"ÖĞRETMENE HAK YOK, SOPA VAR TEHDİT VAR"

GÜNDEM 02.07.2024 - 15:55, Güncelleme: 02.07.2024 - 15:55 3541+ kez okundu.
 

"ÖĞRETMENE HAK YOK, SOPA VAR TEHDİT VAR"

Tüm Engellemelere Rağmen Öğretmenler Meslek Kanuna Karşı Meclis Önünde Ses Yükseltti
Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde toplanan eğitimciler, hükümetin gündemine aldığı ve tartışmalara yol açan "Öğretmenlik Meslek Kanunu" teklifini protesto etti. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Bu kanun, öğretmeni mesleksizleştirme kanunudur. Öğretmene mobbing kanunudur. Öğretmenin mesleğini bitirme kanunudur. Öğretmene hak yok, öğretmene sopa var, tehdit var. Bu, AKP iiiiktidarının kendi memurunu yaratma projesidir" dedi.kanun teklifini "öğretmenleri mesleksizleştirme" girişimi olarak nitelendirerek sert eleştirilerde bulundu. Kadem Özbay, kanun teklifinin "öğretmene mobbing" uygulamaları getireceğini, öğretmenlerin mesleklerini icra edemez hale getirileceğini belirtti. Sarayda hazırlanan ve Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ettiği kanunun, öğretmenlerin haklarını yok saydığını ve onlara yönelik tehditler içerdiğini vurguladı. "ATATÜRK' SÜZ GERİCİ MÜFREDAT İSTEMİYORUZ" Eyleme katılan öğretmenler ve sendika üyeleri, "Yusuf Tekin istifa, sabrımızı taşırma", "Atatürk'süz müfredat istemiyoruz", "Gerici müfredat istemiyoruz" gibi sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi. TBMM'ye kadar gelen öğretmenler, kanun teklifinin halkın taleplerini dikkate almadan ve yeterli şeffaflık gözetilmeden hazırlandığını savundu. Kadem Özbay, konuşmasında milletvekillerine de seslenerek, kanunun yasalaşması için demokratik süreçlerin göz ardı edildiğini ve muhalefetin dışlandığını ifade etti. "Bu kanun, AKP iktidarının kendi memurunu yaratma projesidir" diyen Özbay, hükümetin öğretmenlere yönelik politikalarını sert bir dille eleştirdi. Eylem, Meclis'in tüm halka açık olduğu zamanlarda bile öğretmenlere yönelik barikatlar kurulmasıyla da dikkat çekti. Öğretmenler, haklarını savunmak ve taleplerini dile getirmek amacıyla TBMM önünde bir araya gelmeye devam edeceklerini belirttiler. "MECLİSİN ÖNÜNDE ÖĞRETMENLERE BARİKAT KURULUYOR" Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay yaptığı açıklamada: "Buradaki milletvekilleri maaş alıyorlar, bunun karşılığı bu ülkedeki insanların hakları ve talepleriyle ilgili yasa düzenlemek. Milli Eğitim Bakanı'nın da itiraf ettiği üzere, bu yasa sarayda hazırlandı. Buradan milletvekillerine diyorum ki; bu kanuna el kaldır, indirden öteye geçmeyenler en azından kendi görevinizi hatırlayın. Dünyanın her yerinde Meclis tüm halka açıkken, bugün Meclis'in önünde öğretmenlere barikat kuruluyor. Bu barikatları kabul etmiyoruz. Öğretmenler odasını hayatında bir kez bile görmeyenler, öğretmenlerin sorunlarını bir kez bile dinlemeyenler, öğretmenlerin haklarını gasp ediyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Burası öğretmenler odasıdır, biz buradayız.Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dayatılan ve kabul edilmesi mümkün olmayan 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. Anayasa Mahkemesi kısmi iptal kararı verdiği bu kanun teklifini, sarayın arka odalarında hazırlanmış olarak görüyoruz. Bu kanun teklifi, öğretmenlerimizin adını taşıyan ancak fikirlerini ve taleplerini yok sayan, haklarını gasp eden bir düzenlemedir" dedi.    "ANAYASANIN 6.VE 7. MADDELERİ AÇIKÇA İHLAL EDİLMİŞTİR" Özbay, öğretmenlik meslek kanun teklifinin usul ve şekil yönünden Anayasaya aykırı olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Bir tasarı ya da teklifin kanun kimliğini kazanması ancak Meclis'te mümkündür. Bugün ise Meclis kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olarak yürütmenin egemenliğindedir. Bakan Tekin’in kanunla ilgili çalışmaların Külliyede yapıldığı itirafı bunu doğrular niteliktedir. Egemenlik ve yasama yetkisini düzenleyen Anayasanın 6. ve 7. Maddeleri açıkça ihlal edilmiştir.Demokratik bir hukuk devletinde kanun yapma sürecine hiç benzemeyen bir yöntemle, kamuoyu bilgilendirilmeden, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri ve eleştirileri dikkate alınmadan, diğer kanun maddeleriyle çelişkisi incelenmeden, Anayasaya uygunluğu ele alınmadan Meclis’e getirilen bu teklif, yine adeta muhalefetten kaçırılarak, gece yarıları oldu bittilere getirilerek, ısrar, inat ve baskıyla yasalaştırılmak istenmektedir." "ÖĞRETMENLERİN EMEKLERİ HİÇE SAYILIYOR" Öğretmenlik meslek kanunun öğretmenlerin  kazanılmış haklarını gasp ettiğine vurgu yapan  Özbay, şöyle devam etti. "Öğretmenlerimizin özlük hakları, ekonomik durumları ve çalışma koşulları iyileştirilmek yerine, daha da kötüleştirilmekte ve mesleki saygınlıkları zedelenmektedir. Öğretmenler, fedakarlıkla ve özveriyle çalışarak, geleceğimizi şekillendiren bireyleri yetiştirmektedir. Ancak, bu kanun, öğretmenin diplomasını geçersiz kılan Milli Eğitim Akademisi garabetiyle onların emeklerini hiçe sayarak, motivasyonlarını ve mesleki onurlarını zedelemektedir. Eğitim fakültelerinde yıllarca emek vererek, bilgi ve beceri kazanan öğretmenlerimizin diplomaları, onların mesleki yeterliliklerinin ve uzmanlıklarının bir göstergesidir. Bu diplomaların yok sayılması, öğretmenlerimizin yıllarca süren emeklerinin ve eğitimlerinin hiçe sayılması anlamına gelir. Öğretmenlerimizin sahip olması gereken yeterlilikleri eğitim fakülteleri değil, akademi belirleyecek. Yani yeni bir vesayet kurumu yaratılacak. Öğretmen Akademisi tüm eğitim alanını vesayet altına alacak." "ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR" Öğretmenlik meslek kanunun, "eğitim ve eğitim emekçisi için sadece daha karanlık günlerin haberini vermektedir" diyen Özbay, "İktidarın öğretmenleri ayrıştırma ve öğretmenler odasını bir kez daha bölme planları, bu metinde vücut bulmuştur"dedi. Özbay: "Eğitim-İş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na sesleniyoruz: 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' derhal geri çekilmeli ve öğretmenlerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmelidir. Öğretmenlerimizin fikir ve talepleri dikkate alınmalı, onların sesine kulak verilmelidir. Öğretmenlerimizin özlük hakları, ekonomik durumları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Eğitimde liyakat, adalet ve eşitlik ilkeleri korunmalı, öğretmenlerimiz ideolojik ve siyasi baskılardan uzak tutulmalıdır.Başöğretmen Atatürk'ün yeni nesilleri emanet edecek kadar yücelttiği öğretmenliğin hak ettiği yere gelmesinin önündeki engelleri kaldırmak yerine, yeni engeller koyulmasına müsaade etmeyin. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na sesleniyoruz: Bizler, öğretmenlik mesleğimizin onuru ve saygınlığı için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın, çağdaş, demokratik ve bilimsel eğitim alması için, öğretmenlerimizin haklarını ve mesleki onurlarını savunacağız. Açıklamanın ardından, Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyeleriyle görüşmek üzere Meclis'e girdiler.
Tüm Engellemelere Rağmen Öğretmenler Meslek Kanuna Karşı Meclis Önünde Ses Yükseltti

Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde toplanan eğitimciler, hükümetin gündemine aldığı ve tartışmalara yol açan "Öğretmenlik Meslek Kanunu" teklifini protesto etti. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Bu kanun, öğretmeni mesleksizleştirme kanunudur. Öğretmene mobbing kanunudur. Öğretmenin mesleğini bitirme kanunudur. Öğretmene hak yok, öğretmene sopa var, tehdit var. Bu, AKP iiiiktidarının kendi memurunu yaratma projesidir" dedi.kanun teklifini "öğretmenleri mesleksizleştirme" girişimi olarak nitelendirerek sert eleştirilerde bulundu. Kadem Özbay, kanun teklifinin "öğretmene mobbing" uygulamaları getireceğini, öğretmenlerin mesleklerini icra edemez hale getirileceğini belirtti. Sarayda hazırlanan ve Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ettiği kanunun, öğretmenlerin haklarını yok saydığını ve onlara yönelik tehditler içerdiğini vurguladı.

"ATATÜRK' SÜZ GERİCİ MÜFREDAT İSTEMİYORUZ"

Eyleme katılan öğretmenler ve sendika üyeleri, "Yusuf Tekin istifa, sabrımızı taşırma", "Atatürk'süz müfredat istemiyoruz", "Gerici müfredat istemiyoruz" gibi sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi. TBMM'ye kadar gelen öğretmenler, kanun teklifinin halkın taleplerini dikkate almadan ve yeterli şeffaflık gözetilmeden hazırlandığını savundu. Kadem Özbay, konuşmasında milletvekillerine de seslenerek, kanunun yasalaşması için demokratik süreçlerin göz ardı edildiğini ve muhalefetin dışlandığını ifade etti. "Bu kanun, AKP iktidarının kendi memurunu yaratma projesidir" diyen Özbay, hükümetin öğretmenlere yönelik politikalarını sert bir dille eleştirdi. Eylem, Meclis'in tüm halka açık olduğu zamanlarda bile öğretmenlere yönelik barikatlar kurulmasıyla da dikkat çekti. Öğretmenler, haklarını savunmak ve taleplerini dile getirmek amacıyla TBMM önünde bir araya gelmeye devam edeceklerini belirttiler.

"MECLİSİN ÖNÜNDE ÖĞRETMENLERE BARİKAT KURULUYOR"

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay yaptığı açıklamada: "Buradaki milletvekilleri maaş alıyorlar, bunun karşılığı bu ülkedeki insanların hakları ve talepleriyle ilgili yasa düzenlemek. Milli Eğitim Bakanı'nın da itiraf ettiği üzere, bu yasa sarayda hazırlandı. Buradan milletvekillerine diyorum ki; bu kanuna el kaldır, indirden öteye geçmeyenler en azından kendi görevinizi hatırlayın. Dünyanın her yerinde Meclis tüm halka açıkken, bugün Meclis'in önünde öğretmenlere barikat kuruluyor. Bu barikatları kabul etmiyoruz. Öğretmenler odasını hayatında bir kez bile görmeyenler, öğretmenlerin sorunlarını bir kez bile dinlemeyenler, öğretmenlerin haklarını gasp ediyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Burası öğretmenler odasıdır, biz buradayız.Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dayatılan ve kabul edilmesi mümkün olmayan 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. Anayasa Mahkemesi kısmi iptal kararı verdiği bu kanun teklifini, sarayın arka odalarında hazırlanmış olarak görüyoruz. Bu kanun teklifi, öğretmenlerimizin adını taşıyan ancak fikirlerini ve taleplerini yok sayan, haklarını gasp eden bir düzenlemedir" dedi. 

