana sınıfından itibaren uygulanıyor.
Çocuklara belli sayıda materyale dokunma, onları gözlemleme, hacimsel ve boyutsal ilişkileri
kurma imkânı sunuluyor. Karaçolak, “Biz çocukları pasif dinleyici değil, aktif öğrenen olarak
eğitiyoruz. Her şeyi çocuğun yapmasını istiyoruz. Deneme-yanılma yoluyla öğrenmesi için
fırsatlar tanıyoruz,” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni eğitim vizyonu olan “Maarif Modeli”nin temelinde de benzer
bir anlayış olduğunu hatırlatan Karaçolak, “Bu modelde çocuk eğitim sürecinin merkezine
alınır. Aynı yaklaşımı biz de yıllardır uyguluyoruz,” diye konuştu.
“Matematik Hayatın İçinde, Korkulacak Bir Şey Değil”

Öğrenciler arasında matematiğe karşı yaygın bir ön yargı olduğuna dikkat çeken Karaçolak,
bu korkunun yersiz olduğunu vurguladı:
“Matematik aslında hayatın ta kendisi. Hava iyiyken işe 20 dakikada, yağmurluyken 30
dakikada gidiyoruz. Bu bile oran-orantı konusudur. Biz, dersleri bu tür örneklerle hayatla
ilişkilendirerek işliyoruz. Matematiğin sayılardan ibaret olmadığını, bir düşünme ve çözüm
üretme biçimi olduğunu anlatıyoruz.”
Sınavlara Değil, Hayata Hazırlık
Matematik öğretiminin sadece sınav başarısı için değil, günlük yaşamda karşılaşılan sorunları
çözebilme becerisi kazandırmak açısından da önemli olduğuna vurgu yapan Kahraman
Karaçolak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“3. sınıf öğrencisini sınava sokup, ‘şu kadar doğrun, şu kadar yanlışın var’ demek faydadan
çok zarar verebilir. Bizim hedefimiz, problem çözme becerisi kazandırmak. Bu, çocuğun
sadece sınavlarda değil, hayatın her alanında karşılaştığı sorunları çözmesine katkı sağlar.
Yeni nesil sorular da bunu gerektiriyor zaten: okuma, anlama, verileri değerlendirme ve
çözüm üretme.”
Velilere ve Öğrencilere Çağrı: “Matematik Sevdirilerek Öğretilmeli”
Özel Çamlık Bilgi Bahçesi’nin kurucusu Gül Aydın ise, Montessori felsefesini merkeze
alarak ilkokul düzeyinde öğrencilerin matematiğe olan ilgisini artırmayı, onlara sağlam bir
akademik temel kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. Aydın, özellikle velilere seslenerek şu
çağrıda bulundu:
“Çocuklar küçük yaşta matematiği sevmezse, ileride zorlanıyorlar. Bu yüzden ilkokulda
temellerin doğru atılması şart. Montessori yaklaşımıyla biz bunu başarıyoruz. Denizli’de bu
modeli ilkokul düzeyinde uygulayan sayılı kurumlardan biriyiz. Amacımız, çocuklara
matematiği sevdirmek ve hayatlarına katmalarını sağlamak.”
Montessori yaklaşımı nedir?
Montessori yaklaşımı, çocukların bireysel gelişimini esas alan, materyallerle ve çoklu
duyularla desteklenen bir eğitim felsefesidir. Özel Çamlık Bilgi Bahçesi, bu modeli
Denizli’de ilkokul seviyesinde uygulayan öncü kurumlardan birisi.
Montessori yöntemi, çocuklara araştırma yapma, deneme yoluyla öğrenme, hata yapma ve
hatalarını kendi başlarına fark edip düzeltme fırsatları sunar. Bu sayede eğitim, çocuğun
yaşantısını zenginleştiren, deneyimlerini derinleştiren bir süreç haline gelir.
Bilgiler, çocukların anlayabileceği somutlukta sunulur; ezbere dayalı değil, deneyime ve
gözleme dayalı öğrenme teşvik edilir. Duyulara hitap eden özel materyallerle çocukların
öğrenme süreci desteklenir. Çocuklara rahat, özgür ve keşfetmeye açık bir öğrenme ortamı
sağlanarak onların içsel motivasyonla öğrenmeleri hedeflenir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.