KADINLAR “GÜÇLÜ KENTLER” İÇİN BULUŞTU

GÜNDEM 12.04.2025 - 13:10, Güncelleme: 12.04.2025 - 13:10 2406 kez okundu.
 

KADINLAR “GÜÇLÜ KENTLER” İÇİN BULUŞTU

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ev sahipliğinde düzenlenen “Güçlü Kentler için Kadınlar” programı, kadın belediye başkanları, akademisyenler ve STK temsilcilerinin katılımıyla TBB hizmet binasında gerçekleştirildi.
 Gün boyu panel ve atölye çalışmalarıyla devam edecek program kapsamında, kriz dönemlerinde kadınların yerel yönetim deneyimlerinden yola çıkılarak eşitlikçi ve kapsayıcı kentler için çözüm önerileri geliştirildi.  Yıldız: “Kadın güçlenirse şehir güçlenir. Kadın güçlenirse demokrasi güçlenir.” Konuşmasında kentlerin içinde yaşayan kadınlar kadar güçlü olduğunun altını çizen TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız, “Bir şehir, kadınlara ne kadar nefes aldırıyorsa, o kadar yaşanılandır. Bir ülke, kadınların sesini duyduğu, emeğini görünür kıldığı, varlığını karar süreçlerine taşıdığı ölçüde ilericidir.” dedi. Geçmişte kaymakam olarak görev yaptığı dönemlerde sosyal projelerden kriz yönetimine, eğitimden yerel kalkınmaya kadar farklı alanlarda kadınlarla birlikte çalıştıklarını aktaran Yıldız, “O süreçte şunu çok net gördüm: Kadınlar, değişimin en güçlü taşıyıcısıdır. Sahadaki dirayetleriyle, çözüm odaklı yaklaşımlarıyla, üretkenlikleriyle, hem topluma hem yönetime değer katıyorlar. Bu tecrübelerim, bugün Türkiye Belediyeler Birliğinde yürüttüğüm görevde bana en güçlü ilham kaynaklarından biri oldu.” ifadelerini kullandı. “Şehircilik politikaları sadece altyapı projeleriyle değil, toplumsal eşitlik vizyonuyla da yazılır” diyen Yıldız, kadınların şehirlere katkısını “Kadının evde, sokakta, toplu taşımada, parkta, işte, karar mekanizmalarında varlığını güçlendirmediğimiz sürece, kentlerimizin gerçek anlamda adil, erişilebilir ve dirençli olmasından söz edemeyiz” sözleriyle açıkladı. Yıldız, Türkiye Belediyeler Birliğinin yerel yönetimlerin kapsayıcı politikalar üretmesine destek olacak bir anlayışı benimsediğini aktararak,  “TBB olarak biz de bu vizyonu destekleyen pek çok çalışmayı yürütüyoruz. Kadın dostu şehirler konusunda farkındalık eğitimleri, iyi uygulama örneklerinin paylaşımı, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten projeler, kadınların belediyecilik süreçlerine daha aktif katılımını teşvik eden rehberler hazırlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kadın güçlenirse şehir güçlenir. Kadın güçlenirse demokrasi güçlenir.” diye konuştu. Arslan: “Çeşitlilik bu ülkenin gücü”  Kriz süreçlerinin en çok kadınları etkilediğine dikkati çeken TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan, kadınların kriz dönemlerinde toplumun dayanıklılığını artıran, yeniden yapılanmaları sağlayan ve alternatif dayanışma pratikleri geliştiren aktörler olduğunu ancak kritik dönemlerde, karar alma mekanizmalarından dışlanmaları nedeniyle olası katkılarının topluma ulaştırılmasının engellediğini belirtti. “Kadınların karar alma süreçlerinde bulunması, yalnızca toplumun yarısını temsil etmek değil, aynı zamanda daha sağlıklı, daha güçlü kentlerin inşasına katkıda bulunmak demektir.” sözleriyle kadının toplumdaki önemine vurgu yapan Arslan,  özellikle belediyelerin görev alanlarının genişlediği bu günlerde politikalara yön verecek kurumlar olarak önce yerelden başlanması gerektiğini aktardı. Arslan, kadın belediye başkanlarının ve yerel yöneticilerin deneyimlerinin toplum için çıkış yollarının ortaya konması adına kritik olduğunu ifade etti. “Katılımcılık