 

"ANAYASANIN 6.VE 7. MADDELERİ AÇIKÇA İHLAL EDİLMİŞTİR"

Özbay, öğretmenlik meslek kanun teklifinin usul ve şekil yönünden Anayasaya aykırı olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Bir tasarı ya da teklifin kanun kimliğini kazanması ancak Meclis'te mümkündür. Bugün ise Meclis kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olarak yürütmenin egemenliğindedir. Bakan Tekin’in kanunla ilgili çalışmaların Külliyede yapıldığı itirafı bunu doğrular niteliktedir. Egemenlik ve yasama yetkisini düzenleyen Anayasanın 6. ve 7. Maddeleri açıkça ihlal edilmiştir.Demokratik bir hukuk devletinde kanun yapma sürecine hiç benzemeyen bir yöntemle, kamuoyu bilgilendirilmeden, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri ve eleştirileri dikkate alınmadan, diğer kanun maddeleriyle çelişkisi incelenmeden, Anayasaya uygunluğu ele alınmadan Meclis’e getirilen bu teklif, yine adeta muhalefetten kaçırılarak, gece yarıları oldu bittilere getirilerek, ısrar, inat ve baskıyla yasalaştırılmak istenmektedir."


"ÖĞRETMENLERİN EMEKLERİ HİÇE SAYILIYOR"

Öğretmenlik meslek kanunun öğretmenlerin  kazanılmış haklarını gasp ettiğine vurgu yapan  Özbay, şöyle devam etti. "Öğretmenlerimizin özlük hakları, ekonomik durumları ve çalışma koşulları iyileştirilmek yerine, daha da kötüleştirilmekte ve mesleki saygınlıkları zedelenmektedir. Öğretmenler, fedakarlıkla ve özveriyle çalışarak, geleceğimizi şekillendiren bireyleri yetiştirmektedir. Ancak, bu kanun, öğretmenin diplomasını geçersiz kılan Milli Eğitim Akademisi garabetiyle onların emeklerini hiçe sayarak, motivasyonlarını ve mesleki onurlarını zedelemektedir. Eğitim fakültelerinde yıllarca emek vererek, bilgi ve beceri kazanan öğretmenlerimizin diplomaları, onların mesleki yeterliliklerinin ve uzmanlıklarının bir göstergesidir. Bu diplomaların yok sayılması, öğretmenlerimizin yıllarca süren emeklerinin ve eğitimlerinin hiçe sayılması anlamına gelir. Öğretmenlerimizin sahip olması gereken yeterlilikleri eğitim fakülteleri değil, akademi belirleyecek. Yani yeni bir vesayet kurumu yaratılacak. Öğretmen Akademisi tüm eğitim alanını vesayet altına alacak."


"ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR"


Öğretmenlik meslek kanunun, "eğitim ve eğitim emekçisi için sadece daha karanlık günlerin haberini vermektedir" diyen Özbay, "İktidarın öğretmenleri ayrıştırma ve öğretmenler odasını bir kez daha bölme planları, bu metinde vücut bulmuştur"dedi. Özbay: "Eğitim-İş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na sesleniyoruz: 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' derhal geri çekilmeli ve öğretmenlerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmelidir. Öğretmenlerimizin fikir ve talepleri dikkate alınmalı, onların sesine kulak verilmelidir. Öğretmenlerimizin özlük hakları, ekonomik durumları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Eğitimde liyakat, adalet ve eşitlik ilkeleri korunmalı, öğretmenlerimiz ideolojik ve siyasi baskılardan uzak tutulmalıdır.Başöğretmen Atatürk'ün yeni nesilleri emanet edecek kadar yücelttiği öğretmenliğin hak ettiği yere gelmesinin önündeki engelleri kaldırmak yerine, yeni engeller koyulmasına müsaade etmeyin. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na sesleniyoruz: Bizler, öğretmenlik mesleğimizin onuru ve saygınlığı için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın, çağdaş, demokratik ve bilimsel eğitim alması için, öğretmenlerimizin haklarını ve mesleki onurlarını savunacağız. Açıklamanın ardından, Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyeleriyle görüşmek üzere Meclis'e girdiler.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.