EKONOMİK KRİZ GENÇLERİ ÜNİVERSİTEDEN KOPARIYOR!

Üniversitelerde yeni akademik yılın başlamasına kısa süre kala, yapılan bir araştırma ekonomik krizin gençleri üniversiteden kopardığını ortaya koydu.

Eğitim-İş’in İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaptığı araştırma, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında eğitimi terk eden gençlerin oranının en yüksek olduğu ülke konumunda bulunduğunu gösteriyor. KYK yurtlarının yetersizliği nedeniyle öğrencilerin özel yurt veya ev tutmak zorunda kalıyor. Ev kiralamak durumunda kalan bir öğrenci için başlangıç maliyetinde evin bir kira tutarında depozitosu ve her ay ödenecek faturalar da yer aldığı için ilk ayda yapılacak harcama her 3 ilde de 105 bin liranın üstünde. Aylık sabit harcama tutarı ise en düşük 46 bin 900 lira. Özel yurtta kalan bir öğrenci için okulun açıldığı ay yapılacak harcamanın tutarı da yine her 3 il için 80 bin liranın üstünde hesaplanırken, her ay yapılması gereken sabit harcama ise en az 48 bin lira. Eğitim-İş, araştırmayla ilgili, “Bu maliyete katlanmak birçok aile için imkânsız olduğundan eğitimi erken terk etmek tercih değil mecburiyet haline gelmektedir” açıklamasını yaptı. …………….. Üniversitelerde yeni akademik yılın başlamasına kısa süre kala, yapılan bir araştırma ekonomik krizin gençleri üniversiteden kopardığını ortaya koydu. Eğitim-İş’in İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaptığı araştırma, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında eğitimi terk eden gençlerin oranının en yüksek olduğu ülke konumunda bulunduğunu gösteriyor. Eğitim-İş, araştırmayla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında eğitimi erken terk eden gençlerin oranının en yüksek olduğu ülkedir. Bunun temel gerekçesi ise ekonomik imkansızlıklardır. Son dönemde yaşanan ekonomik krizin üniversite öğrencilerine olan etkisini görebilmek için üç büyük ilimiz olan Ankara, İstanbul ve İzmir’de bir üniversite öğrencisinin üniversiteye başladığında ve sonrasında her ay katlanmak zorunda olduğu en düşük harcama tutarını hesapladık. Şehir dışında üniversite okumak zorunda kalan bir öğrencinin barınma, yemek, ulaşım, kırtasiye, teknoloji, sosyal aktivite, kitap masraflarının dikkate alındığı hesaplamada üniversite okumanın zorluğuna dair elde ettiğimiz sonuçların bazıları aşağıdaki gibidir. •⁠  ⁠Özel yurtta kalan bir öğrenci için okulun açıldığı ay yapılacak harcamanın tutarı üç büyük il için 80.000 TL’nin üstünde olurken her ay yapılması gereken sabit harcama en az 48.030 TL’dir.  •⁠  ⁠Ev kiralamak durumunda kalan bir öğrenci için başlangıç maliyetinde evin bir kira tutarında depozitosu ve her ay ödenecek faturalar da yer aldığı için ilk ayda yapılacak harcama üç ilde de 105.000 TL’nin üstünde, aylık sabit harcama tutarı ise en düşük 46.900 TL’dir. KYK yurtlarının kapasitesi 4 öğrenciden sadece 1’i için barınma imkânı sunduğu için yetersizdir. Bu nedenle öğrenciler özel yurt veya ev kirasının eklenmesiyle asgari ücretin iki katından fazla olduğu görülen aylık sabit maliyet ile eğitime devam etmek zorunda kalmaktadır. Bu maliyete katlanmak birçok aile için imkânsız olduğundan eğitimi erken terk etmek tercih değil mecburiyet haline gelmektedir.  Eğitim-İş olarak; siyasi iktidarın yanlış politikaları ile yaratılan ekonomik krizin bedelinin halka, gençlere ve çocuklara ödetilmeye çalışıldığının farkındayız. Öyle ki bu politikalar, en temel haklardan biri olan eğitimin ulaşılmaz hale gelmesine genç işsizliğinin artmasına, gençlerin ve çocukların gelecek beklentilerini kaybetmesine, karamsarlaşmasına neden olmaktadır. Eğitim bir ülkenin ayakta kalabilmesini ve ilerleyebilmesini sağlayan yegane güçtür. Bizler siyasi politikalarla bilerek yok edilmeye çalışılan, bu uğurda ekonomik krizin her yönüyle etkisi altında bırakılan laik, bilimsel, çağdaş eğitimi yok etmenize, gençlerin eğitim haklarını ellerinden almanıza izin vermeyeceğiz”