ve kapsayıcılık, duyulmayan sesleri duyma ve kimseyi arkada bırakmamak açısından çok önemli. Çeşitlilik bu ülkenin gücü.” diyen Arslan, “Bizim çabamız çocuklarımıza, gelecek nesillere yeni krizler devretmek yerine, krizlerin çözüm tecrübelerini sunmak; mutlu bir kentte, huzurlu bir ülkede, barış içindeki bir dünyada yaşamalarını sağlamaktır.” diye konuştu. “Krizler, Kentler ve Kadınlar: Hepimiz için Yaşanası Bir Dünya” Açılış programının ardından moderatörlüğünü TBB Belediye Akademisi Müdürü Doç. Dr. Evren Haspolat’ın üstlendiği “Krizler, Kentler ve Kadınlar: Hepimiz için Yaşanası Bir Dünya” panelinde Girişimci ve Siyasetçi Gülseren Onanç, Siyaset Bilimci ve Yazar Prof. Dr. Füsun Üstel, Öğretim Üyesi ve Antropolog Prof. Dr. Ayşe Gül Altınay, Türkiye Kadın Belediye Başkanları Platformu Başkanı Nurgül Uçar Aktuğ yer aldı. Panelde, kadınların kent yaşamındaki rolü ve kriz dönemlerindeki deneyimleri ele alınarak toplumsal dönüşümün farklı boyutları tartışıldı. Krizin boyutları ve cinsiyet bağlamına dair önemli bilgiler aktaran Gülseren Onanç, farklı düzeyde doğal, ekonomik, sosyal ve yönetimsel krizlerin birbirini ve toplumu nasıl etkilediğini anlattı. Krizlerin yönetimi için ihtiyaç duyulan politikalara değinen Onanç, gelişen şehirlerle birlikte krizlerin çözümünde belediye başkanlarının etkin rolünü 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden örneklerle aktardı. Kadına yönelik ayrımcılık ve yoksullukla mücadele için yapılan uygulamaların dayanışmayı pekiştirdiğini ve yerel aktörleri öne çıkardığını kaydeden Onanç, bu uygulamaların hayata geçmesinde feminist kadınların önemli roller üstlendiğinin altını çizdi.   “Hepimiz için Yaşanası Bir Dünya” başlıklı sunumunda krizlerle mücadele etmek kadar krizlere sebep olan koşulların ortadan kaldırılmasına dikkat çeken Prof. Dr. Füsun Üstel, krizleri çözmekten öte krizlerin olmayacağı başka bir yönetim şeklini hayata geçirmek gerektiğinin altını çizdi. Bunun için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini belirten Üstel, gerçek krizlerin çözüm üretmeyi, mücadeleyi kolaylaştırdığını ifade etti. Üstel ayrıca yoğun kriz algısının ise toplumu güvensizliğe, belirsizliğe ve normal olmayanın içselleştirmesine götürdüğüne vurgu yaptı. Prof. Dr. Ayşe Gül Altınay, “Krizle Başka Çıkmada Kentsel Politikalar” konusunda kentlerin, krizlerin ortaya çıkmasında ve önlenmesindeki olası rolü, dönüştürücü kentsel politikaların neler olabileceğine dair bilgiler aktardı.  Katılımcı ve eşitlikçi bir anlayışın gerekliliğinden bahseden Altınay, kültürel çeşitlilik, inanç çeşitliliği, toplumsal cinsiyet çeşitliliği ve sosyo-ekonomik çeşitliğe değindi. Altınay, konuşmasında kadın belediye başkanlarının yerel yönetimlerde bir araya gelmesinin ve farklı dayanışma ağlarının önemine de dikkati çekti.   Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırması ve kayyım atamalarına değinen Türkiye Kadın Belediye Başkanları Platformu Başkanı Nurgül Uçar Aktuğ, 95 yılda 206 kadın belediye başkanı seçildiğini, erkek belediye başkanı sayısının ise 34 bin olduğunu açıkladı. Başkanlığın bayrak değişimi olduğunu ifade eden Aktuğ,  “Kadınların rolü, 34 bin erkekten daha zordur çünkü onların görevi rol model olmaktır.  Ondan sonra gelecek kız kardeşlerinin yollarını açmak gibi görevleri vardır.” dedi.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ev sahipliğinde düzenlenen “Güçlü Kentler için Kadınlar” programı, kadın belediye başkanları, akademisyenler ve STK temsilcilerinin katılımıyla TBB hizmet binasında gerçekleştirildi.


 Gün boyu panel ve atölye çalışmalarıyla devam edecek program kapsamında, kriz dönemlerinde kadınların yerel yönetim deneyimlerinden yola çıkılarak eşitlikçi ve kapsayıcı kentler için çözüm önerileri geliştirildi. 
Yıldız: “Kadın güçlenirse şehir güçlenir. Kadın güçlenirse demokrasi güçlenir.”
Konuşmasında kentlerin içinde yaşayan kadınlar kadar güçlü olduğunun altını çizen TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız, “Bir şehir, kadınlara ne kadar nefes aldırıyorsa, o kadar yaşanılandır. Bir ülke, kadınların sesini duyduğu, emeğini görünür kıldığı, varlığını karar süreçlerine taşıdığı ölçüde ilericidir.” dedi. Geçmişte kaymakam olarak görev yaptığı dönemlerde sosyal projelerden kriz yönetimine, eğitimden yerel kalkınmaya kadar farklı alanlarda kadınlarla birlikte çalıştıklarını aktaran Yıldız, “O süreçte şunu çok net gördüm: Kadınlar, değişimin en güçlü taşıyıcısıdır. Sahadaki dirayetleriyle, çözüm odaklı yaklaşımlarıyla, üretkenlikleriyle, hem topluma hem yönetime değer katıyorlar. Bu tecrübelerim, bugün Türkiye Belediyeler Birliğinde yürüttüğüm görevde bana en güçlü ilham kaynaklarından biri oldu.” ifadelerini kullandı.
“Şehircilik politikaları sadece altyapı projeleriyle değil, toplumsal eşitlik vizyonuyla da yazılır” diyen Yıldız, kadınların şehirlere katkısını “Kadının evde, sokakta, toplu taşımada, parkta, işte, karar mekanizmalarında varlığını güçlendirmediğimiz sürece, kentlerimizin gerçek anlamda adil, erişilebilir ve dirençli olmasından söz edemeyiz” sözleriyle açıkladı.
Yıldız, Türkiye Belediyeler Birliğinin yerel yönetimlerin kapsayıcı politikalar üretmesine destek olacak bir anlayışı benimsediğini aktararak,  “TBB olarak biz de bu vizyonu destekleyen pek çok çalışmayı yürütüyoruz. Kadın dostu şehirler konusunda farkındalık eğitimleri, iyi uygulama örneklerinin paylaşımı, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten projeler, kadınların belediyecilik süreçlerine daha aktif katılımını teşvik eden rehberler hazırlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kadın güçlenirse şehir güçlenir. Kadın güçlenirse demokrasi güçlenir.” diye konuştu.
Arslan: “Çeşitlilik bu ülkenin gücü” 
Kriz süreçlerinin en çok kadınları etkilediğine dikkati çeken TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan, kadınların kriz dönemlerinde toplumun dayanıklılığını artıran, yeniden yapılanmaları sağlayan ve alternatif dayanışma pratikleri geliştiren aktörler olduğunu ancak kritik dönemlerde, karar alma mekanizmalarından dışlanmaları nedeniyle olası katkılarının topluma ulaştırılmasının engellediğini belirtti.
“Kadınların karar alma süreçlerinde bulunması, yalnızca toplumun yarısını temsil etmek değil, aynı zamanda daha sağlıklı, daha güçlü kentlerin inşasına katkıda bulunmak demektir.” sözleriyle kadının toplumdaki önemine vurgu yapan Arslan,  özellikle belediyelerin görev alanlarının genişlediği bu günlerde politikalara yön verecek kurumlar olarak önce yerelden başlanması gerektiğini aktardı. Arslan, kadın belediye başkanlarının ve yerel yöneticilerin deneyimlerinin toplum için çıkış yollarının ortaya konması adına kritik olduğunu ifade etti.
“Katılımcılık ve kapsayıcılık, duyulmayan sesleri duyma ve kimseyi arkada bırakmamak açısından çok önemli. Çeşitlilik bu ülkenin gücü.” diyen Arslan, “Bizim çabamız çocuklarımıza, gelecek nesillere yeni krizler devretmek yerine, krizlerin çözüm tecrübelerini sunmak; mutlu bir kentte, huzurlu bir ülkede, barış içindeki bir dünyada yaşamalarını sağlamaktır.” diye konuştu.
“Krizler, Kentler ve Kadınlar: Hepimiz için Yaşanası Bir Dünya”
Açılış programının ardından moderatörlüğünü TBB Belediye Akademisi Müdürü Doç. Dr. Evren Haspolat’ın üstlendiği “Krizler, Kentler ve Kadınlar: Hepimiz için Yaşanası Bir Dünya” panelinde Girişimci ve Siyasetçi Gülseren Onanç, Siyaset Bilimci ve Yazar Prof. Dr. Füsun Üstel, Öğretim Üyesi ve Antropolog Prof. Dr. Ayşe Gül Altınay, Türkiye Kadın Belediye Başkanları Platformu Başkanı Nurgül Uçar Aktuğ yer aldı. Panelde, kadınların kent yaşamındaki rolü ve kriz dönemlerindeki deneyimleri ele alınarak toplumsal dönüşümün farklı boyutları tartışıldı.
Krizin boyutları ve cinsiyet bağlamına dair önemli bilgiler aktaran Gülseren Onanç, farklı düzeyde doğal, ekonomik, sosyal ve yönetimsel krizlerin birbirini ve toplumu nasıl etkilediğini anlattı. Krizlerin yönetimi için ihtiyaç duyulan politikalara değinen Onanç, gelişen şehirlerle birlikte krizlerin çözümünde belediye başkanlarının etkin rolünü 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden örneklerle aktardı. Kadına yönelik ayrımcılık ve yoksullukla mücadele için yapılan uygulamaların dayanışmayı pekiştirdiğini ve yerel aktörleri öne çıkardığını kaydeden Onanç, bu uygulamaların hayata geçmesinde feminist kadınların önemli roller üstlendiğinin altını çizdi.  
“Hepimiz için Yaşanası Bir Dünya” başlıklı sunumunda krizlerle mücadele etmek kadar krizlere sebep olan koşulların ortadan kaldırılmasına dikkat çeken Prof. Dr. Füsun Üstel, krizleri çözmekten öte krizlerin olmayacağı başka bir yönetim şeklini hayata geçirmek gerektiğinin altını çizdi. Bunun için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini belirten Üstel, gerçek krizlerin çözüm üretmeyi, mücadeleyi kolaylaştırdığını ifade etti. Üstel ayrıca yoğun kriz algısının ise toplumu güvensizliğe, belirsizliğe ve normal olmayanın içselleştirmesine götürdüğüne vurgu yaptı.
Prof. Dr. Ayşe Gül Altınay, “Krizle Başka Çıkmada Kentsel Politikalar” konusunda kentlerin, krizlerin ortaya çıkmasında ve önlenmesindeki olası rolü, dönüştürücü kentsel politikaların neler olabileceğine dair bilgiler aktardı.  Katılımcı ve eşitlikçi bir anlayışın gerekliliğinden bahseden Altınay, kültürel çeşitlilik, inanç çeşitliliği, toplumsal cinsiyet çeşitliliği ve sosyo-ekonomik çeşitliğe değindi. Altınay, konuşmasında kadın belediye başkanlarının yerel yönetimlerde bir araya gelmesinin ve farklı dayanışma ağlarının önemine de dikkati çekti.  
Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırması ve kayyım atamalarına değinen Türkiye Kadın Belediye Başkanları Platformu Başkanı Nurgül Uçar Aktuğ, 95 yılda 206 kadın belediye başkanı seçildiğini, erkek belediye başkanı sayısının ise 34 bin olduğunu açıkladı. Başkanlığın bayrak değişimi olduğunu ifade eden Aktuğ,  “Kadınların rolü, 34 bin erkekten daha zordur çünkü onların görevi rol model olmaktır.  Ondan sonra gelecek kız kardeşlerinin yollarını açmak gibi görevleri vardır.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.